Paylaş
Bizde adettir, “Sen çocuksun, bilmezsin” der, onlara sorma ihtiyacı hissetmeyiz. Çocukların da bu toplumda yaşayan birer birey olduğunu, onların da kararları olduğunu hep göz ardı ederiz. Şimdilerde bir çocuk, giymek istediği giysiyi kendi seçiyor, izlemek istediği filmi, yapmak istediği şeyleri kendisi belirliyor. Bizler de anne baba veya abi abla olarak evlerimizde onların bu kararlarına uyuyor, ama toplumsal konularda alınan kararlara onları dâhil edemiyoruz.
Milli Eğitim Şûrası’nda Din Kültürü Ahlak Bilgisi dersinin birinci, ikinci ve üçüncü sınıflara da zorunlu olmasına karar verildi. Bu karar verilirken uzmanlara soruldu mu, çocuklara danışıldı mı bilmiyoruz. Sadece kararı duyduk. Psikologlar ve pedagoglar, çocukların gelişimine göre din içerikli eğitimin 12 yaşından sonra verilmesinin uygun olduğunu yıllardır söylüyor. Daha küçük yaşlarda, el becerilerini geliştirebilecekleri, sorgulayabilecekleri, anlama ve kavrama özelliklerini öne çıkarmalarını sağlayan derslerin verilmesi gerektiği belirtiliyor. Fakat görülen o ki, ülkemizde uzmanların fikri pek ‘kayda değer’ bulunmuyor. Zira alınan kararlar bunu gösteriyor.
Astronomi dersi zorunlu olsun
“Çocukların fikri pek sorulmuyor” diyoruz, ama biz Hürriyet Çocuk Kulübü üyelerine fikirlerini sorduk. Çocuklar öylesine düşündürücü şeyler söylediler ki, bazıları yetişkinlerin bile aklına gelmemiştir herhalde… Meselâ çocuklardan biri okullarda seçmeli bile olmayan bir dersi düşünüp “Astronomi dersi neden zorunlu değil?” deyiverdi. Bir başka çocuk “Niye bize sormuyorlar, oturmuşlar masaya şu olsun, bu olsun. Ben istiyor muyum hiç soran yok.” dedi. İşte çocukların yanıtlarından örnekler:
Astronomi dersi neden zorunlu değil?
Niye bize sormuyorlar? Niye? Oturmuşlar masaya şu olsun bu olsun. Ben istiyor muyum hiç soran yok.
Tablet getireceğiz akıllı tahta getireceğiz diyorlar sonrada sadece kolejdeki sınıflar ve lisede! Ya bizim hakkımız var hiç bizi düşünmüyorlar.
Dinde zorlama yoktur. Matematik veya Türkçe değil ahiret hayatından bahsediyoruz. Küçük yaşta ailesinden öğrenecek dini ödevlerle ve zayıf aldığı için kızan öğretmenle değil önce ailesinden öğrenecek ki ileride öğretmen dini bir konu anlattığında sıkılmasın ve sadece okulda işlenen bir konu olduğunu düşünmesin çünkü tüm hayatını etkileyecek.
Evet, çünkü başka bir dinde olsa bile bizim dinimiz ona daha mantıklı gelebilir ve o da Müslüman olabilir. Onun dışında namaz kılmayı sureleri ve daha birçok şeyi de o derste öğrendim.
Bu ne ya böyle eğitim sisteminin... Küçüklerin beynini yıkamasalar bari.
Ben 2. sınıfa gidiyorum ve bence bu çok güzel oldu. Din dersini sabırsızlıkla bekliyorum.
Bu kararın pek doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu derslere yalnızca din dersi denilmesi saçmalık. Yalnızca İslam dini öğretiliyor. Oysa herhangi biri, ister çocuk olsun ister yetişkin ister genç ister yaşlı, istediği dine inanabilir ve kimse de onu engelleyemez veya bu kararına karışamaz. Ve bu insanlar da gidiyorlar İslam dini dersini zorunlu kılıyorlar. Hayır, belki çocuk Hıristiyan ya da Yahudi?
Ben bunu doğru bulmuyorum ama bu kötü bir şey değil. Sonuçta dinimizi öğreniyoruz ama şimdi öğrenmeyi doğru bulmuyorum.
Çok ama çok yanlış bir karar. Çünkü hiç kimse dine inanmak zorunda değildir. İnanmayanlar için çok kötü.
Zorunlu olmayan din, zorunlu olan din dersi!
Din kültürü kolay ders zaten!
Küçük çocuklar elbette bunu öğrenmeli ancak hâlâ çok küçük oldukları için, bunu zorlama olarak görebilir ve dinimizden sıkılmaya başlayabilir. Hiç olmazsa çocuklara sorulmalıydı.
Çocuk, daha okumayı yeni öğrenmiş din dersi mi işleyecek?
Dinde zorlama olmamalı. Seçmeli ders olarak kalmalı.
Çocuklar böyle diyor. Görülen o ki, bu kararlar alınırken, geleceğimizi düşünmemiz gerek. Çünkü gün gelir, bu baskıcı tavır ters teper.
Paylaş