Paylaş
İsteklerini ağlayarak yaptırmayı öğrenmesi hayatında ne tür sonuçlar doğurur?
Uzm. Psk. Melih Yıldız: Anne-babalar çocuk yetiştirirken mutlaka ağızbirliği yapmalı. Böylece kendinden emin, kararlarının arkasında duran, doğru ve yanlışı ayırt edebilecek beceriyi kazanmış, ahlaki değerleri her şeyin üzerinde tutan bir bireyin yetişmesi için önderlik etmiş olurlar. Eğer bir çocuk, evde otorite boşluğu yaşarsa ve anneyle babanın karar mekanizmasının tutarsızlığına tanıklık ederse gelecekte kendi doğrularını da oluşturamaz.
Uzm. Psk. Göksu Telmaç: Anne-babanın görevi yetişkinliğe hazırlanan bireye rehberlik etmektir. Geleceğin yetişkini, çocuklukta kendini inşa eder. Bu önemli süreçte anne ve baba ne için çabaladığını bilmeli, çocuğa saygı duymalı ve onun bireysel haklarına, gelişim ihtiyaçlarına öncelik vermeli. Bu süreçte ebeveynler, çocuklarının yaşına uygun sınırlar çizerek çocuğun iç dengesine yardımcı olur. Dolayısıyla çocuk yetiştirirken ebeveynlerin ağızbirliği yapmasında yarar vardır. Eğer anne ‘hayır’ derken baba ‘evet’ derse çocuk sınırlarını bilemez. Örneğin bir evde anne “Yemek sofrada ve belli saatte yenir” mesajı verirken baba televizyon karşısında dilediğince yemeye izin veriyorsa çocuk bu konudan olumsuz etkilenir. Hele bir de anne-baba, anlaşmazlığa sebep olan konularda çocuğun yanında tartışıyorsa... Evdeki otorite boşluklarını, haz odaklı olan çocuk keyfi kullanır. Yemek konusunda esnek yaklaşılan çocuk, sınırları ihlal etmede adım adım ilerler. Ders, ödev, düzen, disiplin konusunda pek çok sorun bu noktadan başlar.
Anne-baba otorite sorunu olduğunun nasıl farkına varacak?
Uzm. Psk. Melih Yıldız: Çocuklarını ve kendilerini gözlemleyerek… Unutmayın, her çocuk hayatı önce anne-babasından öğrenir. Ev içindeki dünya, çocuğu dış dünyaya hazırlar. Anne-babanın otorite boşluklarıyla dolu evlerde ipler çocukların elindedir. İpleri eline alan çocuk da ağlayarak, küserek, bazen şiddete başvurarak isteklerini yaptırmaya başlar. Ebeveynlerin koyduğu kurallar da hiçbir işe yaramaz olur. İşte bu durum gelecekte bazı kişilik sorunları yaşamasına, dışarıda kavgayla, sertlikle sorunları çözmeye çalışmasına sebep olabilir. Tutarlı davranışlar gösteren ebeveynlerin çocukları sınırlarını bilip ona göre davranacaklardır. Hatta kurallara uyumakta sorun yaşayan çocukların bir süre sonra koyulan kurallara uyum gösterdiği görülecektir. Bu nedenle anne ve babalar, neye ‘hayır’ neye ‘evet’ dediklerini çok iyi bilmeli.
Her istediği yapıldığı zaman gerçek bir doyuma ulaşır mı?
