Paylaş
Şimdi bu moda
Eskiden tasarımcı olmak modaydı.Hatta moda tasarımcısı etiketini üzerine yapıştırmak, koca parasıyla Nişantaşı’nda bir butik açarak filan, en
kolayıydı.Ama artık mekan açmak, yeme-içme işine girişmek ya da aşçı olmak moda.2015’in sosyal hayatına baktığımda direkt bunu görüyorum: Mekan işine dalmak en cazip şey haline geldi.Kimi tek başına kimi ortaklı mekan işine soyundu.Ve kahin olmaya gerek yok:2016’da da bu moda devam edecek.
Cumartesi gecesi o davet konuşuldu
Geçen yıl da çok güzeldi, ama bu yılki kendini aştı.Cumartesi gecesi herkes o daveti konuştu, “Kimin daveti bu?” sorusu en çok sorulan şeyler arasındaydı.Global Menkul’un patronu Mehmet Kutman’ın beyin kanserinden vefat eden ortağı Gregory Michael Kiez anısına
verdiği geleneksel yılbaşı davetinden bahsediyorum.Binbir Direk Sarnıcı’nda yapılan davetin bu yılki teması Küçük Prens’ti.Ve davetliler içeri girmez Küçük Prens’in masalsı atmosferine ışınlanıyordu, her şey şahaneydi.Üç uzun masada verilen yemek ve sonrasında gerçekleşen parti de öyle...Bu arada tüm daveti Vakko tasarlamış, onlara da koca bir tebrik...
Sürekli planlı olmak iyi mi
Betül Mardin “Hayatınızı planlayın” diyor.Öyle ki, kendisi ölümünü bile planlamış, bazı hazırlıkları önceden yapmış.Dün Ayşe Arman’a verdiği röportajda söylüyordu.Bu kadar planlı programlı olmak iyi bir şey mi, emin değilim.Tam aksine akışı bozmaktan, rutini altüst etmekten yanayım.Bir hafta sonra ne yapacağımı bilirsem hayat çok sıkıcı bir hale gelmez mi?Ama Betül Mardin’in belli yaşlarda kendi kendine sorduğu şu soruları sevdim.Mesela 16 yaşında, “Beni en çok ne heyecanlandırıyor” diye sormuş.36 yaşında ise “Ne kadar ilerledim, orta yola ulaştım mı?” diye...
2016 sosyal hayatında bunlar olmasa...
* Birbirimizi gördüğümüzde, yanıtını aldığımız halde, bin beş yüz kez, “Ee napıyorsun? Nasıl gidiyor” diye
sormasak...Zorla muhabbet etmeye çalışmasak... Karşımızdakini sıkmasak...* Tam biriyle konuşurken arkadan selam veren üçüncü bir şahsa selam verip sonra onunla bitmeyen bir geyiğe
başlamasak...İlk muhabbet ettiğin kişiye ayıp yani!* Çok samimi olmadığımız birine, sırf gece hayatından tanıyoruz diye “Canım” diye hitap etmesek... Sahte
samimiyetleri bıraksak...
Pazartesi karnesi
Reşitpaşa’daki Mest, yemekleri çok övülen bir mekan. Ama bana göre: * Mönüsünün kafası çok karışık. * Tattığım hiçbir şey de “Vay be!” dedirten türden değil.
Paylaş