İzmir’in 27 yıllık mekanlarından biriymiş Alsancak’taki Deniz restoran.
Buraya getirenler daha en başta söylediler; "İzmir’de en iyi balığı, mezeyi burada yersin" diye.
O kadarını bilemem, İzmir’e dair bilgim kısıtlı. İzmirli ne yer ne içer, buradaki sosyal hayat eğilimleri nedir, bir başka yazının bir başka zevkli araştırma konusu.
Tam ben bunları düşünürken Beyaz geliyor. Bildiğiniz Beyaz, yani Beyazıt Öztürk. Tesadüf değil tabii. Fanta Gençlik Festivali için şehirde.
Zaten bu festivalin kadrolu elemanı gibi oldu Beyaz. Üç yıldır aksatmadan her yaz turnede. Sadece yanındaki şarkıcılar değişiyor, o sabit.
Beyaz restorana gelir gelmez, işletme sahibi koca bir balık getiriyor masaya. Buzluktan çıkarmış. "Abi bak bu senin için" diyor. Kurbanlık hesabı.
Balığın ağzı açık Beyaz’a bakıyor, Beyaz da balığa. Şaşkın ve tuhaf bir görüntü. Ünlü görünce hayli abartıyoruz.
Ama abartmayan da varmış. Şöyle ki: Bir keresinde İstanbul Maslak civarında hiç taksi bulamayınca minibüse binmek zorunda kalmış Beyaz.
Binince de fark etmiş ki üzerinde hiç para yok (evet, ünlüler nakit para taşımazlar). Ne yapsam ne etsem diye düşünürken son çare olarak "ünlü olma kategorisi"nden yararlanmayı düşünmüş.
Ve yaşlı şoforün kulağına doğru eğilip "Naber abi" demiş. Hani beni tanır, böylece para istemez ve sıyrılırım düşüncesiyle.
Ama yok, şoför amca "sağol evladım, iyiyim" diye gevelemiş en fazla.
Yanındaki dürtüklemiş amcayı, "Yahu tanımadın mı?" diye. Şoför amca istifini bozmamış yine: "Ha sen bizim Mehmet Efendi’nin oğlu musun?"
Beyaz da böyle sürüyle anekdot var. Anlattıkça anlatıyor. Bu arada Swissotel’de kalıyormuş Beyaz. Yani eski Efes Otel’de. Burayı öve öve bitiremedi, "Çok güzel yenilemişler" diye. Yıllar önce Ray Charles konseri için geldiğimde kalmıştım eski Efes’te. Hakikaten Beyaz’ın dediği gibi, "Her an karşınıza Ediz Hun çıkacakmış gibi" bir yerdi.
SCOTCH NOTU: Beyaz bu kadar popüler olmadan önce ciddi ciddi müdavimi olduğu Scotch’la ilgili şöyle konuştu: "Kız arkadaşlarımı eskiden buraya getirdiğimde beğenmez, dudak bükerlerdi. Ama ne zaman ki popüler oldu, o zaman bensiz bile gelmeye başladılar".
Livaneli’nin filmi için kararsız
Beyaz’la ilgili son bir uzun metraj bilgisi. Zülfü Livaneli’nin senaryosunu yazdığı, Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği komedi-gerilim türündeki filmde oynayıp oynamamak konusunda hálá kararsızmış.
Bu film, içinde sevişme sahneleri olan o film. Hani bir ara programında seyircisine sormuştu, "Oynayayım mı?" diye. Bana sorarsanız oynamalı. Biraz risk almalı. Yoksa bu hayat hep böyle bembeyaz geçer mi?
Kenan Doğulu çok iyiydi
Cumartesi gecesi Çeşme Aya Yorgi Koyu’ndaki Granada’da konser verdi Kenan Doğulu. Performansı, enerjisi her zamanki gibi çok iyiydi.
Bazı şarkılarını farklı bir düzenlemeyle, hatta neredeyse altüst ederek söyledi Kenan. Bunu da ayrıca sevdim.
Peki Kenan neden Açıkhava’da filan bir konser vermez geçen yıllardaki gibi? Ve neden konser performansının DVD’sini çıkarmaz tez elden?