Atatürk Havalimanı’na veda öncesi o çılgın beş günü anımsadım

Bu cumartesi THY yeni havalimanına taşınıyor ve Atatürk Havalimanı’na hep beraber veda ediyoruz.

Haberin Devamı


Geriye dönüp bakınca herkesin Atatürk Havalimanı’yla ilgili bir dolu iyi-kötü anısı vardır ama benim 2010 yılında AHL ile ilişkim başka bir şeye dönüşmüştü.
“Atatürk Havalimanı Dış Hatlar’da beş gün” başlıklı yazı dizisi için bavulumu topladığım gibi soluğu orada almış, AHL’nin iç dünyasına bakma şansı elde etmiştim.
Sadece yolcularla değil...
Duty Free/kafe çalışanlarıyla, emniyet görevlileriyle konuşmuş, kuleye çıkmış, hatta bagajların dağıtıldığı şut altı birimine inmiştim.
Bazen sabah uçuşlarının kalabalığını görmek için erkenden kalkmış, bazen de gece yarısı uçuşlarını gözlemlemek için uykusuz kalmıştım.
Ama değmişti...
Bir yandan tuhaf bir duyguydu.
İnsanlar telaşlı bir şekilde sürekli bir yere uçuyordu, ben içeride kalmaya devam ediyordum!
Bir süre sonra içerideki yoğun elektrik akımı ve anons sesleri ruh halimi de etkilemeye başlamıştı. Daha çabuk yorulmaya başlamıştım mesela.
Ama en büyük lüksüm, pasaport öncesi ve sonrasına rahatça girip çıkmamı sağlayan boynumdaki “görevli” kartıydı.
Havalimanı çalışanlarının deyişiyle bazen “kara” tarafına bazen de “hava” tarafına gidip yazı dizisi için veri topluyordum.
İlhamım, o dönem “Heathrow Havalimanı’nda Bir Hafta” adlı bir kitabı çıkan Alain de Botton’dı.
“Havalimanları yaşam hakkında her şeyin apaçık sergilendiği alanlardır” der Botton.
Haklı, kendinizden pay biçin.
Havalimanlarında hepimiz biraz daha çocuksu, biraz daha çıplak oluyoruz.
Belki de havalimanları arafta olma duygusunu çok fazla hissettirdiği için...
Yeri gelmişken, hem yıllar önce yaptığımız o çılgın yazı dizisi için sağladığı kolaylıklar hem de onca yıllık emekleri için TAV CEO’su Sani Şener’e ve TAV Kurumsal’dan Bengi Vargül Şen’e bir kez daha teşekkür ediyorum.
Onlar olmasa AHL’nin her yerine erişimim olmazdı elbet.

Haberin Devamı

Hapşırsan bile dikkatin dağılabilir!

O yazı dizisinde bana en heyecan veren bölüm kuleydi.
Çünkü kule çalışanlarının ruh halini her zaman merak etmişimdir...
İşte yazı dizisinin o bölümünden bir kuple:
“Özellikle yoğun zamanlarda (mesela yazın) günde 900 uçağı indirip kaldırmak hiç kolay bir iş değil!
Kule çalışanları işlerinin stresli olduğunu, konsantrasyon gerektirdiğini kabul ediyorlar.
Ama bunu abartmıyorlar.
Günde 12 saat çalışıyorlar.
Ertesi gün mutlaka izinleri var. Bir sonraki gün yeniden işbaşı...
Bir kule çalışanı diyor ki: Bizimkisi adrenalini yüksek bir iş. Öyle ki, kule dışında da insanda alışkanlık yaratıyor! Benim nasıl araba kullandığımı bir görseniz!
Bu işi şöyle tarif edebilirim: Hani araba kullanırken hapşırabilirsiniz, bu sürüşünüzü engellemez. Ama kulede bunu bile yapamazsınız. Dikkatiniz anında dağılabilir çünkü.”

Haberin Devamı

Mamut Art’ı kaçırmayın

Yerel seçim gündemi henüz tam bitmedi ama İstanbul’un bir de kendine has sosyal hayat gündemi var.
O gündem de hız kesmeden devam ediyor. Etmeli de. Her şeyden bağımsız.
İşte bugün başlayan ve pazara dek sürecek olan Mamut Art Project. Her yıl olduğu gibi yine Küçükçiftlik Park’ta yapılacak olan Mamut Art Project’in ne olduğunu bir kez daha hatırlatalım:
Yolun başındaki genç sanatçıların işlerini arada bir galeri olmadan direkt sanatsevere ve koleksiyonculara sunmak...
Bu çok önemli. Çünkü sanat dünyası büyük galeriler ve çok önemli birkaç koleksiyoner arasında sıkışıp kalmış durumda.
Oysa sanat eseri edinmeye hevesli çok fazla yeni koleksiyoner adayı var.
Ama onlar çılgınca paralar yatırmak yerine daha sakin ve tutumlu ilerlemek istiyor.
Bir yanda ise eserlerini bir an önce göstermek, gün yüzüne çıkarmak isteyen genç sanatçılar söz konusu.
İşte Mamut Art yedi yıldır bu olanağı sağlıyor iki tarafa.
Projenin fikir sahibi Seren Kohen. 
Her yıl gelen başvurular arasından bir jüri eserleri seçiyor.
Bu yıl 350 başvuru olmuş. 50 genç sanatçının 600 eseri bu yılki Mamut Art için seçilmiş.
Neler var neler yok ben meraktayım, siz de mutlaka yolunuzu düşürün derim.
Şehrin sosyal gündeminden de geri kalmamak adına...

Yazarın Tüm Yazıları