Paylaş
Hani “Halka” filmindeki Samara bile ondan daha az ürkütücüydü.
Zaten Akasya, “Şu ibretlik halimi koyayım da, yaptırmadan önce belki bir daha düşünürsünüz” diye yazmış.
Bir yandan doktorun kapısında gördüğü estetik kuyruğundan etkilenerek şunu eklemiş:
“Kimsenin (estetikten) korktuğu yok. Herkes sadece merak ediyor ve yaptırmak istiyor, ki bu da biz kadınların çılgınlığının ispatı”.
Bu çılgınlığı elbette Akasya’nın ya da Seda Sayan’ın aşırı bandaj bandaj, aşırı şişik şişik paylaşımları durduracak değil.
Ama bir yandan iyi oluyor:
Estetik ameliyat sonrasının çok da Alice Harikalar Diyarı olmadığını görmüş oluyoruz.
Bandajlar, acılar, şişliklerle dolu bir süreç sonuçta.
Ve eminim bu süreci atlatınca Akasya her şeyi unutacak ve bir yıl sonra yeniden estetik ameliyat olmak için doktoruna gidecek.
Dövme yaptırmak gibi bir şey bu.
Bir kere insanın kanına girdi mi, tekrar yaptırmak istiyorsun.
Nereden biliyorum? Gözlem ve empati cemiyetine mensup olduğumdan.
Yanılıyorsam, lütfen operatöre bağlan ve 2’ye basıp “Hayır” de Akasya, teşekkürler.
Cansu Dere’ye
intikam yakışıyor
Yakışıyor, çünkü yüzüne o anda öyle ifade konduruyor ki...
◊ Karşısındaki o dalga geçen bakış karşısında ne yapacağını şaşırıyor.
◊ Çılgına dönüyor, mahvoluyor.
◊ Ve işte bu yüzden Cansu Dere’ye intikamcı kadın rolleri pek yakışıyor.
Cansu’nun canlandırdığı "Sadakatsiz"deki Asya, yıllar önce "Ezel"deki Eyşan’ın bir tür devam filmi gibi. Eyşan’ın deli dolu halleri Asya’da o kadar yok.
Ama Asya da Eyşan gibi kafasına koyduğunu hemen o anda pat pat gerçekleştiriyor.
O yüzden: Asya’nın askerleriyiz.
Kaldırım sosyalleşmesi
İki gündür hava güzel.
Mahalle kafesine gidiyor, “gel-al” hizmetinden faydalanıyor ve kaldırımın
bir yerinde, çoğu zaman ayakta (hani utanmasam yere piknik örtüsü filan sereceğim) kendi kendimle sosyalleşiyorum.
Her yeni duruma hızla ayak uyduruyoruz ya, buna da uydurduk ışık hızıyla.
Bazen kaldırımdan uzun süredir görmediğim komşu geçiyor, onunla selamlaş, iki lak lak et.
Tabii ki mesafeli/maskeli, merak etmeyin, hemen tepeme çıkmayın.
Kaldırım sosyalleşmeleri bu yeni halimizin adı.
Azıcık temiz hava, azıcık insan görmece, sonra kös kös evine geri dönmece.
Of of...
Yonca Evcimik şarkısına gelen sağanak tepkilere...
- Sözleri paragraflara ayırarak okuyun.
- Mahrem kelimesinin anlamını öğrenmek için TDK’ya başvurun.
- Öğleden sonra kadın programlarını izleyin.
Yazdı ya.
Artık ne denilse boş.
En iyisi, ona zamanında pek güzel bir şarkı vermiş olan Şehrazat’ın o dizelerini hatırlayıp coşmak:
“Sözlerine dikkat et sen, çizmeyi aşıyorsun, herkesin bir sabrı var, bardağı taşırıyorsun”.
Paylaş