Paylaş
Öyle böyle değil, Sayan’dan sonra dobra aşağı dobra yukarı, her üç cümleden birinde dobrayı havalı sıfat olarak kullanır olduk.
Seda Sayan’ın memleketin en dobrası seçildiği zamanları hatırlayın.
Esip gürlüyordu Joffrey Baratheon misali.
“Oğlum ayağınızı denk alın” diye başlayıp “Siz kimsiniz be!” demek suretiyle dobragillikte zirveye ulaşan o kadim zamanları, sık sık Instagram’ın keşfet sayfasına düşen gullüm dozu 10 numara videolarla anıyoruz.
Algoritma okyanusu sağ olsun.
Okan Bayülgen de dobradır mesela.
Ama onunki frankofon bir dobralıktır.
Kruvasan ve kahvenin yanında iyi giden bir dobralık.
En son Saba Tümer’in canlı yayınında yine o türden bir dobralık saçmış etrafa:
“TikTok, Z kuşağından neden umutlu olmamamız gerektiğini anlatan bir şey.
Z kuşağından biri ameliyatım için doktor olarak karşıma çıksa ona güvenmem.
Bindiğim uçağın pilotu olarak karşıma gelse güvenmem”.
DOBRA TEKNESİ BATMAYA YÜZ TUTARSA...
Gel gör ki ne Seda ne de Okan, yeni neslin umudu esas dobragil İrem Derici.
En son Hasan Can Kaya’nın, bir türlü girmeyi başaramadığım dijital platformdaki malum programında, annesi tarafından basılmasını anlatmış İrem.
Malum kişisel eylemin lafını hiç etmeden.
Sadece o eyleme yönelik kimi anahtar sözcükler kullanarak.
“Analog” mesela.
Gayet zekice.
Linç okyanusunda fırtınaya tutulup da dobra teknesi batmaya yüz tutarsa, “Ben aslında onu kastetmemiştim, kötü niyetlisiniz, iblisler sizi” diyebilmek için herhalde.
Yeni nesil bir dobranın olmazsa olması bu tabii, hani hak vermiyor da değilim.
Ne olur ne olmaz diyerek ağzından çıkana önceden hava yastığı yerleştirmek.
Böylece olası büyük kazadan yara bere almadan çıkmayı başarmak...
DOBRALIK KARİYERİ
Derici’nin dobralık kariyerindeki bu hızlı yükselişi müziğini arka koltuklarda öksüz bıraktı, bak ona katılıyorum, babası gibi.
Nitekim ortam süt liman, herkes karantina sersemi ve kimse onun gibi böyle laflar etme cüretini göstermediği için her lafı “Ya kadın dobra abi” diyerek karşılanıyor Z kuşağı tribünlerinde:
“Ne zaman aldatsam, 3 ila 5 iş günü arasında o ilişki bitti.”
“Mart ayından bu yana en büyük keyfim, ‘keşfet’te adam beğenmek. 30 adam beğeniyorum, kenara atıyorum.”
BİR KADININ DOBRALIĞI DAHA ELZEM
Bir de şu var tabii:
Bir kadının dobralığı bir erkeğin olası dobralıklarından daha çok rağbet görüyor.
Hem erkekler hem kadınlar tarafından.
Bir erkek söylese İrem’in ettiği lafları herkes “İğrenç” der, üstüne basar geçer.
Kimse de “Ay ne dobra” demez.
Nitekim, son tahlilde, yazıyı artık bir yere bağlamam icap ettiğinden, son cümlemi kara deliklere bırakıyorum:
Derici gibi dobralığına bağımlı hale gelenler nasıl “Normal People” filan izlediklerinde içlerinden çığlık atmak geliyorsa (iletişimsizlik o dizide had safhada olduğundan), biz “Normal People”lar da böyle dobra lafları kendimiz sarf edemediğimiz için Seda’lara, Okan’lara, İrem’lere daha çok tutunuyoruz herhalde.
Çarşambaya
Sığmadım, sığdıramadım.
Acun’un köpekbalığına benzeyen deniz aracıyla Survivor adasına gelişini...
Özdemir Erdoğan’ın Zeki Müren travmasını...
Bu yüzden: Çarşambayı halat ipiyle çekin lütfen...
Paylaş