Paylaş
Ve o partilerde genelde etnik house çalınır.
Özellikle de perşembe günleri.
İşte o partilerde bu yaz şu türküyü de duymamız muhtemel.
Burcu Güneş’in Anadolu’nun Güneşi adlı türkü albümünde yer alan Üryan Geldim’i. Türkünün Serdar Ayyıldız tarafından yapılan düzenlemesini dinler dinlemez “Tam Scorpios’luk” dedim.
Serdar Ayyıldız zaten Ibiza ve Buddha Bar deneyimli bir DJ.
“Üryan Geldim”i oralarda dinlenecek formatta yapmış olması gayet doğal.
Keşke Güneş’in albümünde bu tarz birkaç versiyon daha olsaymış.
Bu arada 12 türkünün yer aldığı albümden şimdilik öteki favorilerim ise “Yoh Yoh” ve “Deniz Üstünde Fener” adlı türküler.
Sosyal medyanın tepkileri de tuhaf
Sosyal medya kullanıcısı dediğin...
Aynı anda hem “Ne ara bu ülkedeki insanlar bu kadar kötü oldu, yurtdışından baktığında imajımız yerlerde, kalkın gidelim buralardan” diye çemkirir hem de bir İngiliz dizisinde geçen, “Sabah gözümüzü Türkiye’de açmadığımız için her gün mutluyuz” cümlesine bozulur, karalar bağlar, “Nasıl bize böyle derler” diye bodoslama girişir.
Alt tarafı dizi. Alt tarafı kurgu. Alt tarafı özgür düşünce bebeğim.
Sarı taksi-Uber kavgasında son vaziyet
◊ Taksiciler önce “Yakarız yıkarız” mesajı verdi, çok tepki alınca da “Şiddete, baskıya karşıyız”. Bir gün öyle bir gün böyle. Böyle çok güzel ve çelişkilisin Türkiye.
◊ Valla eskiden Anadolu Yakası’nın çok uzak semtlerinde filan Uber bulunmazdı. Önceki gün Kartal civarında aplikasyona bir baktım, etrafımda bir sürü araç.
Çağırdım ve bindim. Neden? Çünkü bazen Anadolu Yakası’ndaki taksiciler trafikten dolayı karşıya geçmek istemiyor ve diyor ki: “Abi vapura bırakayım.”
Bana yol/yöntem gösteren şoförle uğraşmak istemiyorum, bu kadar basit.
◊ Tamam Uber konforlu, şoförün adı sanı belli, bir şeyler yolunda gitmeyince şikayet ediyorsun ama arada bir onda da sıkıntı yaşıyorsun tabii.
Navigasyon sapıtabiliyor, araçla buluşman zaman alabiliyor.
Yine de bunlar devede kulak tabii.
◊ Taksicilerin imajının pozitif olarak düzelmesi için ise şoförlerini tam anlamıyla denetlemesi gerekiyor. Bu da çoğu insana hayal gibi geliyor. “Oraya gitmem, trafik var” cümlesinden bıkalı asırlar oldu.
Keza içi bakımsız, müziği sonuna kadar şoförlerden de...
Bu denli basit istekleri dahi neden göremiyorlar ki?
◊ Az önce bindiğim taksinin şoförü sinirli bir şekilde bana şöyle çemkirmesin mi: “Yolun karşısından binseydiniz, buradan Nişantaşı’na mı gidilir?”
Hemen aracından indim tabii. Sinirim bozularak. Yok, benim umudum yok sizden valla.
Değinmeler
◊ Popstar 2018’in ilk yıldızı Salih Zülüfoğlu’nun tüm salonu/jüriyi kendinden geçiren ve o tatlı tabirle ‘kopartan’ performansını görünce karar verdim.
Osmantan Bey, programın adını Kopstar olarak değiştirelim lütfen.
◊ Cengiz Semercioğlu dün Nejat İşler ve Yiğit Özşener’in “Kaybedenler Kulübü”nün galasına sarhoş gelmelerini eleştirmiş.
Çıkıntılık olsun diye değil, ama tam aksini düşünüyorum.
İster ayık ister sarhoş, istedikleri gibi gelebilirler bence.
Bu konuda bir Amy Winehouse kuralı mı var?
Ayrıca filmin ruhuna da uygun olmuş böylesi.
◊ Birbirimizle karşılaştığımızda hep aynı kalıp cümleleri kuruyoruz demiş ve eklemiştim ya: “Yeni cümleler bulmamız lazım.” Bununla ilgili okurlardan öneri gelmeye devam ediyor.
Mesela Mustafa adlı okurun gönderdiği şu iki öneriyi sevdim:
“Ruhun nasıl?” ve “Hayallerin ne durumda, büyüyorlar mı?”
Paylaş