Paylaş
Anne-babaların çocuklar yanlarındayken yaptığı bazı sakıncalı konuşmaların üzerlerinde nasıl etkileri oluyor?
Uzman klinik psikolog Ilgın Şirin: Çocuk doğduğu andan itibaren her şeyi ailesinden, yakınlarından öğrenir. Yani, ailede neyin kabul görüp neyin tepki çekeceğini ev içinde gözlemler ve sosyal yaşamında da bu öğretilerden yola çıkarak bir yaklaşım benimser. O nedenle ebeveynin ağzından çıkan her söz çok önemlidir.
Çocuk ve ergen psikiyatrı Dr. Serdar Alpaslan: Bizim aile yapımızda çocuklar hem aşırı ilgi görür hem de yok sayılır. Örneğin, anne-baba çocuğunun beslenmesiyle aşırı ilgilidir ama ortamda sohbet içindeyken sanki çocuklar yokmuşçasına ilgisizdirler. Başkalarıyla olan ilişkilerini çocukların yanında konuşmaktan çekinmiyorlar. Bir akrabanın, arkadaşın arkasından ‘tembel, pisboğaz, şişko’ vb. ithamlarda bulunurlar ve çocuklar bunları duyuverir. Sonra da çocuğa dönüp “Şşşt! Bunu sakın ona söyleme!” diye tembihlerler.
GENELLEMELERDEN VE SUÇLAYICI KELİMELERDEN KAÇINMAK LAZIM
Çocukların üzerinde en çok etkisi olan cümle ve tavırlar neler?
Ilgın Şirin: Örneğin “Ben ona hep doğru söylemesini öğütlüyorum” dese de bir ebeveyn tavır ve davranışlarında bu öğüde uygun olmayan bir tutum içindeyse çocuk öğüde değil, tavra bakacaktır.
Dr. Serdar Alpaslan: Mesela ebeveyn, rahatsızlık duyduğu kişiler hakkında olumsuz cümleler kurup sonra o kişilerle karşılaştığında son derece normal konuşursa çocuk, bu iki davranış arasında ikileme düşer. Aynı davranışı kendisi başkalarına karşı yapmaya başlar.
İnsanlar düşüncelerini ifade ederken açık olmalı kuşkusuz ancak hangi kelimeleri seçtiğimiz önemli değil mi?
Ilgın Şirin: Elbette, çok önemli. Konuşurken empati yapmayı unutmamamız gerekiyor. Konuşmalarımızda genellemelerden kaçınmalıyız. Seçilen sözcükler asla suçlayıcı, aşağılayıcı, küçük düşürücü olmamalı...
Peki anne-babalara önerileriniz neler?
Dr. Serdar Alpaslan: Çocuğun bir kulağı daima anne-babasındadır. Bu nedenle hiçbir ebeveyn, çevresinde çocuk yokmuş gibi davranmamalı. Unutmamak gerekir ki yerleşmiş bir davranışı değiştirmek çok zordur.
KADINLARDA KEMİK ERİMESİNİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÖNERİLER
Hem kadınlar hem de erkekler yaşamları boyunca biriktirmiş oldukları kemik kütlesini zamanla kaybederler. Ancak bu kayıp kadınlarda daha fazladır. Hamilelik, emzirme ve menopoz oldukça kritik süreçler… Peki, ama kemik kaybının önüne geçmek için neler yapmak gerekir? Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Şahin Zeteroğlu anlatıyor…
Paylaş