Paylaş
Hatta çoğu Avrupalı’nın eylül ayı rotasından İstanbul’u çıkarması en çok yakınılan şey.
Nedeni belli, yabancılar bizim gibi her an her şey olabilir duygusuna alışık değil.
Güvenli ortam istiyorlar.
Tam da bu sırada, önümüzdeki hafta (5 Eylül) kapılarını açacak 14. İstanbul Bienali umut verici, moral yükseltici.
Çünkü Bienal’in açılışı için 4000’in üzerinde yabancı konuk İstanbul’a geliyor.
Üstelik bu konuklar sıradan değil.
Financial Times, New York Times, Le Monde ve The Guardian gibi uluslararası medyadan misafirler var. MoMa, Guggenheim, Centre Pompidou, MAXXI gibi güncel sanatın öncü kurumlarının yöneticileri de...
Dahası; Fiorucci, Prada, Sandretto, Bvlgari gibi sanata verdikleri desteklerle de bilinen önde gelen ailelerin üyeleri, bienalin açılış günlerinde İstanbul sokaklarında ya da Büyükada’daki sergilerde her an karşımıza çıkabilir.
Tabii Brad Pitt de!
Nedenini hemen açıklayayım:
Pitt, bu yılki İstanbul Bienali’ni şekillendiren (kendisine ‘küratör’ denmesini istemiyor) Carolyn Christov-Bakargiev’in yakın dostu.
İkilinin 2012 yılında yan yana çekilmiş pozları hâlâ hafızalarda.
Pitt, Bakargiev’in Almanya’nın Kassel şehrinde düzenlenen ve büyük ses getiren DOCUMENTA (13) sergisini de onunla kol kola gezmişti.
Dolayısıyla İKSV’cilerin ve güncel sanat çevresinin şu anda en çok konuştuğu konulardan biri bu:
Bu dostluktan dolayı belki şehre (her an) bir Brad Pitt gelir...
BU ARADA...
* Bienalin başlığı ilginç: Tuzlu Su. Nedenini nasılını Bienal’deki eserleri gezince göreceğiz.
* Aralarında tekne, otel, eski banka, okul, dükkân ve özel konutun da bulunduğu 35’e yakın mekana yayılıyor bu yılki Bienal. Bu haliyle tarihinin en kapsamlısı olmaya hazırlanıyor.
* Bienalde 80’in üzerinde katılımcının çoğu yeni üretilmiş 1500’e yakın eseri, 1 Kasım tarihine kadar ücretsiz gezilebiliyor.
Açıkhava sineması güzeldir
Açıkhava sineması sevenlerden misiniz?
O zaman iki önerim var.
Biri Sait Halim Paşa Yalısı’ndaki açıkhava sineması geceleri.
Bu ay başladılar, eylülde film gösterimine devam ediyorlar.
Yeniköy’deki yalının atmosferinde film izlemek gerçekten insana iyi geliyor.
Şehrin diğer açıkhava sineması ise Maslak’taki UNIQ sahnesi.
Buranın programında ise popüler filmler değil, festivallerde gösterilmiş bağımsız filmlerden oluşan bir seçki var.
Filmler perşembe ve pazar geceleri çimlerin üzerinde seyrediliyor. Aklınızda olsun...
Ajandamdan notlar
* Babylon Bomonti 9 Eylül’de açılıyor. Bakalım rezidansların hakimiyetindeki bölgede Babylon nasıl bir etki yapacak?
* Konser performansı berbat olsa da (bakınız: Küçükçiftlik’teki konseri) Lana Del Rey’in son albümü Honeymoon’daki Terrence Loves You şarkısına bayılıyor ve neredeyse onunla yatıp kalkıyorum.
Tam eylül şarkısı, koyu hüzün.
Şarkının bir yerinde David Bowie'ye de selam çakıyor Lana. Ground Control to Major Tom ile...
Paylaş