“Contemporary”den notlar, polemikler

Hangi sanatçının eseri “Hintli Damien Hirst”ün eserine benzetildi? Fuarın sosyalleşme alanı neresiydi? Taner Ceylan kimin tablosunu uzun uzun inceledi? İspanyol sanatçının sorduğu ev partisi kimindi? İşte 13’üncü kez karşımıza çıkan Contemporary İstanbul’un açılışından taşan eserler, notlar, dedikodular...

Haberin Devamı

FUAR GİRİŞİNDE BAŞLAYAN POLEMİK

Ahmet Güneştekin’in günler öncesinden tanıtımına başladığı Ölümsüzlük Odası adlı devasa eseri tam da fuarın girişinde, açık alanda sergileniyor.
Yapımı 1 milyon doları bulan bu eserin bir tür “demo” versiyonunu Güneştekin 2016’da yine Contemporary’de sergilemişti.
Eserde kullanılan kafatasları dolayısıyla o zaman da şu konu hakkında kulis yapılmıştı: Damien Hirst etkisi.
Şimdi de Ölümsüzlük Odası için benzer polemikler dönüyor.
Ama bu kez şöyle bir fark var: Güneştekin’in, Hintli sanatçı Subodh Gupta’nın 2006’da yaptığı “Very Hungry God” adlı eserine fazlaca öykündüğü konuşuluyor.
İşin ilginç tarafı Gupta da bu eseri yaptıktan sonra özellikle İngiliz basını tarafından “Size Hindistan’ın Damien Hirst’ü diyenler var, bu sizi rahatsız ediyor mu?” sorusuna maruz kalmış ve Gupta bu benzetmeden duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getirmiş.
Evet, sonuçta kafatası öğesi kimsenin tekelinde değil.
Ama sanatçıların anlattığı hikayeler farklı farklı olsa da bir zincirleme etkilenme yok değil hani.

Haberin Devamı

“Contemporary”den notlar, polemikler


İYİ Mİ ORTALAMA MI

Açılışta sanat çevrelerinin konuştuğu konulardan biri de 13’üncüsü yapılan fuarın iyi olup olmadığıydı. Galeri sahiplerinden bazıları yabancı koleksiyoner pek az geldiği için fuarın getirisi olmadığını düşünüyordu. Kimisi ise ne olursa olsun katılmaktan ve destek olmaktan yanaydı. Katılmayan yerli galeriler de gündemdeydi: Merkür, ArtSümer gibi... Bir de fiyatlarını TL’ye çekenler vardı. Ama genelde çoğu galerideki eser fiyatları hâlâ euro üzerindendi.

O TABLOYU UZUN UZUN İNCELEDİ

Taner Ceylan’ın fuarda sergilenen bir eseri yoktu ama kendisi açılışta oradaydı. Ceylan’a, İngiliz sanatçı Matthew Stone’un bir tablosunu uzun uzun incelerken denk geldim. Meğer Stone’un tekniğini anlamaya çalışıyormuş. Sonunda Stone’u temsil eden galeri sahibiyle teknik konusunda detaylı bir muhabbete daldı Ceylan.

PARTİ NE ZAMAN?

Türk koleksiyonerlerin eserlerini çok sevdiği İspanyol sanatçı Salustiano geçen yıl olduğu gibi bu yıl da açılışta yeni eserlerinin yanı başındaydı.
Salustiano beni görür görmez, “Sahir’in (Erozan) partisi ne zaman?” diye sordu. Çünkü kendisiyle geçen yıl orada tanışmıştık.

KAN GÖRÜNCE RÜYA BOZULUR

2016’nın Contemporary açılışında bir grup sanat sevmez tarafından eseri protesto edilen Ali Elmacı yeni bir işiyle fuardaydı: “Kan görünce rüya bozulur”.
Elmacı bu yeni işin alt metnini uzun uzun anlatırken ben kendi gördüğümü ona şöyle özetledim: Gölde bir cinayet işlenmiş. Ağzından çiçekler fışkıran bu kadın da gölde öldürülen kadın!

ESER Mİ MUHABBET Mİ

Contemporary açılışında eserlere bakarken bir yandan da yanından yörenden geçen tanıdıklarla muhabbet ediyorsun tabii. Tam esere odaklanmışsın, biri geliyor ve “Aa görüşemedik” diyor. Ayaküstü diyalog enstalasyonları yani...
Uzayan bu muhabbetler nedeniyle eserler bazen ikinci planda kalabiliyor. Yine de açılıştan aklımda kalan sanatçılar var.
Hemen sıralayayım: Gurgen Babayan, Nesren Jake, Berk Arıkan ve İhsan Oturmak.

SOSYALLEŞME ALANI: FENIX

Fuarın sosyalleşme alanı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da fuara özel kurulan Fenix’ti. Eser görmekten yorulmuş olanlar, hiç eser görmeden soluğu direkt burada alanlar, eser ve sanatçılar hakkında dedikodu yapmak isteyenler; kısacası hepsi Fenix’teydi. Bu arada Fenix’in Etiler’deki mekanı da 5 Ekim’de sezonu açıyormuş.

O PARTİDEN BU PARTİYE

Güncel sanat dediğin aynı zamanda bol parti demek!
Çünkü bu dünyanın insanları eğlenmeyi, beraber sosyalleşmeyi seviyor. Salı gecesi 29’daki partiyle başladı Contemporary partileri. Çarşamba gecesi Ortaköy Kethüda Hamamı’nda devam etti. Ama esas yoğun gece dündü. Peş peşe partiler vardı. En çok rağbet edilen parti yine Sahir Erozan’ın ev partisiydi.
Hepsinin detayları yarına...

Yazarın Tüm Yazıları