Paylaş
Beyoğlu’nun orta yerinde gezmiyor, aksine kıyılarında dolanıyoruz.
Rana da o kıyıdaki yerlerden en yenisi.
Eski Topaz’ın yerine açılan Rana, büyük bir modern/bohem meyhane.
Malum, artık her mekan ucundan azıcık “meyhaneleşiyor”.
Çünkü meyhane ruhunun özeti belli: Biraz keder, bol coşku, dibine kadar efkar...
“Hepsi bir arada” ruhu yani. Her zaman bu topraklarda iş yapar.
Hele ki şu nereye
doğru yol aldığı bilinmeyen belirsiz vaziyetlerde...
Beyoğlu’nun kıyısında dolanılan en yeni yerlerden bir diğeri ise People.
InterContinental Oteli’nin hemen altında.
Onda da “ucundan azıcık” meyhane havası var.
Kabare ve
müzikholle karıştırılmış bir hava.
Sahnesindeki geçit töreni ışıltılı: Nükhet Duru’lar, Cenk Eren’ler...
Şık masalarının
yanında Gaziantep’te
özel olarak yaptırılmış
bakır işi içki kovaları
dikkat çekici.
Menüde ise yok yok; Konya’nın etli ekmek diye bilinen pidesi dahi var.
Benim anladığım şu:
Rana’larla,
People’larla, böyle
ufaktan ufaktan
Beyoğlu’nun kıyısında dolanarak yeniden eğlencenin eski
merkezine dönüş yaşanıyor.
Ya da yeni bir merkez yaratılıyor.
Neler olacak göreceğiz...
Pandeli 10 Kasım’da
Mısır Çarşısı’nın girişinde yer alan 115 yıllık Pandeli Restoran’ın geri dönüşüne az kaldı. Duyduğuma göre hazırlıklar son aşamada ve açılış 10 Kasım’a yetiştirilmeye çalışılıyor.
Neden 10 Kasım?
Çünkü Atatürk kolağası olduğu dönemde sık sık Pandeli’ye gelirmiş.
Bu yüzden Pandeli’nin yeniden doğuşu da bu özel tarihte olsun isteniyor.
Dağılabilirler
Zeynep Ilıcalı, Acun’a içten bir şekilde mutluluklar dileyip dolaylı bir şekilde Şeyma’yla probleminin olmadığını söylediğine göre...
“Şeyma’nın fotoğrafını like’lamışsın, çok ayıp, Zeynep’e bildireceğim” diye diye birbirleri hakkında Insta dedektiflik yapan gündüz kuşağı kadınları da rahatlayıp dağılabilir o halde.
O kavga gösterdi ki...
Hazine’de yaşanan Ufuk Bayraktar olayı gerçekten korkunç.
Olayın mağdurlarının karakolda verdiği ifadeye göre Bayraktar bir anda sinirleniyor ve sonra mekan dışına çıkıyor.
Geri dönüşü ise palayla oluyor!
İlginç bir şey daha var.
O da Bayraktar’ın, “Olay çıkaran ben değildim, arkadaşımdı” açıklaması.
İyi de onca mağdur karakola gidip yalan mı söylüyor?
Bu olayın özeti şu aslında:
◊ Hâlâ mekanlarda nasıl eğlenilir, sosyalleşilir bilmiyoruz.
◊ Aniden sinirlenip saçmalıyoruz.
◊ Güç gösterisi yapmak hoşumuza gidiyor.
Film tavsiyeleri
◊ Gülben ve Erhan’a: Meryl Streep’li Yaşamın Kıyısından Kartpostallar.
◊ Yıldız Tilbe’ye: Tony Gatlif’in yönettiği Gadjo Dilo yahut Türkçe adıyla Çılgın Yabancı... Balkan müziği söyleyen kadına, “Türk değil” diye dönmeyen Tilbe bu filmle Balkanlar’a doğru sıkı bir yolculuk yapıp milliyetçilik duygusundan sıyrılabilir belki...
Paylaş