Paylaş
◊ NOVİKOV MARİNANIN EN GÜZEL YERİNDE
Novikov, Rusya’nın uluslararası alandaki ilk başarılı restoran işletmecisi Arkadiy Novikov tarafından kurulmuş 29 yıllık bir marka.
Özellikle Londra’daki Novikov çok meşhur.
Londra’nın yanı sıra Miami, Doha, Sardunya Adası’nda da şubeleri olan Novikov, en yeni restoranını geçen hafta Yalıkavak Marina’da açtı.
Üstelik marinanın sürpriz bir noktasında, gümrük alanında açıldı Bodrum Novikov.
Onun nedeni de şu: Restorana yer bakmak için tüm marinayı baştan aşağı gezen Novikov Grubu’nun ortak yatırımcısı Anton Pinskiy, en çok gümrük alanındaki manzarayı beğenince burası bir ay gibi kısa bir sürede boşaltılmış ve hızla restoran alt yapısı inşa edilmiş.
Doğrusu Pinskiy bu lokasyonda iyi ki ısrar etmiş.
Çünkü nefis bir manzaraya bakıyor restoran.
Yalıkavak Marina’nın dışında, başka bir yerdeymişsiniz gibi...
Yemeklere gelince... Her şey tıpkı Londra’daki gibi, Pan-Asya mutfağı.
Yani uluslararası deniz ürünleri yer alıyor menüde.
Sadece İtalyan mutfağı seçeneği yok Bodrum Novikov’da.
Taze balık ve kabuklu deniz ürünlerinin sergilendiği büyük buz tezgahlı dolap da restoranın dikkat çekici detaylarından biri...
Benim gittiğim gece restoran hafta içi olmasına rağmen tdoluydu.
Marinanın aynı klasmandaki restoranı Zuma’nın pabucu şimdilik dama atılmış gibi görünüyordu.
Unutmadan- 1:
Menüde yer alan Thaghazout stili levrek özellikle tavsiye.
“Thaghazout” ne anlama geliyor derseniz; Fas’ta yer alan Thaghazout, sörfçülerin sıkça gittiği bir balıkçı köyü aslında.
Unutmadan-2:
Novikov’cular marina içine bir de avokado restoranı açmış.
“Avocado Queen by Novikov” isminde...
◊ XUMA’NIN SÜRPRİZ MEYHANESİ
Bodrum’un eski ve bohem tavrını koruyan nadir plajlarından Xuma, bu yaz bir değişiklik yaptı ve Taverna Xuma adında yazlık, cool bir meyhane konuşlandırdı iskelesine.
Cem Tunca’nın işletmesini üstlendiği mekanın fiyatları mezelerinden ana yemeğine kadar -Bodrum şartlarını düşünürsek- gayet makul.
Öyle ki, onca fahiş fiyattan sonra insan şaşırıyor bu fiyatlara.
Normalin bu olduğunu unuttuğumuzdan...
Bu arada Taverna Xuma’da öyle eller havaya bir vaziyet ya da eski alaturkalarla hüzünlenme hali yok.
Müzikler bir dönemin kült mekanı Şamdan kafasında.
Kısacası: İtalyan şarkıcı Mina’nın eski bir şarkısıyla rakılanmak isteyen için bire bir Taverna Xuma.
Kafamda kentsel dönüşümler
Bu akımı Yüzyüzeyken Konuşuruz grubu, yani Kaan Boşnak başlatmış olabilir mi?
Hani içinde tatlı, yer yer hüzünlü bir mizah da barındıran şarkı sözleri akımını...
Grubun şarkılarından bir demet misal:
“Ev çok sessiz kalmasın diye giydiğim terlikler.”
“Poşet çaylara karşı bu savaşta demliklerin safındayım.”
“Kendi evimde deplasmandayım.”
“Evim en alt kattaydı, atlayanlar ölmedi.”
“Elimi kaldırdım ama garson görmedi, yaptığım şakalara hiç kimse gülmedi.”
“Gencebay çalarken taksiden inilmez, bizim eve ayakkabıyla girilmez.”
Bu akıma sonradan Emir Can İğrek de katıldı.
“Ben karşının taksisiyim, ömrünün hay aksisiyim” dediği meşhur “Nalan” şarkısıyla.
Son örnek ise “Kafamda Kentsel Dönüşümler” şarkısı.
İkiye On Kala’nın seslendirdiği şarkı da benzer kelime oyunlarından besleniyor ve açıkçası şarkı o şekilde akılda aklıyor zaten.
Bakalım bu akım daha ne kadar sürecek?
Paylaş