Bir Etiler-Bebek turu

Etiler-Bebek hattı hem eski hem yeni mekânlarıyla yeniden yükselişte. İşte o hatta geçirilmiş savruk bir gecenin notları...

Haberin Devamı

Restoran menüleri de hayatlarımız gibi, her şey bir arada:
Karmaşık ve “ne kadar uyarsa o kadar ister”.
Aynı menü içinde bazen hem “anne köftesi”ni görüyorum hem de “dana ragu pappardelle”yi.
Ama galiba “anne patates kızartması”nın izini birkaç klasik yer haricinde kaybettik gibi görünüyor, çünkü çoğu popüler mekân ve hatta popüler olmayanlar bile trüflü patates kızartmasına terfi etmiş durumda. Trüflü patates bir tür statü sembolü sanki.
Tıpkı son dönem menülerinin bir başka gözdesi “king crab (kral yengeç)” gibi.
Yazıya trüflü patatesle dalmamın nedeni Etiler-Bebek turu izleniminin tam da öyle başlamasından dolayı.
İlk durak Lucca. Trüf patatesli akşamüstü masasında Zeynep Soylu ve Mina Ceran’layım. Bana ‘influencer’ dünyasını anlatıyorlar.
Mina içeriğin öneminden bahsediyor, ki bundan bahseden bir ‘influencer’a pek rastlamadım, mesut oluyorum.
Lucca’dan sonra ikinci durak Villa Emma ve orada da trüflü patates geliyor muhteşem kırmızı et tabağının yanında.
İki masa ötemde Ahu Aysal var. Epeydir görmüyordum.
Saçlarını kısaltmış, pek şahane görünüyor.
Her zamanki gibi dudaktan öperek veriyor selamını.
Onun iki masa yanında ise Emre Ergani. Mandarin’deki mekânını revize ediyormuş, ondan bahsediyor ayaküstü.
Emma sonrası Arkestra’dayım.
Restoran kısmı tıklım tıklım.
Üstelik o güzelim dekorasyona fazla gelen aydınlatmaları da kısmışlar, pek seksi olmuş ambiyans.
Ama biz üst kata, yani bara çıkıyoruz. Burada dev bir plak dolabı var. DJ sadece plak çalıyor.
70’lerle 2020’ler arasında sıkışıp kalmış bir tünelde gibiyiz.
Aslında Arkestra’nın bar kısmı bir dönemin Safran’ı gibi olabilir.
Tabii ki gecenin bir yerinde aniden “Batsın Bu Dünya” çalmak şartıyla.
Derken Beca’ya uzanıyoruz.
Beca’da müzik henüz dingin, ortamda koyu sohbet iklimi var.
Her masa hararetle bir şey konuşuyor. Sosyolojik bilgi: Beca dahil olmak üzere çoğu mekânda kadın müşteri üstünlüğü var, kesin bilgi.
Çünkü kadınlar her daim kutlayacak ya da her gece konuşacak bir şey bulabiliyor.
Erkekler öyle değil, sus pus.
Gecenin sonunda yine Lucca’dayım ve bu kez Levent Kızıl’ın yan masasında.
Sahir Erozan’la yeni detokstan dönmüşler, onu anlatıyor.
Mini turun özeti: Anlaşılan o ki, Etiler-Bebek hattı birkaç yeni mekân daha açılacak.
Mekânlar arası gidip gelmeler çoğalacak.
Bekleyip göreceğiz, trüflü patates eşliğinde.

Yazarın Tüm Yazıları