Paylaş
◊ Yılın en iyi şeylerinden biri farklı mekanların bir arada toplandığı Bomontiada oldu. Babylon’un ardından ocak ayında açılan Kilimanjaro hem barı hem yemekleriyle dikkat çekti. Kısa sürede Bomontiada’nın diğer mekanları Popülist, Kiva ve Monochrome da çok gezenlerin radarına girdi. Karaköy eski havasını yitirdi, Arnavutköy ise yeni mekanlarla yılın en şanslı semti oldu.
◊ Bu yıl herkes kokteylci oldu. Farklı kokteylleri denemek ve onların olduğu barlara gitmek modaydı.
Misal: Asmalımescit 5 Cocktails, Arnavutköy Alexandra, Topağacı Efendi...
◊ Klein yılın en başarılı kulübüydü. Hafta sonu gece belli bir saatten sonra bu mekanı ‘son durak’ yapmak en bildik davranış kalıplarından birine dönüştü. Klein bununla yetinmedi, bir de Flamme diye bir mekan daha yarattı yanı başında.
◊ Nişantaşı Topağacı yükselişini sürdürdü. Grey, Moro, Son, Socrates gibi mekanların yanı sıra irili ufaklı kahveciler de peş peşe açılmaya doyamadı.
◊ DJ’ler kendi kitlelerini yaratmaya devam etti. Mesela Can Balta ve Murathan Özbek.
Önce Lucca’da çaldılar, sonra başka yerlerde. Nereye gitseler mekanı doldurdular.
◊ Yılın ikinci yarısında canlı müzik patladı. Halihazırda canlı müzik yapan mekanlara (Gizli Kalsın, Frankie gibi) yenileri eklendi (Hazine, La Boucherie Dinner Theatre ve Goya gibi).
◊ Soho House yılın ilk yarısında üyeliklerin yenilenmediği dedikodusu ve havuz problemiyle konuşuldu ama sonra yaptığı partilerle (özellikle Cadılar Bayramı partisi) kendini toparladı.
◊ Şanssız mekanlar da vardı. Yılın ilk günleri açılan Nişantaşı Central ve Taksim’deki Eden yılın sonuna göremeden kapandı. Bir başka şanssız mekan ise Küçük Bebek Lokal oldu. Büyük umutlarla açıldı, ama ilgi görmedi.
◊ Ortaköy’deki Zuma’nın İstinye Park’a taşınması başta “talihsizlik” olarak nitelendirildi, ama tam aksi oldu. Zuma yeni yerinde daha popüler oldu.
◊ Yazın İstanbul’da partilemek ve ferahlamak isteyen Babylon Sound Garden’a ve Suma Beach’e koştu. Boğaz kenarında takılmak isteyen ise Bijou ya da Reina’daki Goya’ya.
◊ Yazın Bodrum’da en çok ilgi gören mekan Fenix’ti. Pahalı fiyatlarıyla Blue Marlin İbiza çok konuşuldu. Hatta bu köşede konuya değinince fiyatları indirdiler.
Xuma Beach, Off Gümüşlük, Bella Sombra ve Sail Loft ise farklı kitleleri kendine çeken diğer popüler Bodrum mekanlarıydı.
◊ Alaçatı yaz boyu tıklım tıklımdı. Momo, Esnaf, Madeo, Köyün Diskosu, Single Fin, Before Sunset ve Fly-Inn adlı plaj ve mekanlar dillerdeydi. Klasik Bodrum-Alaçatı yarışında bu yaz Alaçatı ipi göğüsledi.
◊ Bu yaz Mikonos’tan sonra İbiza’ya da direkt uçuş başladı. Ama İbiza beklenen ilgiyi görmedi. Giden yine Mikonos’a gitti, Scorpios’da yedi içti. Mikonos’un eğlencesinden bunalan Patmos’ta ev kiralama olayını denedi.
◊ Çağdaş sanat adına çok da iyi gelişmeler yaşanmadı. Birçok yabancı galeri Contemporary İstanbul’a katılımını iptal etti. Ayrıca muhafazakar bir grup fuarı basıp bir heykelin kaldırılmasını istedi.
Yetmedi, sergi yapan bazı büyük kurumlar “Durumlar hassas, terör olayları” diyerek kimi sanatçıların sergisini iptal etme yoluna gitti.
Yine de iyi şeyler oldu. Mesela Dolapdere’ye açılan Dirimart Galeri bölgenin çehresini bir anda değiştirdi.
◊ Bu arada Beyoğlu’nda kendine küçük bir dükkan açmış Güney Koreli bir plakçıyı da üzdük. “Ramazan ayında içki içiliyor” diyerek bir grup insan plakçıyı bastı.
Oysa o sırada plakçıda Radiohead’in yeni albümünün dünya çapında düzenlenen etkinliği vardı.
◊ Şef restoranları ise yoluna bir şekilde devam etti. Nişantaşı’nın klasiği Kantin yeni yerine taşındı ve akşam servisine başladı. Yeni Lokanta bomba olayları nedeniyle bir ara kapandı ama yeniden açıldı.
Mikla dünyanın en iyi 100 restoranı listesinde 56’ıncı sıraya yükselince yeniden popüler oldu. Kuruçeşme’deki yeni yerine taşınan Toi ise epey ilgi gördü. Tek üzen Karaköy’deki Maya oldu. Çok sevilen mekan krize dayanamadı ve kapandı.
Ve şehrin en yenileri
Yılın son haftalarında iki yeni mekan şehrin sosyal hayat radarına giriyor. İlki Arnavutköy’de perşembe günü açılan Cult.
Üç katlı mekanın son katı galeri. İlk katı ise kokteyl bar.
Yemek yok, sadece tapas veriyorlar.
Diğer yeni mekan ise Nişantaşı’ndaki Must.
La Boom’dan ayrılan Ercan Gümüşkaya’nın hem ortağı olduğu hem de işletmeciliği üstlendiği Must, kapanan Central’ın yerine önümüzdeki cuma günü açılıyor.
Üç bölümden oluşan Must’ın nasıl olacağı şimdiden merak konusu.
Hafta sonu rotası
Hafta sonuna özel öneriler buraya sığmadı, hurriyet.com.tr’deki “Ne Yapmalı” bölümüne bakabilirsiniz, orada yer verdim.
Paylaş