Bir yaşam tarzının tutkunu olmak nasıl bir şeydir?

İtalya’dan Fransa’ya olan motosiklet maceramı dün yazmıştım.

Haberin Devamı

340 kilometreyi yaklaşık 10 saatte, bir Harley’in arka cephesinde nasıl teptiğimi, neler öğrendiğimi...
Ama yarım kalmıştı macera.
Şimdi onu bir finale bağlama zamanı...
Maceranın son noktası St. Tropez idi. Çünkü HOG İstanbul ekibinin İstanbul’dan yola çıkıp buralara kadar gelmesinin nedeni orada düzenlenecek festivaldi.
Avrupa’dan gelen binlerce Harley’linin buluştuğu bir festival bu. Nasıl Mini’ciler, Vosvos’çular belli zamanlarda bir araya gelip festival yapıyor, Harley’cilerinki de öyle bir şey işte...

Bir yaşam tarzının tutkunu olmak nasıl bir şeydir

ŞAŞKINIM ARKADAŞLAR
...

Festival alanına Türk ekiple girdiğimiz andan itibaren açıkçası şaşırdım. Çünkü daha salaş daha serseri bir ortam bekliyordum.
Tamam, etrafta gördüğüm motosikletçilerin bazıları görünüşleri itibariyle yeterince serseriydi, ama festival ortamı? Hiç değildi. Her yer gayet düzenli, tertemizdi.
Yerlerde sıkılıp bırakılmış bira şişesi bile yoktu!
Dahası, motorcuların kaldığı ahşap kamp kulübeleri bildiğin tasarım işiydi. O denli havalı...
HOG İstanbul Başkanı Mustafa Serez, benim hayalimde kurduğum asıl serseri festivalin ise Avusturya’da yapıldığını söyleyip ekledi: “Orası çok daha iyidir.”
Bir de Hells Angels’çılardan bahsetti Serez. Organize bir şekilde dolaşan ve suç olaylarına adları sık sık karışan, ürkütücü oldukları kadar efsane de olmuş bir motosikletli grubu...
St. Tropez’de toplanan 10 bini aşkın motosikletli ise çoğunlukla kariyer sahibi tatlı serseriler.
İçlerinde çocuklarıyla festival alanına gelmiş olan bile vardı.
Hepsinin festival stili de üç aşağı beş yukarı aynıydı: Deriler, dövmeler, erkeklerde uzun saç ve sakal, kadınlarda püsküllü aksesuvarlar...
Aralarında kapri pantolonla fink atarken şunu düşündüm: Sonuçta bu bir hobi ve zevk. Ama aynı zamanda bir yaşam tarzı. Peki bir yaşam tarzının bu kadar tutkunu olmak nasıl bir şeydir?
Benim izlenimim odur ki, insanı dışarıdaki dünyadan koruyan bir şey. Belli bir yaşam tarzı kabuğunun içine giriyorsun, orada kendin gibi olanları bulup huzur ve dayanışma içinde yaşıyorsun.
Böylece dışındaki dünyada olup bitenlere karşı daha savunmalı, daha umursamaz hale geliyorsun. Bu yüzden onlarca yaşam tarzı grubu var.
Son yıllarda en yükselişte olanı ise motorcuların tam aksi bir dünyada yaşayan ama onlar gibi farklı şehirlerde toplanıp bir araya gelen spritüel, yogacı, meditasyoncu gruplar...
Anladınız, bir sonraki hedef böyle uluslararası bir spritüel yaşam tarzı grubunun geleneksel toplantısına sızmak...
Bakalım oralarda neler oluyor...
Benim de yaşam tarzımın ana damarı bu galiba: Merak.

Haberin Devamı

Bir tutam magazinella turu

Haberin Devamı

Ebru Şallı ve Sinan Akçıl barışmış. Sinan yaptığı şu şarkıyla Ebru Hanım’ın deli gönlünü yeniden çelmiş diyorlar:
“Sen bir meleksin, her şey demeksin, tut hep elimi vazgeçilmezim.”
Bir sakız var ya, içinden maniler filan çıkan.
Hani orada bile daha yaratıcı dizeler çıkabiliyor çoğu zaman. Ebru Hanım bu sözlere mi tav olmuş gerçekten?
Bir de Sinan Akçıl’ın aşk yaşadığı söylenen şarkıcı Ayşe Özdemir varmış. Ama asıl adı Ayşe Akın’mış. Şov dünyası ismi ise Ayshe. Allah’ım bu ne karmaşık zincir böyle?
Ben kısaca kendisine Ahmet desem olmaz mı?
Daha akılda kalıcı ve net olduğu kesin! Neyse, bu Ayşanım da Sinan Akçıl-Ebru Şallı ayrılığına yol açmış. Öyle diyor magazinella kulisleri.
Ayşanım, Ömür Gedik’e verdiği röportajda şöyle demiş: “Sinan beni şiirlerle şarkılarla kandıramaz.”
Valla adı soyadı karmaşık olsa da bu kadının keskin tavrı bir harikaymış.
Bakalım Ebru Hanım kendisine atılan bu taşı görecek mi? Magazinella meraklısı kediler olarak miyav miyav beklemekteyiz arka sokaklarda, çatılarda ve evlerdeki kalorifer petekleri üzerinde filan...

Haberin Devamı


Kenan Evren ölmüş

Kenan Evren’e dair çocukluk hafızasından hatırladığım en belirgin şey bu:
Sert bir ses tonuyla, neredeyse bağıra bağıra, zırt pırt televizyondan konuşan biri.
Bugünlere dair ne ilginç benzerlik değil mi?
Neyse, o günler geçti gitti. Ama Evren’in sebep olduğu acılar unutulmadı işte.
O yüzden ölümünün ardından sosyal medyada hakkında bolca olumsuz cümle sarf edildi.

Yazarın Tüm Yazıları