Cenaze gününün anatomisi

-EN ‘BU KADAR DA OLMAZ’ DEDİRTENİ
Egemen Bağış’ın Twitter’dan yazdığı şuursuzluk: “Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere gereken cevabı milletimiz 30 martta verecek”.
Tepkiler üzerine ölü sevici anlamına gelen “nekrofil”i silip bu kez “provokatör”lü bir cümle yazmayı denedi Bağış, ama çok geçti. Böylece günün en skandal cümlesine imza atmış oldu.
-EN ‘ÜNLÜ’ MESAJLARI
Cem Yılmaz’ın “Şakamız bitti, üzgünüz” mesajı ile Sezen Aksu’nun “kibir, iktidar ve güç zehirlenmesi” diyerek ilk kez Başbakan’ı açıkça hedef gösterdiği duygusal yazısı... Ne yazık ki bu iki ünlünün tepkisi de insanları ikiye ayırdı.
Kimisi Cem Yılmaz’ın tepkisini yetersiz buldu.
Kimisi de Aksu’nun geçmiş yıllardaki “yetmez ama evet”ini hatırlattı tekrar tekrar. Bir tek Tarkan’ın sonsuzluk işaretli mesajı böyle bir kutuplaşma yaratmadı.
Peki ya hiç sesi çıkmayan ünlüler? Asıl onlar neredeydi?
-EN ACI SESLENİŞİ
Berkin’in babası Sami Elvan’ın CNN Türk’teki Aykırı Sorular programında Başbakan’a seslenişi: “Çocuğumun katilini bir saat içerisinde bana getir. Başbakan isterse yapar bunu. Emri kendisi verdi çünkü.”
-EN ‘NASIL YANİ?’ DEDİRTENİ
“Artık buralarda yaşanmaz” deyip “Ellerim titreyerek pasaportumu aradım” gibi cümlelerle sosyal medyadan mesaj atanlar... Acıdan öte ilk duygularının bir an evvel ülkeyi terk etmek olduğunu belli edenler...
-EN SERT KLASİĞİ
Cenaze töreninin bitmesine yakın hiçbir uyarı yapılmadan kalabalığa yapılan sert polis müdahalesi ve ortalığın karışması.
-EN ÜZÜCÜ OLANI
Cem Boyner’in mağazalarına gönderdiği “müzik yayınını durdurun, etkinlikleri iptal edin, wi-fi şifrelerini açın” içerikli kurum içi yazışmanın sosyal medyaya düşmesinden sonra yandaş basının şu yorumu yapabilmesi:
“Boyner’den OHAL talimatı”.

Yine sosyalleşeceğiz

Berkin Elvan’ın cenazesi sosyal hayatı da doğal olarak durdurdu.
İlk kez tüm mekanların ortak hareket ettiğini gördüm.
Kimi müziklerini gece boyu hiç açmadı kimisi de kapılarını tamamen kapattı.
Ama bir araya gelmemiz, konuşmamız da gerek.
Bu yüzden yine dışarı çıkacağız, sosyalleşeceğiz.
Bir mekana gitmek sadece çılgınca eğlenmek demek değil. Arkadaşlarımızla buluşmamız, konuşmamız, “neler olup bitiyor”u anlamamız gerek.
Yani: Bu hafta sonu dışarı çıkanları hemen yargılamayın.

Öneri

İlki, Fenix.
Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde uzun süredir açılması beklenen mekan. Doğrusu beklediğimize değmiş!
Ne demek istediğimi gidince anlayacaksınız.
Müthiş bir ferahlığı ve atmosferi var.
Özellikle uzun barı bence İstanbul’un bir numarası olmaya aday.
Yaratıcıları Aliye Turagay ve Joost Rooijmans olduğu için elbette Flamingo ve Bird’den esintiler var.
Ama zevkli ikili, bu kez iki eski mekanlarından çok daha iyi bir iş çıkarmış.
İkinci önerim ise Ferzan Özpetek’in Kemerlerinizi Bağlayın filmi.
Uzun süredir bir Ferzan Özpetek filminden bu kadar zevk almamıştım. Filmle ilgili detaylı rapor yarına artık, bugüne yer kalmadı...
Ama şimdiden söyleyeyim: Bu hafta sonunun en güzel filmi.