Paylaş
Formatı eğlenceli: Kadınlarla erkekler birbirlerini tavlamaya çalışıyorlar, filan.
Yarışmanın en güzel unsurlarından biri de iki yardımcısıyla beraber programı sunan Carmen Electra. Perfect Catch’in beni ilgilendiren yanı ise bunların hiçbiri.
Yarışma altı Yunan adasında geçiyor. Ekip tüm adalarda geziyor, “ava çıkıyorlar” (ne avı olduğunu anladınız) ve Atina’da finali gerçekleştiriyorlar.
Benim izlediğim bölüm Paros Adası’nda geçiyordu mesela.
Aman aman bir yer değil. Görüntüler bizim Bodrum gibi.
Gel gör ki, o kadar güzel sunuluyor ki ekranda Paros, canın gitmek istiyor oraya. Merak ediyorsun.
Neden böyle uluslararası bir yarışma bizim güney kıyılarında (mesela Marmaris, Bodrum, Çeşme) yapılmasın?
Yurtdışındaki otobüslerin üzerine Antalya kumsalı ya da Türk hamamı fotoğrafı koymaktan daha etkili bir tanıtım olacağı aşikâr...
Klip Atlası
NESLİHAN DEMİRTAŞ / AĞLAYA AĞLAYA
Yeni şarkıcılardan Neslihan Demirtaş’ın klibine takılma nedenim, tamamen Sezen Aksu’nunki kadar iri dudakları.
Klip yönetmeni Erol Avcı da bu dudak benzerliğini fark etmiş olacak ki, klibin bir yerinde resmen eski Sezen yapılmış Demirtaş.
Saçlar arkaya doğru toplanmış ve ortadan özenle ayrılmış: Tam Sezen Aksu’nun 80’lerin başındaki hali...
Üstelik Demirtaş’ın da tıpkı Sezen gibi minyon bir yapısı var.
Kısacası bu benzerlik tepe tepe kullanılmış klipte.
Bu yönüyle izletir, merak ettirir. Ayrıca klibin girişindeki kumdan heykele de şapka çıkarıyorum. ıyi fikir. (Puanı 10 üzerinden 8)
TAN / BİLİYOR MUSUN
Popçularımızın dans etmeye çalışmaktan acilen vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü beceremiyorlar, olmuyor. ıçlerinde ya ritim duygusu eksik ya da başka bi şey.
Sonuçta dans hocasından koreografiyi iki-üç günde öğrenmekle bu iş olmuyor. Bakınız, Tan’ın “Biliyor musun” klibine...
Televizyonun sesini kıs, sanırsın Justin Timberlake şarkısında dans ediyor Tan.
Ama sesi aç, her şey değişiyor. Alaturka pop melodiyle uyumsuz, ruhsuz bir dans izliyorsun...
Oysa kendini bir koreografa teslim etmeyip kafasına göre dans etseymiş Tan, daha iyi olacakmış.
Bir de o Fransız hizmetçi kılıklı kadınla sırt sırta yaptıkları dans daha da fena. Yine Justin kliplerinden esinlenme...
(Puanı 10 üzerinden 3)
Değişen iki imaj
Binnur Kaya ve şebnem Dönmez saç stillerini değiştirmişler, bambaşka biri olmuşlar.
Dönmez’in yeni hali sert, punk, Rihanna çakması, pek ona yakışmamış.
Ama Binnur Kaya nefis olmuş. Kendini bulmuş.
Kırmızı bağcıkların anlamı
RED diye bir marka var. Aslında tam bir marka da değil, pazarlamacı ağzıyla “faaliyet modeli”.
Neyse, yormayalım kendimizi, marka diyelim biz. ışte bu RED, Afrika’da AIDS’in ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak için ikonlaşmış markalarla işbirliği yapıyor dört senedir. Converse, Gap, Emporio Armani ve Apple bu firmalardan birkaçı. şimdi de Nike’la işbirliği yapmışlar. Amaç yine AIDS mücadelesine parasal katkı sağlamak... Peki o katkı nasıl sağlanıyor?
Nike, ürettiği kırmızı bağcıkları mağazalarında satışa sunuyor ve satıştan elde edilecek gelirin tamamı Afrika’daki HIV-AIDS mücadelesine harcanıyor. Proje dikkat çeksin diye Nike akıllıca bir iş yapıp dünyaca ünlü futbolcuları “kırmızı bağcıklar”ın tanıtımında kullanmış. Bizden de bu işin sözcülüğünü milli oyuncu Hakan Balta yapıyor. Ayrıca Nihat Kahveci, Arda Turan, Önder Turacı gibi 20’ye yakın futbolcu da destek vermiş projeye... Bu futbolcular birkaç maça kırmızı bağcıklı kramponla çıkarak olaya dikkat çekeceklermiş. Kırmızı bağcıklar 6.5 lira...
Paylaş