24 saat parti insanları

Şehirde son 48 saatte “aslında” neler oldu? İşte hızlı bir turla olup bitenler...

“Icons of Fashion” serisinin ikincisi yapıldı. Olay yeri olan Park Hyatt’a davetiyede yazılan saatte geldiğimiz için uzun süre Ezra&Tuba Çetin markası etcetura’nın organizasyona özel mini defilesini bekledik.
Çünkü davetlilerin çoğu geç geldi. Malum, bizde bir davete asla belirtilen saatte gelinmez.
Organizasyonun başlangıç saati olarak 18.00 yazıyorsa, 20.00’de gitmek racondandır. Tam saatinde gitmek erkenden damlamak anlamına gelir ki, cık cık cık, bu ıstanbul cemaati için hiç cool değildir.
Bir diğer parti cenneti New York’ta ise durum bunun tam tersidir mesela...
Saatinde gelmek önemlidir.

Ve çok geç saate kalmadan organizasyondan ayrılmak...
“Icons Of Fashion”la ilgili bir başka not: Partinin içki sponsoru Martini Rosato’ydu. Ama bir ara -ne hikmetse- Martini Rosato’lar parayla satıldı. Sonradan bu durum düzeltildi...

Ertekin Bey, kesinlikle Ajda Pekkan enerjisine sahip bir adam.
O da Park Hyatt’taydı ve yine kendine özgü stilinde, nefis giyinmişti.

Partilere gelen insanların aslında “taglenmek” için geldiklerini biliyor muydunuz? “Tag” terimi malum, Facebook’la beraber hayatımıza giren bir belalı hastalık.... Partide fotoğrafın çekiliyor ve Facebook’a konuyorsan, üstüne bir de tag’leniyorsan, artık parti fotoğrafın dolaşıma giriyor.
Ve herkes senin “oraya” gittiğini görmüş oluyor. Gerçekten ama gerçekten bu olaya takık insanlar varmış, inanılmaz.
Hatta, “Ya geçen partide fotoğrafım çekilmedi” dye şikayet eden bile oluyormuş. Nasıl bir histeridir bu kuzum?

EMİNE ERDOĞAN’IN DAVETLİSİ OLAN İŞLETMECİ

Park Hyatt sonrası gittiğim Sortie’de ise bir başka parti vardı. O partiye çok takılmadan Public’te vakit geçirdim. Ve mekanın patroniçesi Ayşe Kucuroğlu’yla sohbet ederken ilginç bir bilgi öğrendim. 18 Haziran’da yapılacak kadın girişimciler toplantısına davet edilmiş Ayşe. Kim tarafından? Emine Erdoğan.
Hemen şöyle bir espri yaptım tabii: “Ayşe, sakın üç çocuğun olduğu için çağrılmış olmayasın?”

Sortie’de o gece müziğin seviyesi çok düşüktü.
Ancak orta bara gittiğiniz zaman müziği duymanız mümkündü.
Kanunun öngördüğü desibelin üzerine çıkmıyorlarmış.
Anlaşıldı, bu yaz da gürültü yasağını sıkça konuşacağız. şu desibel işi asla normal bir standarta bağlanamayacak.
Ya çok düşük oluyor müzik seviyesi ya da çok yüksek.
Bu kadar düşük seviyede tutulmasına da karşıyım.

Ne diziymiş...

Aylardır Tardu Flordun’un oynadığı “Mükemmel Çift” adlı dizi hakkında haberler çıkıyor.
Bu kadar haber çıkmasının tek nedeni şu: Dizideki erkek karakter, bir başka erkek karakterle öpüşüyormuş. O da zaten ilk bölümde yer alıyormuş.
Yapımcılar bunu o kadar çok kullandılar ki, bir ara “Bu şekilde yayınlanmazsa yurtdışına satarız” şeklinde açıklamalarına dahi rastgeldim.
Peki ne oldu? Dizi iki hafta sonra yayınlanıyormuş. Ve meşhur öpüşme sahnesi de kaldırılmış.
Onun yerine iki erkek karakter yanak yanağa öpüşüyormuş. /images/100/0x0/55eaa9f5f018fbb8f88ecda0
Oldu mu şimdi? Diziyi sırf bu kısa eşcinsel kare yüzünden aylardır pazarla dur... Her gazeteye haber yaptırt, reklamını yap... Sonra da yayına girecek diye hemen geri adım at, alternatif sahne çekip olayı yumuşat... Yani önce cesur yapımcıyı oynarmış gibi yap, ama anında dümeni başka rotaya kır. Çok bayat çook.

Bordo paçalı donla gezersin...

Moda fotoğrafçısı arkadaşım Emir Sarısaç’la gündüz vakti Nişantaşı’nda yürüyoruz.
Herkes kafasını çevirip Emir’e bakıyor. Hatta bir adam bayağı yüksek volümle şu cümleyi kuruyor; “La herife bak ne giymiş!”
Emir’in umrunda değil, ama ben rahatsız oluyorum bu saçma bakışlardan.
Ve tüm bunlar, güya ıstanbul’un en kalburüstü semtlerinden birinde, Nişantaşı’nda oluyor. Neden? Çünkü Emir farklı bir şey giymiş o gün.
Aslında farklı filan değil. Bildiğiniz paçalı don giymiş! Bordo renkli paçalı don. Üzerine de sıradan bir kısa pantolon geçirmiş. Uzaktan bakınca o paçalı don, kadın çorabı gibi duruyor. ışte bunu görenler, “algıda hinlik” hesabı, anlayamıyorlar/şaşırıyorlar, dönüp dönüp tekrar bakıyorlar. Ve bence öküzlük yapıyorlar.
Emir, Mardin sokaklarında yürüse daha rahat ederdi. Kimse saygısızlık edip bön bön bakmazdı...
Yazarın Tüm Yazıları