Paylaş
Oscar ödüllü İngiliz yönetmeni “Gladyatör”, “Bıçak Sırtı” (Blade Runner) ve “Marslı” gibi önemli filmleriyle tanıyoruz.
İşte o Ridley Scott, THY için 6 dakikalık bir reklam filmi çekti.
Reklam filmi değil kısa film tadında olmuş aslında.
Ortaköy’den Galata Köprüsü’ne, Yerebatan Sarnıcı, Çırağan Sarayı ve yeni havaalanına.
Hem yeni havaalanımıza hem de İstanbul’a bir güzelleme, methiye niteliğindeki filmi izlerken ne kadar muhteşem bir şehirde yaşadığımın farkına vardım.
İçinde yaşarken gezemiyoruz o ayrı ama yabancı olsam bu filmi izledikten sonra kesin gelip görmek isterdim İstanbul’u.
Bu arada “Yolculuk” adlı filmin başrolündeki güzel sarışın Sylvia Hoeks.
Hollandalı oyuncu “Best Offer” ve “Blade Runner 2049”da rol almıştı.
Kendisinin
İstanbul’un tarihi yerlerine ayrı bir güzellik kattığını söylemeden geçmeyeyim.
Kağıt toplayıcısına mahalle dayağı
Canan Karatay’ın “Fenerbahçeli futbolculara kuzu yedirmeli” cümlesine ateş püskürdüğüm yazıma farklı tepkiler aldım.
“Ekmekten, lahmacundan sonra Fenerbahçe’yi kurtarmaya soyunan; küçücük kuzuyu, bir bebeği yesinler diyebilen Canan Karatay hanımın önündeki profesör titrini ciddiye almadığımı buradan duyurmak istiyorum” diye bitirdiğim yazım anne babama biraz ağır gelmiş.
Bizimkiler beni sakin bilir genelde, bu sert çıkışıma şaşırmışlar.
Anne babama not: Hayvan hakları konusunda ben böyleyim ve böyle de kalacağım.
Beni çok mutlu eden bir tebrik telefonu da aldım. Ertuğrul Özkök arayıp, bir süre sonra dünyada kuzuların kesilmeyeceğine inandığını ve beni desteklediğini söyledi.
“Çocuklar ve gençler çok daha merhametli, anne babaları üzerlerindeki etkileri de inanılmaz. Sosyal medyanın da artan varlığıyla yaşam ve hayvan hakları bilinci giderek daha yerleşiyor” dedi.
Bilinçlendiğimizi hissediyorum ben de.
En yakın örnek...
Dün İstanbul-Fatih’te bir köpeği sıkıştırıp tecavüz etmek isteyen kağıt toplayıcısı, evlerinden sokağa fırlayan mahalleli tarafından dövüldü.
Üzüldüğümü söyleyemeyeceğim, hatta mahallelinin ellerine sağlık.
Hayvana şiddete, tecavüze hapis cezası çıkana kadar bunları bu şekilde yaşayacağız.
Artık şunu biliyoruz; onlar sessiz olsa da artık eskisi kadar yalnız değiller.
Hawaii bekle beni
Gece dışarı çıktıktan sonra eve dönüşte sadece kendimi değil üzerimdekileri de yıkamaya atıyorum.
O sigara kokusu başka türlü çıkmıyor çünkü. “Yasaklar delinmek için vardır” sloganının en çok uygulandığı sigara yasağını kimse umursamıyor.
Biz de pasif içici olarak bolca nasibimizi alıyoruz bu durumdan.
Bu yüzden Hawaii’ye bayılıyorum.
Amerika’nın en sigara düşmanı eyaleti olan Hawaii’de sigara satın alabilme ve kullanma alt limitini 100 yaş olarak sabitlemek için çalışmalar başlatıldı.
Başarılı olunursa Hawaii sigarayı tamamen yasaklayan yer olacak. Orada yaşanır mı, yaşanır...
Paylaş