Paylaş
Oysa benim için durum hiç de öyle değil.
Bugünlerde yeni tarz bir alaturkaya takmış durumdayım!
Gaye Su Akyol’un (bundan sonraki satırlarda kısaca GSA) “Develerle Yaşıyorum” albümüne...
Çünkü onun alaturkasının kafası bambaşka.
Arabayı sürerken pencereden yüzünüzü yalayan ılık akşamüstü rüzgarı, fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu, terk edip gitmiş hain yaz aşkının whats app’taki son fena mesajı gibi gibi bir şey...
Hem melankolik hem ironik/komik. Hem’ler bir arada...
“AHH O UZAYA GİDİLECEK!”
Klibini de çektiği, eski alaturkanın alkışlarla yaşıyorum şeklindeki kibirli zarafetine karşı bir modern zaman çemkirmesi gibi duran “Develerle Yaşıyorum”un sonunda şöyle ah çekip içleniyor mesela GSA:
“Ahh, ya o uzaya gidilecek ya o uzaya gidilecek.”
Şarkı sözlerindeki dil kıvraklığı aynı şarkıda şöyle devam ediyor:
“Aşkını acısını bacısını dar ağacına asmak mı gerek?
Kurşunu sana değil senin o katı kalbine sıkmak mı gerek?
Doymaz özü, kabahatini bilmez, lütfuna da erişilmez.
Develerle Yaşıyorum.”
NEDEN LANA ETİKETİ?
GSA’nın sesi her ne kadar 80’lerin TRT: Bir Solist programındaki o ince sesli, zarif hanımefendilerin kırılgan seslerini anımsatsa da (misal: Nalan Altınörs), arkada duyduğunuz enstrümanların sesi işi başkalaştırıyor.
Zaten alaturka Lana Del Rey diye etiketlemem bu yüzden GSA’yı.
Kırılgan sesine zıt soğuk duruşu, şarkılarını kendi yazıyor oluşu ve bu toprakların makamsal hislenmesiyle hayli Amerikan, çokça da retro tınılı bir müziği çorbalaması nedeniyle...
Satırlarıma (acıyla) son verirken GSA’nın bu yazın yerli “Summertime Sadness”ı olmaya aday, albümünün bir diğer sevdiğim şarkısı “Biliyorum”un nakaratıyla baş başa bırakıyorum dertli kalbinizi:
“Rakıyı sensiz içeyim diye
Köprüyü yalnız geçeyim diye
Küllenip biteyim diye
Sevdirdin kendini biliyorum.”
*********************
Tarkan yeryüzüne indi
Tarkan’ın teyzesigille, kuzenleriyle, yani tüm akraba kollarıyla bir arada çekilmiş iftar yemeği pozlarını gördüm.
Instagram’a koymuş akraba kolları, öyle yazılmıştı haberlerde. Oradan da yayılmış, malum.
Fotoğrafları görünce aklıma düşen binbir tilkiler şunlar oldu:
REKLAM FİLMİ SETİ Mİ?
* Tarkan, Coca-Cola’nın her yıl ramazana özel prodüksiyonlamaya doyamadığı iftar yemeği sofralı reklam filmlerinden birinin setine mi düşmüş yanlışlıkla? Nerede bizim sahnedeki ateşli star Tarkan, nerede bu domestik Tarkan?
SOĞAN MESELESİ MÜHİM
* Fotoğraflardan birinde mutfakta soğan rendeliyor Tarkan.
Kuzenlere-teyzeye not: Lütfen soğan rendeleme aleti alın bir dahakine. Geçenlerde anneme bir marketten 15 liraya aldım, gayet pratik diyordu.
Tarkan’ın güzel gözlerinin sulanmasını istemeyiz değil mi?
AKILLICA BİR STRATEJİK OK
* Bugüne kadar hep uzak diyarlarda bir şatoda yaşıyormuş ve asla sokağa çıkmazmış algılamasına sahip olduğumuz Tarkan bu fotoğraflarla yeryüzüne, aile arasına, komşu evine, çay bahçesine inmiş/konmuş oldu.
Üstelik en mütevazı haliyle tam da ramazanda.
Nitekim akıllıca bir stratejik ok.
Kalpler çoktan eridi, fotoğrafı gören her anne-baba ve akraba kolu şefkat enerjileri gönderdi Tarkan’ın üstüne.
Emin olabilir ve şimdi usulca dağılabilirsiniz...
Paylaş