Paylaş
◊ Bünyamin, en son Floransa’daki Pitti Uomo kapsamında gerçekleşen şovunu seyretmiştim. O defilede Aztekler ve Mısır piramitlerinin gizemi ön plandaydı. Şimdi hangi kafadasın? Paris’teki şovda neler bekliyor bizi?
- 2020 sonbahar-kış koleksiyonunda aslında gençliğime dönmek istedim. Çocukluğum Led Zeppelin, Jimi Hendrix, Pink Floyd, Barış Manço, 3 Hürel, Cem Karaca dinleyerek geçti. Özümde olan rock ve psychedelic ruhumu tasarımlarda hissedeceksiniz. Les Benjamins’in sahiplendiği küresel Doğu kültürünü yansıtırken en büyük ilham kaynağım ‘Anadolu rock’ oldu.
◊ O yüzden de koleksiyonun adı “Wild Wild East”...
- Evet! Anadolu rock ikonlarının giyim tarzı ve dünyadaki psychedelic rock akımı esin kaynağımın merkezi. Bu esin kaynağıyla Les Benjamins DNA’sının iç içe girdiği bir koleksiyon yaptım. Markamın DNA’sı haline gelmiş halı deseninin, jakarlı ve kumaşa baskı olarak ortaya çıktığı detaylar göreceksiniz.
Jay-Z ve Rita Ora’yla ticari ilişkimiz olmadı
◊ Puma gibi global bir markayla işbirliği, yurtdışında düzenlenen defileler, Jay-Z gibi bir ünlünün alıp ceketini konserde giymesi... Sessiz sedasız markanı büyütüyorsun. Bu işin sırrı ne? Çok mu paran var?
- Bu işin sırrı aslında süreklilik. Tasarımlarımın hikayeleri, Les Benjamins’in yaratmış olduğu güçlü enerji maalesef parayla satın alınamıyor! Les Benjamins’in yansıttığı yaşam tarzıyla markanın tasarımcısı ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın olarak benim aynı yaşam tarzına sahip olmam çarpıcı bir etki yaratıyor. Jay-Z ve Rita Ora gibi ünlü sanatçılara gelecek olursak... Hiçbiriyle ticari bir ilişkimiz olmadı. Hepsi markanın hikayesi ve enerjisine kapıldığı için ürünleri giydi.
Yaklaşık 9 yıl oldu Les Benjamins doğalı ve Türkiye’de sokak modası kültürü ve ayakkabı (sneaker) kültürünü sahiplenen hiç kimse yoktu.
Doğru zamanda bunları sahiplenmiş olmak da markayı farklı bir konuma yerleştirdi. Bir de kimsenin gözü kalmasın, şanslı bir insanımdır.
Gerçek hikaye ve gerçek insanların olduğu bir dünya
◊ Sence dünya nereye gidiyor? Büyük resme baktığında ne görüyorsun yeni nesil bir isim olarak?
- Nereden başlasam bilemedim! Sanki yeni düzenlerin belirlendiği bir çağdan geçiyoruz. Bir yandan doğayı mahvediyoruz, her şey kötüye gidiyor gibi bir hava var ama bu negatif enerjiye kapılırsak çok verimsiz bir topluma da dönüşebiliriz.
Hepimiz dünyayla köprü kurmalı ve doğamıza sahip çıkmalıyız.
Mesela koleksiyon üretiminde organik pamuğa geçtik. Bu çok büyük fark yaratacak bir hamle olmayabilir, ancak hepimiz ufak da olsa değişim için olumlu ve doğru adım atarsak büyük farklar yaratabiliriz.
Moda olarak da eskiye geri döneceğimizi hissediyorum. Dijital çağ aslında hepimizi yabancılaştırdı.
Herkes her şeyin farkında ve toplum aslında bu dünyanın samimiyetsiz olduğunu biliyor. Bu yüzden gerçek hikayelerle gerçek insanların bir araya geldiği bir dünyaya doğru gidiyoruz!
Paylaş