Bu cumartesi sizi buralarda gezdiriyorum

Geçen cumartesi bir okur maili vesilesiyle İstanbul’daki ufuk açıcı yerleri sıralamıştım ya.
Şimdi onlara yenilerini ekleme zamanı.
İlki, Taksim’in göbeğindeki Ek Biç Ye İç.
Dışardan bakıldığında sıradan bir salata/çorba mekanı gibi duruyor.
Ama içeriye girince esas damarı keşfediyorsunuz:
Burada basbayağı tarım yapılıyor!
Şaka değil, aynen öyle.

YEDİĞİN SALATA YANI BAŞINDA YETİŞİYOR!
Hidroponik denilen bir tarım sistemi sayesinde içeride 100’ü aşkın farklı sebze yetiştiriliyor.
Dolayısıyla servis edilen salataların içindeki malzemenin (şimdilik) yüzde 30’u bu mini mekan tarlasından karşılanıyor!
Tarla dediysem her şey raf raf, hayli düzenli, laboratuvar gibi.
Yeni filizlenmiş bir yeşilliğe karşı yiyorsunuz salatanızı, hayli romantik ve dibine kadar organik!
Aslında burası ilk açıldığında böyle değildi, son zamanlarda işi büyüttü. Tarlanın yanı sıra arka bahçelerinde bıldırcın bile besliyorlar, düşünün.

İLHAMI BREAKING BAD DİZİSİNDEN
Gelelim, ikinci orijinal mekana...
Walter’s Coffee son zamanların yükselen semti Moda’nın en gözde kahve mekanı.
İçeri girer girmez bir Kuzey ülkesi şehrindeymiş gibi hissediyorsunuz, Kopenhag filan.
Yalın tasarım ve MacBook’larına gömülmüş genç kitlesine bakarak...
Ama Walter’s ilhamını bambaşka bir yerden, meşhur dizi Breaking Bad’den almış.
Mekanın yaratıcısı Deniz Koşan dizideki laboratuvarı baz alarak bir kahve laboratuvarı kondurmuş içeriye.
İsteyen buraya girip maskelerle fotoğraf çektirebiliyor.
Dizinin baş karakteri Walter’ı anmak için üstüne bir de Americano filan içiyor!
Deniz Koşan yabancıların büyük ilgi gösterdiği mekanını aslında önce New York Brooklyn’de açmayı planlamış. Ama işler umduğu gibi gitmeyince ilk şubeyi Moda’ya açmış.
Lakin New York’u unutmuş değil. Williamsburg’te bir tane yer bulup kiralamış bile.
Önümüzdeki yıl Walter’s’ı oraya açıyormuş!

MODA’DAN BİR MEKAN DAHA
Ve Sivuple... Günün son orijinal ve genç mekanı.
Çukurcuma’daki Civan’ın yaratıcılarından Kerem Küçükgürel’in Dolapdere’deki Sivuple’si artık tam zamanlı olarak Moda’da.
Dolapdere’deki mekan sadece özel partiler için açık kalmaya devam ediyor. Ama Moda’daki Saint Josephliler Derneği bahçesine konuşlanan yeni Sivuple sabah-akşam açık.
Hafta içi mekanı gittim gördüm.
Sunumlarından yemeklerine kadar (çorbalarına ve taş fırın pizzasına dikkat) her şey harikaydı.
Kerem, Sivuple’nin yanı sıra derneğin arazisi içine iki yeni mekan daha yapmış: Yedi Masa ve Brunelle.
Onları en kısa zamanda deneyeceğim, ama şimdilik favorim Sivuple Moda.

(21-28 Kasım tarihleri arasında)
İstanbul Popüler Mekan Top 10

1. Mükellef / Karaköy (2)
NEDEN? Meze çılgınlığı+rakı kafası+fonda Zeki Müren şarkıları+iyi servis.

2. Mitte / Karaköy (1)
NEDEN? Şık dekorasyon+özenli personel+iyi müzik+güzel kalabalık.

3. Klein / Harbiye (3)
NEDEN? “Klein diye bir yer varmış, gittin mi?” cümlesinin sıkça sarf edilmesiyle gelen ani popülarite.

4. Sivuple / Moda (-)
NEDEN? Moda kafası+mantarlı çorbasının dayanılmazlığı+zevkli sunum.

5. Lucca / Bebek (4)
NEDEN? Cumaları DJ Mono etkisi+yeni mönü.

6. Pizza Emirgan / Emirgan (6)
NEDEN? İlerleyen saatlerin olmazsa olmazı+dikkat, sabahlama tehlikesi.

7. Dandin / Karaköy (-)
NEDEN? Dip dibe sıralanmış onca Karaköy mekanı arasında sade, salaş, şık haliyle öne çıkanı.

8. Sahrap Pera / Tepebaşı (8)
NEDEN? İçine anne şefkati sızmış şık ambiyans+Anadolu yemeklerinin hası+etsiz mantı siron’un karşı konulmaz lezzeti.

9. La Boucherie / Levent (10)
NEDEN? Yakışıklı Fransız şef Arthur’un küçük mutfakta yemekleri bizzat hazırlaması+tek tabaklık mekan oluşu+ayrıca tatlı ve kokteylleri.

10. Walter’s Coffee / Moda (-)
NEDEN? Breaking Bad kafası+genç ve dinamik kitle+iyi bir çalışma mekanı.