Paylaş
Birisi bir şey anlatırken (eğer çok da ilginç bir şey değilse) çok geçmeden dikkatim dağılıyor ve elimdeki cep telefonunu karıştırıp sosyal medyada ne var ne yok diye bakmak daha cazip gelmeye başlıyor.
Çok fena bir şey bu, farkındayım.
Bu durumda olduğum için sanırım, anlatacak ilginç bir şeyim yoksa susmayı tercih eder oldum (coşkun bir empatiyle).
Ayrıca şundan da çok sıkıldım.
“İyi misin?” muhabbetlerinin bitmeyen kısırdöngüsünden.
Fazla sosyal olmanın en büyük marazı bu.
Karşındaki sana soruyor, “İyi misin, n’aber?”
Sen bıdılıyorsun, “İyiyim, senden?”
Karşındaki, “Koşturmaca” diyor, “Senin nasıl gidiyor?”
Sen de çaresiz, “İyi işte, aynı, sen iyi misin?” diyorsun abuk bir şekilde...
Çok da görüşmediğin biriyse böyle anlamsız bir iyilik muhabbetine dönüşüyor iş.
Bir süre sonra “İyiyim” demekten de sıkılıyorsun, çünkü karşındakine o an “Kötüyüm” desen aslında dikkatini bile çekmeyeceksin.
Çünkü odaklar kaygan zemin, dikkatler dağınık, kafalar sosyal medya hızında sürekli...
Aynılaşma merakı
Şahan Gökbakar’ın oynadığı bir banka reklamı var ya...
Her kesimden insanı Şahan’ın kendisi canlandırıyor.
O kadar doğru bir reklam ki...
Herkes şu anda aynı kişiyi oynuyor.
Bir “aynılaşma” merakı var. Farklı olmaya kimsenin mecali yok.
Yeri gelmişken çemkireyim istedim...
Hafta sonu rotası
◊ UĞRA... Meksika mutfağı restoranı Los Altos bu gece birinci yılını kutluyormuş. Gecenin şerefine Meksikalı bir miksolojist getirmişler. Güzel kokteyller filan, uğranası...
◊ DENE... Oplevelse’nin Danimarka ve Türk usulü kahvaltısını, ayrıca dile düşen hamur işlerini denemeli... Hayli ‘cool’ Oplevelse ters köşe bir yerde: Kurtuluş’ta.
◊ KEŞFET... Kadıköy’ün öteki yüzü Yeldeğirmeni’nin mekanlarını... Mesela Pan Yeldeğirmeni’ni, Komşu Cafe’yi yahut Mahatma’yı...
Şehirde en son ne oldu
◊ Zorlu’daki Fauchon hem yeni yaz menüsünü tanıttı (şefi çok iyidir, Fransız Nicolas Valero) hem de özel davetler için oluşturduğu alt markası Fauchon Resepsiyon’u...
Bu arada Fauchon’u Türkiye’ye getiren Alp Franko’nun Zorlu’da bir markası daha var, Le Baron (benim fazla soğuk bulduğum bir mekan).
Bu markayı yazın Bodrum’a taşımak istiyormuş Franko. Değişik olabilir.
◊ Şehirde gizli bir Memo Garan rüzgarı esiyor. Garan hafta içi peş peşe Setup’ta, La Boom’da ve Backyard’da çaldı. Çok seviliyor DJ’liği...
Ama bir Garan daha var, onun da yıldızı hayli yüksek: Memo Garan’ın oğlu Emre Garan. Geçen cuma La Boom’da DJ Yakuza’yla beraber çaldı. Tarzı çok farklıydı.
◊ Bir adet tanıtım gecesi de gerçekleşti bu hafta. Veet’in yeni yüzünü (dizilerden hoş bir sima, Leyla Lydia Tuğutlu) tanıttığı gecesi.
Soho House’daki geceden aklımda kalan Zeynep Özyılmazel’in pek duru, pek asil canlı müzik performansı oldu.
Paylaş