Arkadaşlar hazır mıyız

İstanbul’un sosyal hayatı yavaş yavaş hareketlenmeye başladı.

Haberin Devamı


İlk hareket bereket önceki gece Bebek Otel’de yapılan Vogue partisiyle başladı.
Ama asıl patlamayı eylülle beraber yaşayacağız.
Listede neler yok ki?
16. İstanbul Bienali, Contemporay İstanbul, Arter’in Dolapdere’deki yeni yerinin açılışı, Akaretler’de yapılacak olan Artweeks...
Bir de tüm bu sanat organizasyonlarının yan etkinliklerini düşünün.
Sosyal hayat hiç olmadığı kadar coşacak.
O zaman yakın gelecekte olup biteceklerin içeriğine şöyle bir göz atma zamanı.
Önce İstanbul Bienali’yle başlayalım...

Asıl yedinci kıta neresi

16. İstanbul Bienali
14 Eylül’de başlıyor. Açılış resepsiyonu 10 Eylül’de.
Bienalin ana teması Yedinci Kıta.
Peki neyi anlatıyor Yedinci Kıta?
Şu an içinde yaşadığımız ve herkesin daha çok farkında olmaya başladığı ekolojik değişiklikleri, küresel ısınmayı...
Bienalciler şuradan yola çıkmış:
İçinde yaşadığımız dünyaya en büyük etkiyi yapan jeolojik faaliyetlerden çok insan faaliyetleri.
Çünkü gezegenin insan eli değmemiş köşeleri azalıyor, yerleşim merkezleriyle diğer canlıların paylaştığı kırsal arasındaki ayrım ortadan kalkıyor.
Dünya, şehirlerin tek bir megapolde birleştiği, tamamen insan üretimi bir mekana dönüşüyor.
Haliyle bunun negatif sonuçları da oluyor.
Onlardan biri de Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığını.
3.4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığında bir yığın bu.
Popüler bilimdeki adı da Yedinci Kıta.
İşte bienale ismini ve temasını veren yedinci kıta orası.
Fazlasıyla gerçek ve ürkütücü yani.
Bienalin küratöründen de bahsedeyim...
Fransa’nın en büyük güncel sanat merkezlerinden Palais de Tokyo’nun kurucuları arasında yer alan Nicolas Bourriaud.
Bienale davet edilmesini şu sözlerle anlatmış Bourriaud:
“İstanbul’un, ikili düşüncenin hakim olduğu günümüz küresel siyasi ortamında bir kesişim noktası olarak özel bir anlam taşıdığına inanıyorum. Bu nedenle tarihsel durumu yansıtan bir sergi yapacağım.”

Haberin Devamı

Contemporary öncesi Artweeks

12 Eylül’deki Contemporary İstanbul öncesi, ısınma turu niyetine, artık geleneksel hale gelen Artweeks var.
3 Eylül’de başlayacak Artweeks, her zaman olduğu gibi Akaretler’de.
Üç hafta sürecek Artweeks, bu yıl ek binaların da sergi alanlarına açılmasıyla daha geniş içerikli bir etkinliğe dönüşecek.
Sanatçılar ve koleksiyonerlerle söyleşilerin yer aldığı Artweeks’in ücretsiz olduğunu hatırlatalım.

Haberin Devamı

Dolapdere’de bir vaha

Ve Arter...
Dolapdere’deki yeni binasına taşınan ve 13 Eylül’de açılışını yapacak olan Arter’in yeni mottosu şu:
Herkes için erişilebilir kültür ve yaşam platformu olabilmek...
Arter’in açılış programında ise toplam yedi sergi var.
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan “Saat Kaç?” başlıklı sergi, “Kelimeler Pek Gereksiz” başlıklı koleksiyon grup sergisi, Altan Gürman retrospektif sergisi, Ayşe Erkmen’in sergisi Beyazımtırak, Rosa Barba’nın Gizli Konferans başlıklı yerleştirmesi, İnci Furni’nin Bir An İçin Durdu başlıklı kişisel sergisi ve Céleste Boursier-Mougenot’nun üç adet kuyruklu piyanodan oluşan yerleştirmesi...
Bu arada yazmadan olmaz: Keşke Arter’ciler yeni binalarının etrafına biraz daha ağaç dikseler...

Yazarın Tüm Yazıları