İlki, Vakko’nun Les Ottomans’da Zac Posen koleksiyonu için verdiği parti... Posen’in New York’tan gelen davetlileri bir an İstanbul’da olduğunu unutturmuştu herkese. Keza, Dita Von Teese’in günlerce konuşulan martini kadehi içindeki striptiz şovu da unutulmazdı. Teese’in dondurma topu kıvamındaki göğüsleri ve incecik belini dünya gözüyle görmek, ayrı bir deneyimdi.
Yılın en iyi ikinci partisi ise Absolut’un yeni ürünü için Mikla Teras’ta verdiği partiydi. Haziran ayında yapılmasına rağmen o kadar rüzgara maruz kalınmıştı ki partide, yine de geç saatlere kadar kimse ayrılmadı The Marmara Pera’nın "Nuh’un Gemisi"ni andıran tepesinden...
EN ÇOK EĞLENİLEN MEKANLAR
Sırasıyla Lucca, Cahide Sayfiye, Nu Buz, İndigo, Mojo ve Discorium.
EN İYİ KONSER SONRASI PARTİSİ
Guns N’ Roses şerefine Sortie içindeki Supper Club’ta verilen parti. Konseri kimse beğenmemişti ama partisinde sabaha kadar eğlenirken kimsenin gıkı çıkmadı. Assolist Axl Rose ise ancak 05.00 civarı teşrif etmişti partiye...
GİRİŞTE EN ÇOK PROBLEM YAŞATAN MEKAN
Kendine özgü dresscode anayasası sebebiyle Reina ve Rus kadınları içeri almamasıyla gündeme gelen Roxy.
EN ÇOK BIKKINLIK VEREN ETKİNLİK KİŞİLERİ
Hüsnü Şenlendirici ve Burhan Öçal. Ben şahsen hızlarına yetişemedim.
Nerede bir açılış-kapanış töreni ya da ürün lansmanı filan varsa ikisinden biri oradaydı.
EN HIZLA DOLUP BOŞALAN YEME-İÇME MEKANI
Kanyon’daki Wagamama. İlk açıldığı günlerde kuyruklar oluştu önünde. Sonradan meraklar giderilince hızla boşaldı mekan. Yıldızı kısa sürede söndü.
Emre Altuğ neden soyunmuştu
Yıl 2003. Aktüel Dergisi’nde çalışırken Emre Altuğ ve ekibi ellerinde birtakım fotoğraflarla geldiler. Fotoğraflara baktık. Meğer Emre Altuğ, poposu da gözükmek suretiyle birtakım çıplak fotoğraflar çektirmiş. Yayınlatmak istiyor. Kabul edildi. Ben de fotoğraflar üzerinden bir röportaj yaptım.
Haliyle sorular, "Vücudunuza güvenir misiniz"den başlayıp ilginç yerlere geldi. Mesela Altuğ, fanatik bir kadın hayranından bahsetti. Hayranı telefonunu bulmuş bir yerden.
Emre Bey telefonu açar açmaz da, "Seninle yatmak istiyorum" demiş.
O da bu dobralığa şaşırmış, filan... Bu soru sonrası işte Emre Altuğ’un içindeki gizli Haydar Dümen açığa çıktı. Ve noktasına virgülüne dokunmadan şunları söyledi Altuğ: "Acıdır, hiç orgazm olmadan yaşayan kadınlar var. Burada bir erkeğe düşen görev çok ciddi. Yavaş yavaş sevişmeyi, kadını mutlu etmeyi öğreneceğiz.
Keza kadını orada mutlu edersiniz sizi birçok noktada mutlu kılacaktır. Tecrübeyle sabittir, tavsiye ederim... Beraber olduğum kadını mutlu etmeyi severim. Benimle olduğu sürece o kadın şanslıdır. Genel anlamda karşımdakini mutlu etmeyi amaç edinirim. Buna kafa patlatırım".
Yıllar önceki röportajı deşmemin nedeni Hürriyet Pazar’da Sibel Arna’nın Emre Altuğ’la yaptığı röportaj. Aktüel röportajında soyunmasının gerekçesini, "AKUT yararına" diye açıklamış Altuğ.
Evet, o dönem fotoğraflar ve seks içerikli röportaj gürültü koparınca yirmi gün sonra böyle bir "neden" bulmuştu Emre Altuğ. Açıkçası bu "neden"i ta o zaman bile samimiyetsiz bulmuştum.
Bence Altuğ, çıplak fotoğraflarının "efendi çocuk" imajını zedelediğini düşündü sonradan ve böyle bir yola başvurdu.
Oysa hiç gerek yoktu, çektirdiği fotoğraflara bir kulp bulmasına.
Dediği gibi vücut onundu, istediği gibi soyunurdu ya da giyinirdi. Kime neydi?
Anlamadığım bu işte: Türk şarkıcılarındaki "yarım" cesaret. Ki bu kadarı bile onlara yarıyor. Nitekim o fotoğraf ve röportajdan sonra Emre Altuğ’un popülerliği tavan yapmıştı.
AKUT ve deprem vurgusu ise arada kaynadı tabii. Maalesef esas gerçek bu.