Uzm. Psk. Göksu Telmaç: Her zaman değil. Çocuğa karşı kararlı olmak gerekir. Kurallar olmalı. Eğer kurallar olmazsa, önceden ‘hayır’ denilen bir şeyin her zaman ‘evet’e dönme potansiyeli vardır ve bu sebeple her ‘hayır’dan sonra çocuğun daha çok ağlama, uzun süren ısrar vb. tepkiler verdiğini görürüz. Bu kadar çekişmeden sonra çocuğun doyuma ulaşmadığını ve yeterince mutlu olmadığını da gözlemlemek mümkündür. Ebeveynin net bir sınır ve tutum içerisinde kalamaması, çocuğun da iç disiplin geliştirmesini, davranışlarının sonuçlarını görebilmesini, olumsuz duygu ve durumla baş etme becerisini etkileyebiliyor. Özellikle okul ortamındaki yapılandırılmış kural sisteminde büyük sorun yaşıyorlar. Arkadaş ilişkilerinde oyunun kurallarını bozmak gibi yıkıcı davranışlar sergileyebiliyorlar. Biri onlara gerçekten ‘hayır’ dediğinde sevilmediğini ya da değer görmediğini düşünüp ilişki ve iletişim sorunları yaşayabiliyorlar.
Uzm. Psk. Melih Yıldız: Ev içinde kurallar olmalı! Kurallar çocuğa güven verir. Burada önemli olan koyduğumuz kurala bağlı olmamızdır. Çocuğumuz ne kadar ağlarsa ağlasın ne kadar istenmeyen davranışlar gösterirse göstersin tutarlı bir anne-baba karşısında bir süre sonra bu istenmeyen davranışların söndüğünü gözlemleriz.
Küçükken evdeki kurallara uyanlar sonra toplumsal kurallara da uyar
Uzm. Psk. Göksu Telmaç:
◊ Anne-babalar, yoğun yaşam şartlarına rağmen, ebeveyn olmanın farkındalığına daha çok odaklanmalı. Çocuğun her isteneni yapması da çocuğun her istediğinin yapılması da o çocuğun mutlu ve doyumlu olduğunu göstermez.
◊ Sağlıklı ailede sınırlar vardır. Sınırlar önceden çocuğa sunulmuştur. Bu sınırlarda sürekli ve giderek artan sorun yaşandığında ebeveyn bu sistemde bir yanlış olup olmadığını düşünür, yeniden düzenler.
◊ Gerçekten iyi oturtulmuş sınırlar, çocuğun gözüne bakınca susması, parmak havaya kalkınca durması, üçe kadar sayıyorum deyince yemesi değildir. Siz orada değilken çocuğun uyguladığı, ceza gibi algılamadığı, sürdürülebilir bir sistem, iyi işlediğinin kanıtıdır.
Uzm. Psk. Melih Yıldız:
◊ Eşler arasında fikir ayrılıkları olabilir ancak çocuklar hakkındaki kararlarda fikir ayrılığı olmamalı.
◊ Ebeveynlerin her tutarsız davranışının çocuğun kişiliğine etki ettiği unutulmamalı.
◊ Çocuk hakkında bir karar verirken, çocuğun yanında konuşulmamalı, özel alan yaratılmalı.
◊ Çocukken evdeki kurallara uyanlar, yetişkinliğinde toplum kurallarına da uyum sağlar. Bu nedenle anne-baba bir topluma yurttaş yetiştirdiğini unutmamalı.
HADİ GİDELİM
Yer: İstanbul-Fişekhane İkinci Sahne
Tarih: Yarın
Saat: 12.00
Yaş: 3+ Fiyat: 55 lira
Telefon: (0212) 415 80 00
HAFTANIN KİTABI
‘Aklımdaki ve Kalbimdeki Duygular’ çocukların duygularının farkında olmasını sağlayan harika bir resimli öykü kitabı.
Yayınevi: Hep Kitap
Yazar: Libby Walden-Richard Jones
Tür: Resimli Öykü
Yaş: 3-7 Sayfa: 32 Fiyatı: 32 lira
FOTOĞRAFINI ÇEK, GÖNDER
Siz de ailece hafta sonu keyfinizin fotoğrafını çekin, #HürriyetÇocuk etiketiyle Instagram’da paylaşın, bu sayfada yayımlayalım.
Sevil Atalay’ın oğlu Egemen.
Paylaş