‘Mutlu insanlar’ın yolu mutfaktan geçer
Bu yıl görsel medya dalında Ateşbaz-ı Veli Ödülü ona verildi. Ateşbaz-ı Veli, Mevlana’nın aşçısı ve dünyada adına türbe yapılan tek aşçı. Ödülün sahibi Selin Kutucular ile buluştuk, çocuklar için hazırladığı eğlenceli kitabı ‘Mutlu İnsanlar’ı ve çocukların yemek yeme alışkanlıklarını konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyalım…
Mutfağın ve sofraların hayatın merkezinde olduğu bir ailede çok mutlu bir çocuk olarak büyüdüm. Evlendikten sonra da mutfağa tam anlamıyla giriş yaptım. Mutfakta iyi işler çıkarmak ve sofra adabı birlikte yaşamın doğal bir parçasıydı benim için. Bu sırada Büyükada Yemekleri kitabını yazdım, ardından da İstanbul Sofraları’nı yazdım. Şimdi de çocuklar için Mutlu İnsanlar kitabını çocuklar ve aileleriyle buluşturmanın keyfini yaşıyorum.
Günümüz çocukları yemeğe mesafeli. Sizin kitabınızla sevecekler mi?
Yemek yemeyen çocuklar anne babaların korkulu rüyası. Bu durumun bazı ailelerde gittikçe zorlaşan bir probleme dönüştüğünün farkındayım. Çünkü günümüz çocukları doğal öğrenme yollarından uzaklaştılar. Meselâ pek çok çocuk sebze isimlerini bilmiyor. Sebzeye örnek olarak ‘pilav’ yanıtını veren öğrencileri duyduktan sonra bu kitabı hazırlamaya karar verdim. Bu kitabı hazırlarken de mutfağa, doğaya ve topraktan çıkanlara meraklarının uyanmasını istedim. Üstelik doğadaki malzemeleri birçok yönüyle kullanabileceklerini de göstermek istedim. Bu nedenle kitabı çok seveceklerine inanıyorum.
Kitapta sebze ve meyvelerle yapılmış resimler dikkat çekiyor…
Çocukların algılarını ve farkındalıklarını her anlamda geliştirmek için yaratıcı düşünmeyi destekleyen kitaplara başvuran ebeveynler ve öğretmenlere bir yol göstermek istedik. Hayalim anne-babaların ve öğretmenlerin bu kitap üzerinden çocuklarla sohbet etmeleri, sebze ve meyvelerin isimlerinin üzerinde durmaları, belki küçük oyunlarla bilmediklerini öğretmeleri. Bir adım sonra beraber alışverişe gitmeleri, o güne kadar ellemedikleri, dokularını tanımadıkları malzemelerle hem görsel hem de dokunsal anlamda tanışmaları. Koklamaları… Aradaki o yabancılık duygusu gittikten sonra çocukların kendi istekleriyle bu besinleri tatmaları.
Görsellerin bazılarında sağlıklı olmayan yiyecekler de göze çarpıyor. Bu yiyecekleri özendirmiş olmuyor musunuz?
Günümüz anne babaları çocuklara çok fazla yasak koyuyor. Ben ise yemek konusunda yasakları olmayan, ama kuralları olan bir evde büyüdüm. Çocuklarımı da aynı şekilde büyütüyorum. Yani bir denge içinde soframızı zenginleştiren her şeyden yemek… Lezzetten ödün vermeden az yiyerek doğru olduğuna inandığım bir denge tutturdum. Çocuklara dair yaptığım bu yeni çalışma da pek tabii kendi mutfağımdan izler taşıyor. Görsellerde kullandığımız tüm malzemeler de yenebilir özellikte. Çocukları yapay malzemelerden uzak tutmaya özen gösterdik. Yiyeceklerden çok hikâyeyi ön planda tuttuk ve sebze ve meyveleri tek tek anlatmak yerine, bir araya geldiklerinde nasıl güzel bir kompozisyon oluşturduklarını göstermek istedik.
Kitap bir psikolog tavsiyesi ile çıkmış. Bu kitap çocukları hangi yönlerden geliştirecek?
Kitap hiçbir şekilde didaktik değil. Pozitif mesajla küçük çocukların duygusal gelişimine olumlu katkı yapacak bir kitap. Bunun haricinde özellikle dokunsal problemi olan çocuklar ve aileleri için bir rehber vazifesi görebilir. Farklı bakış açılarını da destekliyor kitabımız. Bunu hem görsel anlamda yapıyor hem de sosyal anlamda. Mesela anne futbol oynuyor, erkek kardeş mutfakta harikalar yaratıyor… Ve ayrıca o futbol oynayan anne benim…
Çocukların beslenme alışkanlıkları konusunda ailelere tavsiyeniz neler?
Mutlaka sofrada ailenin bir arada olmasına çalışmalıyız. Beslenme alışkanlığı psikolojiyle ve sosyal dürtülerle destekleniyor. Bir gün kıymetli psikolog Aynur Kuğu Ünal, bana bakıp “Mesela siz duygusal beslenmiyorsunuz” demişti. Söylemek istediği şuydu: Siz yemek yerken duygusal faktörlerin etkisinde kalmıyorsunuz. Küçük yaşlarından itibaren yemeği bir tehdit aracı ya da tam tersi bir ödül mekanizması gibi gören çocuk beslenme ile doğru bağı kuramıyor. Yemek yemek çok kıymetli bedenimizin en temel ihtiyacıdır ve bunu her şartta en doğru şekilde yerine getirmek bir birey olarak çok önemli bir görevimizdir. Bu düşünceyi doğru mesajlarla aşılamak çok önemli. Çocukları mutlu birlikteliklerin olduğu sofralarda beslemeliyiz. Yemek yerken beyin faaliyetlerinin üst düzeyde olduğu ve verilen tüm mesajların da en iyi şekilde algılandığı bilimsel olarak kanıtlandı. Benim en önemli tavsiyem akşam yemeklerinde, geç yenmek pahasına bile olsa, ailenin beraberce sofraya oturmasıdır. Televizyon seyredilmeyen ve cep telefonu kullanılmayan bir sofraya…
HADİ ANNE GİDELİM
Düşlere yolculuk
Pınar Çocuk Tiyatrosu, çocukların görsel hafızalarını ve hayal dünyalarını zenginleştirecek ‘Masal Treni’ oyunuyla sahnede.
Yer: İstanbul-Profilo AVM
Tarih: Bugün/Yarın / Saat: 11.15
Fiyat: Ücretsiz / (0212) 216 44 00
Ben bir garip Keloğlan’ım
‘Keloğlan Masalları Köyü’ modası geçmeyen kahramanı Bursalı çocuklarla buluşturuyor.
Yer: Bursa-ÖzdilekPark
Tarih: Bugün/Yarın / Saat: 16.00
Fiyat: Ücretsiz / (0224) 413 04 25
Fotoğrafını çek, gönder
Siz de ailece hafta sonu keyfinizin fotoğrafını çekin, #HürriyetÇocuk etiketiyle Instagram’da paylaşın, bu sayfada yayımlayalım.
İpek Öztekin’in kızı Venüs ile Barış ve Tuğçe Oktay’ın oğlu Batu...
