Paylaş
Cannes film festivali dolayısıyla hareketliydi, Monte Carlo ise Formula 1.
Kısacası anlatacak çok macera çıktı. Bugün maceranın ilk kısmı, kalanı ise cumaya. Ve işte başlıyoruz...
ELTON JOHN AIDS VAKFI YARARINA DÜZENLENEN GECE
İlk manzara şu: Monte Carlo’da Le Meridien Oteli’nin havuzbaşındayım.
Sağımda solumda Monaco jet-set’inden kadınlar erkekler.
Sanki 70’li yıllarda, Sean Connery’li Bond filmlerindeki atmosferde/modada donup kalmış gibiler.
Çünkü fena halde eski tarzlar, giyim kuşam bakımından.
Bizim zenginler daha çok trendleri takip ediyormuş meğer, onu anlıyorum. Elimde bir adet serinletici ve tatlı Martini Rosato havuz başında dolanıp duruyorum (tam yaz akşamüstü içkisi, haziran ortasında bizim ellere de geliyormuş).
Az ötede Elizabeth Hurley var, kocası Arun Nayar’la lak lak yapmaktalar.
Yanına gidip “Merhaba ben Nihat” diyesim var, ama badigartı olan kerata yaklaştırmıyor Hurley’nin yanına.
Hurley’nin az ilerisinde ise David Furnish var, yani Elton John’un partneri.
Furnish lacivert üzerine beyaz yuvarlak desenli gömleği ve Converse’leriyle hayli şirin. Etrafında badigartı da yok, tanışması kolay. Merhabalaşıyoruz nitekim.
Gözlerim Elton John’u arıyor tabii.
Çünkü bu kadar insanın havuz başında toplanma nedeni Elton John AIDS Vakfı yararına düzenlenen Amber Lounge Fashion şovu.
Nitekim çok geçmeden davetliler yerlerini alıyor ve olay başlıyor.
şovda yok yok... Monaco Formula 1 Grand Prix’de yarışacak bazı ünlü pilotların catwalk’u (Lewis Hamilton’dan tutun da Jenson Button’a kadar), Elizabeth Hurley’nin kendi mayo koleksiyonunu sunduğu mini bir defile (tanrım, çok kötü mayolardı!), ardından David Furnish’in hayli uzun süren “hadi bayanlar baylar az sonra pamuk eller cebe” şeklinde özetlenebilecek vakıf konuşması ve çığırtkan bir amca eşliğinde başlayan açık artırma (Elton John’un tasarladığı Chopard marka saati satışa çıkardılar mesela).
Finalde ise Missoni defilesi yapıldı...
Böyle anlatınca ışıltılı görünüyor, ama itiraf ediyorum bir ara sıkıldım.
Şovun sunucularından biri olan, E! Entertainment kanalının gediklilerinden sarışın model Victoria Silvstedt’in bacaklarını izlemek daha eğlenceliydi.
Çünkü Victoria anonsları yaparken düzenli aralıklarla (tahminen 10 saniyede bir) önce sağ dizini bükerek duruyordu, sonra da sol dizini bükerek...
Bu istikrarı nasıl sağlıyordu, neden böyle yapıyordu, bir türlü anlayamadım.
Galiba bir model tiki bu...
SEVGLİSİNE JET ALMAYI DÜŞÜNEN ADAM!
İşte bu mini moda şovdan çıkan sonuç:
1. Bu tür geceler -ne kadar hayır için para toplanırsa toplansın- yapay oluyor. Kural değişmiyor: Ultra zenginler çok sıkıcı ve “mış” gibi yapıyorlar.
Gerçi hakkını yememek lazım, yine bizimkiler eğlenceli.
Misal: Güney Fransa yolunda (yani uçakta), petrolcü kocasından boşandıktan sonra aldığı trilyonlarla konuşulan ünlü sosyetik Ceyla Gölcüklü de vardı, sevgilisi Zeki Tanyeri ile beraber.
Gölcüklü bir ara sıkıldı, “Niye inemiyor bu uçak?” diye söylenmeye başladı.
İki saniyede bir kadını “şarap gibisin” diyerek övgülere boğan Tanyeri hemen sevgilisini teselli etti: “Bir dahaki sefere jetimizle geleceğiz merak etme.”
Kadının siniri geçmemişti yine de: “E, artıkkk!” dedi bu kez. Yani, “bir zahmet” mesajını veriyordu kadın, yoksa bir dahaki sefere seni terk etmiş olacağım!
2. Ne varsa Victoria’larda var, silikon memelerine şişirilmiş dudaklarına rağmen en doğal onlar...
3. Liz Hurley’nin ne iş yaptığını çözmüş oldum, meğer “ucuz duran” mayolar tasarlıyormuş.
4. Elton şov sırasında Yağmur Ormanları Vakfı’nın gecesi için New York’taymış ve sahnede “Like A Virgin” şarkısını söylüyormuş...
Paylaş