Paylaş
Bilişim çağında kodlama şart
Uzmanlar kodlamanın bilişim çağının temel becerilerinden biri olduğunu söylüyor ve çocukların gelecekte ortaya çıkacak birçok mesleğe uyum sağlayabilmesi için kod yazmayı öğrenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kodlama dilini çözen çocuklar hem donanım hem yazılım hem de tasarımsal bileşenleri kullanarak yeni ürünler ortaya koyabilir. Geleceğin yetişkinleri hangi mesleği yaparlarsa yapsınlar akıllı cihazları daha çok kullanmak zorunda kalacaklar. Günümüzde doktorluktan öğretmenliğe dek uzanan tüm meslek birimlerinde akıllı cihazlar halihazırda kullanılıyor ve gelecekte bu cihazlar çok daha karmaşık bir şekilde hayatımızda olacaklar. Çocukların yeni çağa ayak uydurabilmeleri ise kodlamayı öğrenmelerine bağlı. Dolayısıyla anne babalar, çocuklarının eğitimine kodlamayı mutlaka dahil etmeli.
‘Yarını kodlayanlar’
Ülkemizde birçok okulda kodlama eğitimi veriliyor. Hatta bu konuda dünya sıralamasına giren okullarımız bile var. Ancak 6 Şubat Depremi birçok konuda olduğu gibi eğitim konusunda da bize zarar verdi ve çocukların eğitimden uzak kalmasına sebep oldu. Bu sebeple Türkiye Vodafone Vakfı, Habitat Derneği’yle iş birliği yaparak özel bir proje geliştirdi ve depremden etkilenen çocuklar için rehabilitasyon merkezi gibi çalışan ‘kodlama sınıfları’ kurdu.
Bu sınıflarda çocuklara hem kodlama öğretiliyor hem de sosyal destek veriliyor. Ben de geçen hafta Kahramanmaraş’a gittim ve oyuncu Aras Bulut İynemli’nin de katıldığı bu gönüllü çalışmayı yerinde inceledim. Aras Bulut çocuklarla tek tek ilgilendi, oyunlar oynadı. Onun bu candan yaklaşımı çok hoşuma gitti. Çocuklarla nasıl konuşulması gerektiğini biliyor, asla yargılamıyor, onlara acılarını hissettirmiyor. Aksine içindeki sevgiyi paylaşıyor...
Ona neler hissettiğini sorunca “Bizim çocuklarımız onlar. Mutlu olmaları için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Bu güzel projeyi candan destekliyorum” diye yanıtladı.
Vodafone Vakfı Derneği Başkanı Hasan Süel de bize katıldı ve ‘Yarını Kodlayanlar’ sosyal hayata destek projesiyle deprem bölgesinde dört kalıcı teknoloji sınıfı kurduklarını söyledi. Üstelik bir tane de gezici eğitim aracını faaliyete geçirmişler. Böylece 7-14 yaşları arasındaki, depremden etkilenen çocuklara kodlama eğitimi verilmeye başlanmış. Bir yılda bin çocuğa ulaşmayı hedefliyorlar. Ayrıca eğitim sınıflarında müzik, masal ve oyun atölyeleri de yapıyorlar. Böylece çocuklara psikolojik olarak da destek oluyorlar.
Eğitimlere katılan çocuklarla da sohbet etme fırsatı buldum ve onlara “Neler öğrendiniz?” diye sordum. İçlerinden biri “Kodlamayı öğrendim artık sizinle çalışabilirim” dedi, üstelik henüz dokuz yaşındaydı. Demek ki çocuklar, aldıkları eğitimle hayata tutunuyor ve kendilerine de güvenmeye başlıyorlar. Bu sebeple her ebeveyn çocuklarının bilgi ve becerilerini desteklemeli, onlara ihtiyaçları olan eğitimi vermeli. İster sanat ister spor ister matematiksel meslek alanlarında olsun, çocuklar kodlamayla mutlaka tanışmalı. Çünkü yaşamın her alanında kodlamaya ihtiyaç olacak.
Paylaş