Bir İstanbul klasiği: Telaş ve bezginlik

Havalimanındaki taksiye bin telaş ve aceleyle bindim.

Haberin Devamı

Buradaki “telaş” mühim, çünkü İstanbul insanı olduğundan daha telaşlı yapıyor.
Hep hızlı hareket etmek zorunda olduğunu hissettiriyor. Yoksa trafiğe kalır, yollarda sürünür, ulaşacağın yere zamanında gidemezsin, filan...
Neyse. Ben telaşlıyım ama taksici de aynıydı.
Yok birbirimizden farkımız yani.
Gaza öyle bir bastı ki, yaya geçidinde bavulunu tıngır mıngır sürüyen yolcuyu az kalsın eziyordu.
Yolcu haliyle sinirlendi, el kol işaretleri yaptı.
Taksici de karşılık verdi. Bilirsiniz, klasik.
Taksici penceresini açıp saydırmaya başlayınca yolcu şöyle dedi: “Beyefendi, Almanya’da yayayı görünce hemen gaza basar şoförler. Geçiş önceliği verirler. Bir de sizin şu yaptığınıza bakın, yazık!”
Taksici bir şeyler söyledi, sonra penceresini kapayıp gaza bastı. Bir yandan söyleniyordu:
“Biz de isteriz Almanya gibi olalım. Ama burası Almanya değil. Haksız mıyım abi? Herkesin işi gücü var, tın tın yürümeni kimse bekleyemez. Değil mi?”
Taksici benden onay bekledi. “Yok” dedim, “Adam haklı aslında.”
Ama canım hiç konuşmak da istemiyordu.
Çünkü: Umrumda değildi ve trafiğe kalmak istemiyordum.
Bir de: Konuşsam, Almancı yaya bey haklı desem ne olacaktı?
Yani: Bezginlik ve telaş. İki güzel Türkiye, en çok da İstanbul klasiği.

Bir İstanbul klasiği-2: İki beyi alamayız!

Haberin Devamı

Suada, yani Boğaz ortasındaki Galatasaray Adası’nın salı gecesi yaz sezonu açılış partisi vardı.
“Neler oluyor bir bakalım” diye yanıma bir arkadaşımı da aldım, yola koyulduk tin tin.
Suada’ya tekneyle geçiliyor. Teknenin olduğu yerde ise suni bir giriş kapısı var.
Orada da altı tane takım elbiseli güvenlikçi duruyor.
Onlara doğru yaklaşırken arkadaşım başladı dalgasını geçmeye, “Bu ne yahu, kale kapısı filan mı?” diye.
Haklı. Bu kadar güvenliği uzun süredir yan yana görmemiştim.
Neyse. Güvenlikçilerin şefi olduğunu anladığımız kişi, “İki beyi alamayız” diyor ikimize bakarak.
“Davetliyiz” diyoruz, ama güvenlikçi ısrarlı.
“Sizi tanımıyorum, daha önce hiç görmedim” diyor.
Biz de kılız o noktadan sonra, “Biz de sizi hiç görmedik daha önce inanır mısınız?” diyoruz.
Böyle manasız bir muhabbet...
Bu kapı duvar karşısında çek git di mi, ama yok bizde de bir İstanbul inadı: İlla ki girilecek, o kale aşılacak.
Aştık da nitekim. Noldu? İçerde sentezin alasını gördüm.
Mekanın bir yakasında akrobatik dansçıların gösterisi vardı öteki yakasındaki suşicisinde ise (Itsumi) suşilerle beraber aynı masayı paylaşan bir çiğ köfte tabağı...

İSTANBUL mekan Top 10 (14-21 haziran tarihleri arası)
1. La Petite Maison / Nişantaşı (1)
2. Anjelique / Ortaköy (-)
3. The Bar / Kuruçeşme Les Ottomans (4)
4. Colonie / Karaköy (2)
5. Ulus 29 Food Bar / Ulus (7)
6. Fenix / Etiler (3)
7. Lucca / Bebek (5)
8. Reina / Kuruçeşme (-)
9. Ristorante Italia di Massimo Bottura / Zorlu (9)
10. Pizza Emirgan – LB Teras / Emirgan (6)

Haberin Devamı

BODRUM-ÇEŞME Top 10
1. Pop-Maki / Bodrum Türkbükü (1)
2. Alancha / Çeşme Alaçatı (2)
3. Maça Kızı / Bodrum Türkbükü (3)
4. Fun Beach / Çeşme Çiftlikköy (4)
5. FlyInn / Çeşme Çiftlikköy (-)
6. Göz Lounge / Çeşme Alaçatı (5)
7. Ship a Hoy / Bodrum Türkbükü (7)
8. Asma Yaprağı / Çeşme Alaçatı (6)
9. Kum Beach / Çeşme Alaçatı (-)
10. Bej Beach / Bodrum Yalıkavak (10)

Bu gece için ilginç olabilir
* KARAKÖY’DE Bankalar Caddesi’ndeki Vault Otel’de gerçekleşecek burlesque partisi... Sharon Davis adlı burlesque dansçısının sahne alacağı partide Karaköy Jazz Band de müzikleriyle boy gösterecek. Biletler 25 lira.
* MASLAK’TA Perşembe günü başlayan İstanball adlı uluslararası katılımlı gay parti serisi bu akşam Maslak Arena’da devam ediyor. Parti içeriğinde Ultra Nate canlı konseri ve yurtdışından gelmiş go go boy’ların gösterisi mevcut.

Yazarın Tüm Yazıları