Paylaş
Bu dipsiz kuyu ve hazin soruyu sormama sebep, “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı Türk filmi.
Melisa Sözen ve Mert Fırat’ın başrolde olduğu film, daha önce de satırlamış olduğum üzere bir adet yeni ıssız kadın/adam çarpışması.
Günümüz şehirli kadın ve erkeğinin bir türlü çözemediği o yumak, beyazperde ve gerçek hayatta da yuvarlanıp duruyor:
Aşık olup ikili mi sürünsem, aşık olmadan solo sürünmeye devam mı etsem?
Zor karar... Bana sorarsanız, ikisinin de ayrı hazzı var.
Bir arkadaşım, ilişki tecrübelerine dayanarak bir gün (gözünü uzaklara doğru devirerek filan) şöyle demişti:
“Kadınlar 20’lerinde, 30’larında arıza erkeklere bayılır, hep onlara aşık olur. 40’larından sonra ise tam aksine daha aklı başında, oturaklı erkek aramaya başlarlar. Çünkü onlar da durulmuş, yorulmuştur.
Ama artık çok geçtir. Çünkü o yaşıtı olan erkekler daha genç, daha deli dolu ilişkilere yönelmeye başlar.
Bu yüzden iki taraf birbirine hep böyle teğet geçer.” Hep böyle mi olur, bilinmez.
Ama tek bildiğim şu: Şehirli ıssızlar ordusu zombiler misali giderek çoğalıyor.
Bu ordunun en büyük kalkanı da malum; beni benimle bırak, fazla üstüme gelme, yoksa bozuşuruz.
Önümüzdeki günlerde bunlara dikkat
HUGH JACKMAN...
17-20 Mart tarihleri arasında Zorlu PSM’de sahne alacak Hugh Jackman. 32 kişilik orkestrası ve dans ekibiyle...
Evet, biletler pahalı.
Ama “oradaydım” demek adına 192 liradan başlayıp 900’lere kadar tırmanan fiyatları kimse umursamayacak gibi...
MODA HAFTASI...
16 Mart’ta başlayacak İstanbul Moda Haftası’nın defilelerine karşı ilgimi kaybetmiş durumdayım, ama partileri iyi olacaktır muhakkak.
Özellikle Vogue’la La Petite Maison’da yapılacak olan partiler...
İKİ YENİ MEKAN...
Kaya Demirer’in eski eşi Gül Etker, Rumelihisarı’nda Floripa’nın yerine bir deniz ürünleri restoranı açıyor.
Mekanın adı esprili, Kiss the Frog (Kurbağayı Öp). Etker’in mekanı nisan başı açılıyormuş.
Bir diğer yeni mekan Rixos Pera Oteli’nin altında açılacak olan Lübnan restoranı.
Selim Yalın’ın açacağı mekan için hazırlıklar başlamış durumda...
Geçen hafta dikkatimi çekenler
MEKAN... “Bir Varmış Bir Yokmuş” filminin after party’si nedeniyle salı gecesi Bebeköy’deki kokoş mekan Backyard aniden Beyoğlu’nun salaş rock barlarına dönüştü.
Çünkü sahneye filmin müziklerini yapan Bubituzak grubu çıktı ve cayır cayır bir performans sergiledi. Ortalık alev aldı diyebiliriz.
TARZ... Yukarıda bahsettiğim partide Serenay Sarıkaya’yı gördüm. Kovboy şapkası, dekolteli bluzu, pullu payetli uzun hırkası, elindeki purosuyla Serenay çok tarzdı, çok başkaydı. Kalabalığın içinden stili ve duruşuyla sıyrılıyordu. Bu arada Serenay yaz aylarında bir sinema filminde oynayacakmış. Tam zamanıdır, onu beyazperdede izlemek keyifli olacak.
DİZİ... “Serçe Sarayı” adlı dizinin tanıtım fragmanlarında gördüm. Çamaşır asmaya doyamayan bir dizi karakterimiz daha olmuş. Songül Öden oynuyor.
Ve fakat Öden’in yüzüne ne olmuş öyle?
Aşırı estetikten mi yoksa aşırı zayıflıktan mı bilinmez; malum şarkıdaki gibi olmuş yüz ifadesi:
O eski halinden eser yok şimdi...
KOMİTE... Dün uzun uzun ayrıntılarını yazdığım Soho House İstanbul’a dair dedikodular bitmiyor.
Uzun süreden beri komitede kimler var kimler yok, zaten konuşuluyor, merak ediliyordu.
Açılışla beraber bu mevzu yeniden hararetlendi.
Öğrendiğime göre Tansa Mermerci Soho House komitesinde yer alan isimlerden biriymiş.
Yani üyelerin Soho House’a kabulünde söz sahibi.
Dedikodu ise şuymuş: Sosyetik ünlü simalar başvurularının reddedilmesini, “Tansa bizi kabul etmedi” önermesine/komplo teorisine bağlıyormuş.
Yeri gelmişken söylemeli: Soho House’a üye olmak çok paralı olmakla doğru orantılı değil.
Aksine, sadece zenginliğiyle ön planda olup hiçbir yaratıcı yanı olmayanlara burun kıvırıyorlar.
Paylaş