Yeni Yuvam’la hediyeniz bizden

Türkiye’deki sokak hayvanı sayısının kontrol altına alınabilmesi için kısırlaştırma kadar sahiplendirme de büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı


Bunların her ikisi de düzgün ve sistemli yapılırsa hem insanlar hem de kediler, köpekler için her şey daha güzel olacak. Kısırlaştırma, belediyelerin görev tanımına giriyor.
Şu ana kadar görevlerini yapmış olsalar sokak hayvanı sayısı emin olun çok daha az olurdu.
Yapmadılar. Bundan sonrası için ne yapacaklar göreceğiz ve tabii takipçileri olacağız. Sahiplendirme konusunda ise yük ağırlıklı olarak dernek ve kişilerde.
Yavru, terk edilmiş ya da engelli kedi ve köpeklerin sahiplendirilmesi konusunda HAÇİKO Derneği olarak yıllardır özverili bir çalışma yürütüyoruz.
Bu zorlu yolda şimdi de yanımızda Yeni Yuvam projesi ile bir çözüm ortağımız oldu.
Anadolu Pet, HAÇİKO tarafından sahiplendirilen kedi ve köpeklerin ailelerine tüm ihtiyaçlar ve bunun yanı sıra oyuncakların da yer aldığı dopdolu bir hediye sepeti gönderiyor.
Çocuklarımız yeni yuvalarına hediye paketleri ve destekleri ile kavuşuyor. Yeni Yuvam projesinin sahiplendirme konusunda insanları teşvik etmesini ve sahiplenmelerin artmasını umuyoruz.
Anadolu Pet bir aile şirketi.
Anlaşmayı ailenin genç üyesi, şirketin Genel Müdürü Eren Üçüncü ile imzaladık.
Başarılı ve çalışkan iş insanlarını seviyorum.
Eren’in bunların yanı sıra bir de hayvan sever olması çok daha güzel tabii. İleride eminim birlikte daha çok işler yapacağız.
Yeni Yuvam projesi hepimize ama en çok da yuva bekleyen miniklerimize hayırlı olsun.
HAÇİKO sahiplendirme sayfalarını takip ederek bize ulaşabilirsiniz. Sadece bizim sayfalardan sahiplenmeniz de şart değil. Başka yerden sahiplenseniz bile bize başvurun, Anadolu Pet ve HAÇİKO’nun Yeni Yuvam projesi ile yeni yuvalarda destek bizden. 

Haberin Devamı

New York’ta zorlandım

Kısa bir New York-Chicago gezisindeyim. Pandemi sonrası okyanus ötesi ilk uçuşumdu. Amerika uçuşları PCR testi istiyor neyse ki.
Yoksa 10 saat kimin ne olduğunu bilmediğim bir uçakta kafayı sıyırmak pek mümkün.
Peki uçaktaki herkesin negatif olduğunu bilsem de maskeyi çıkardım mı? Cevabı biliyorsunuz.
Sadece bir şeyler yerken.
Çünkü öksürenler, hapşıranlar, çığlık çığlığa ağlayan çocuklar falan derken etrafta hayli tükürük uçuşuyor. New York’ta ise uzun bir pasaport kuyruğu karşılıyor sizi.
Pasaporttan geçiş yarım saati kesin geçiyor, 1 saati bulduğu da oluyor. Bizde olsa bağırış çağırışlar başlar, “Niye daha fazla polis memuru görev yapmıyor” falan diye. Orada olunca herkes bekliyor, gık diyen yok. Neyse, bunu da gururla yazıyorum, İstanbul Havalimanı’ndaki temizlik, lüks Amerika’da yok.
Asıl şoku New York’tan Chicago’ya uçarken yaşadım.
Güvenlikten geçerken spor ayakkabı bile giyseniz çıkarılıyor.
Ve diğer havaalanlarındaki galoş seçeneği burada yok.
Çıplak ayakla ya da çorapla yerlere basıyorsunuz yani.
Aman ne olacak çorabını yıkarsın ya da atarsın demeyin. 
O çorapla tekrar ayakkabıyı giyiyorsunuz ve tüm pislik ayakkabınıza ve bundan sonra o ayakkabıyla giyeceğiniz tüm çoraplara geçiyor. Benim gibi titiz ve takıntılı biri için rezalet yani.
Neyse, geçeyim bu çorap muhabbetini. Maskelere geleyim.
Maske olayını bitirmişler burada.
Takanlara da tuhaf tuhaf bakıyorlar. Maske yok ama devlet test olayını önemsemeye devam ediyor.
New York merkezde ana yollarda adım başı Covid-19 test çadırları var. Önündeki masalarda da boş boş bekleyen sağlıkçılar.
Yürüdüm durdum New York sokaklarında.
Test yaptıran bir kişiye bile rastlamadım.
Bu arada tüm bu vurdumduymazlığa kötü gelecek bir son dakika bilgisi geçeyim...
Biden yönetimi sonbaharda yeni bir dalganın geleceğini ve 100 milyon kişiyi enfekte edeceğini öngördüğünü açıkladı. İnsanlardaki bu rahatlıkla daha fazlası bile olur diyorum ben de.

Haberin Devamı

Taksi şoförüne saldıramazsın

New York taksilerinde bir uyarı dikkatimi çekti.
“Bir taksi şoförüne saldırmanın cezası 25 yıla varan hapistir” diye yazıyor taksilerde. Bunu okuyup da sürücüyle kavga eden ya da saldıran olmaz herhalde. Keşke yayılsa bu cezalar. Dünya kesin daha barışçıl bir yer olur.

Vegan lahmacun 175 TL

Yazın geldiğini karpuz kabuğunun suya düşmesinden değil, Bodrum’daki lahmacun fiyatlarının konuşulmaya başlamasından anlıyoruz. Lahmacun fiyatı muhabbetine genelde gıcık olurdum.
Ama ilk kez mutluyum.
Fiyatlardan değil tabii, onlar uçmuş, yanına yaklaşılmaz.
Ama değişen zihniyet hoşuma gitti.
Türkbükü’nde lahmacun fiyatı 195 TL olarak tarihe geçti.
Ama bu kez vegan lahmacundan da bahsetmişler.
O da 175 TL imiş.
Verene karışmam ama ben gidip de bu paraları tabii ki vermem.
Vegan lahmacunun literatüre girmiş olmasına ise sevindim.
Demek ki etsiz yaşama geçen insanların sayısı artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları