Paylaş
Ama zorlanıyoruz nitekim.
Ağır gündem dolayısıyla hepimizde kafa binbeş yüz, sinirler laçka okyanusunda fena su almış ve artık batmak filan üzere.
Bir de üstüne önce Müzeyyen gitmiş, sonra da Fikret...
Gerçekten benzemez kimse bize.
Haykıracak nefesimiz kalmasa bile...
Vaziyetler Paramparça dizisine benziyor.
Çocukları fantastik bir şekilde karışan Gülseren ve Dilara gibi kutuplaşmanın daniskasındayız.
Bir yanımız Hazal (karışan çocuk No:1) kadar hırçın, hırslı, gösteriş meraklısı ve aşırı talepkar.
Öteki yanımız Cansu (karışan çocuk No:2) kadar fazlasıyla iyi niyetli, duygusal...
Geçenlerde nazik bir okur olanca Cansu’luğuyla mail atmıştı, “Lütfen yazın, çizin. Küçük Ev misali, eski, basit, sevgiye, iyiliğe dayalı filmler, diziler yapılsın!” diye...
Maalesef sevgili Cansu ruhlu okur, o Küçük Ev eşiğini çoktan geçtik. Hem o da fazla sahte kaçmaz mı?
Şahsen, Esra Erol’un aşırı erotik alt metinli programında “Eşimin ayaklarını her gün yıkarım” diyen kadına, “Ben de beraber yıkanmayı severim” diyerek kontratak fantezi geliştiren ve bunun üzerine bir de keh keh gülen beyefendinin şahsında gündüz kuşağında dahi şeffaflaşıveren o günümüz halet-i ruhiyesini gayet eğlenceli ve iyi buluyorum.
Bence her şey ortaya dökülsün.
“Küçük Ev”lerde saklanmasın artık.
Ancak böyle yokuş aşağı giderken çıkarız düzlüğe/otobana.
Bilmem, yanılıyor muyum? Yanılırsam -en fazla- bir çay ısmarlarım.
Haftanın olay listesi
HAFTANIN ÇİFTİ
Arabayla İstanbul’u turlamaktan vazgeçip nihayet kendilerini sokağa atan Burak Özçivit ve Fahriye Evcen.
Rumelihisarı’ndaki Kale’de kahvaltı yapan ikilinin artık dışarıya çıkıyor oluşu elbette en çok arabalarıyla gittikleri çay bahçesi esnafını hayal kırıklığına/zarara uğrattı.
Abiler eylem yapsa yeridir.
HAFTANIN BERELİSİ
O Ses Türkiye’de birinci olan Elnur başından beri -yanılıyorsam yine bir çay ısmarlarım- bir kez beresini çıkardı. Onun dışında Elnur’un beresini neredeyse peruk gibi kullandığını, hatta başına zamkla yapıştırdığını, Seden Gürel’in doksanlardaki beyaz koni şapkası gibi bir tuhaf imajella oturtması (patlıcan oturtma misali) yapmaya çalıştığını düşünmekteyim.
Elnur’un birinciliğinin en başından beri belli olduğu meselesine gelince...
Kedidir kedi diyorum.
HAFTANIN INSTAGRAM ÜNLÜLERİ
TOKİ’lerin durumuna dikkat çeken toplumsal içerikli kedicik pozuyla instagram fenomeni Cansu Taşkın ve “yerli Sam Smith çocuğuyla kardan adam yaparken” pozuyla gönüllere TOKİ değil Küçük Ev ferahlığı veren Mustafa Ceceli.
HAFTANIN SALLAYANI
Arsenalli futbolcu Mesut Özil’in kız kardeşiyle olan fotoğrafı sosyal medyayı sallamış. Neden? Çünkü Özil’in kız kardeşi Neşe Hanım tıpatıp ona benziyormuş.
Bu sosyal medyayı zırt pırt sallayan şeyleri de hakikaten anlamakta zorlanıyorum. Kardeş kardeşe benzeyecek tabii, size/bana mı benzesin?
Belki de esas sorun
“Abine bak, herkesi kavgada yeniyor. Sen niye böyle sünepe duruyorsun yavrucum?” diyerek erkek çocuğunu daha mama dönemlerinden itibaren gaza getirmeye çalışmış, erkek çocukların ancak böyle hayatta/ayakta kalabileceğine inanan annededir...
“Erkek dediğin güçlü, hatta bayağı maço olmalı. Karı gibi adamla olamam. İşim olmaz” diyen, önceliğini buna göre oluşturmuş, erkek eşittir güç kodlaması kafasına kazınmış iyi eğitimli, ekonomik bağımsızlığı da olan şehirli kadındadır...
Paylaş