Paylaş
Robert Zemeckis’in yönettiği, Denzel Washington’ın başrolü oynadığı film, ele aldığı konu ve söylemleriyle konuşturuyor.
Hem iyi hem de kötü şekilde. İşte “Uçuş”tan sonra ağzınızdan çıkabilecek muhtemel cümleler:
- Eğer derdin erotizm ya da cinsellikle ilgili değilse, açılış sahnesinde uzun uzun çıplak kadını kadraja almanın bir anlamı yoktur. Hatta fazlasıyla iticidir.
- Derin mevzuları anlatan bu filmden çıkıp Washington’ın poposunu konuşmak isteyenler olacak mıdır acaba? Sanmıyorum. Peki niye gördük o zaman?
- Bindiğiniz uçağın pilotunun ağzını koklamak gerekmektedir, geceden kalmış olabilir. Oysa kurallara göre her pilotun uçuştan 12 saat öncesinde alkolden arınmış olması gerekiyor.
- Alkolün etkilerini en hızlı yok eden şey kokaindir. Bu filmde açık seçik yapılan kola reklamı kadar içten içe bir kokain vurgusu seziliyor!
- Hostes-pilot ilişkileri, dedikoduları bir yana, uçaklarda erkek kabin memuru olmasında her türlü güvenlik açısından fayda vardır. Türbülansta ya da tehlike anında kadınlar fiziksel açıdan yeterli olamayabiliyor.
- İnsanlar zor durumda kaldığında, yalan söylemeleri gerektiğinde sadece soğuk ter dökmezler, alt dudakları büzülür, hafiften kekelemeye başlarlar. Washington, yalan söyleyen insan mimiklerini iyi çalışmış.
- Anlıyorsunuz ki, alkol kadar mücadelesi de sinir bozucu. İnsanın alıp şişeyi alkol bağımlısı adamın kafasında kırası geliyor.
- Bağımsız ve uçuk bir film değilse, hiçbir Amerikan filmi doğru mesajlar vermeden duramaz.
- Her şey bir yana, özel efektlerle süslü animasyon denemelerinden sonra Robert Zemeckis, “Uçuş” gibi bir film çekerek hayranlarını mest etmiştir. Devamı gelsin isteriz.
- Denzel Washington, pilot Whip Whitaker rolüyle Oscar’a aday olur büyük ihtimalle ama iyi oyunculuk görmek istiyorsanız, hastanede, yangın çıkış merdivenindeki sohbette, beş dakikalık kanserli hasta rolüyle beliren James Badge Dale’a dikkat etmelisiniz. Dale, kader ve dini anlamda teslim olma temalı kısa konuşmasında döktürüyor.
- Son bir not: Uçaktan korkuyorsanız ve yakın bir zamanda uçak seyahatiniz varsa, bu filmi görmeyi bir süre erteleyin.
İnsan Neslinin Sonu
Millet, 21 Aralık’ta neslimizin sonu gelecek diye telaşlanadursun, ben yarın gece “İnsan Neslinin Sonu”yla buluşmak için Ghetto’ya gidiyorum.
1999’da yayımlanan ilk stüdyo albümleri “Telaşa Mahal Yok”tan bugüne kadar hem Türkiye’deki şehir müziğinin oluşması ve gelişmesinde büyük bir rol oynayan, hem de eleştirmenlerden iyi not alan Rashit, yeni albümleri “İnsan Neslinin Sonu”nu Ghetto’ta tanıtacak.
Albüme Nazan Öncel ve Göksel gibi ünlü isimler de konuk olmuşlar. Ama konserde ancak izledikten sonra yazabileceğim bir sürpriz olma ihtimali de yüksek.
Yabancı diyarlardan gelen bu sürpriz, Rashit sahnesine renk katacak demekle yetineyim.
Papağandan yarasaya, köpeğe
HAÇİKO (Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği) kurulduğundan beri ne telefonlar geliyor bir bilseniz...
Geçen gün yaşlı bir teyze arıyor, “Papağanım kaçtı. Karşıki ağaçta. Toplanın gelin, yakalayalım. Dışarıda yaşayamaz, ölür” diye ağlıyor.
Gece yarısı “Fabrikamıza yarasa girdi, gelin yakalayın” diye arayanlar da yok değil.
Hepsi çok şekerler, yardım edebildiğimiz kadar ediyoruz.
(Bu arada merak edenler için yaşlı teyzenin papağanı eve döndü, artık camları açarken çok daha dikkatli oluyor.)
Üç hafta kadar önce gece 02.00 civarında Twitter’dan bir çağrı geldi. Beşiktaş’ta uyuz bir köpek bulmuşlar, “Çok kötü durumda, ne yapabilirim?” diyordu bulan kişi.
Hemen Veterinerium’a aldırdık, bir hafta ön tedavisi yapıldıktan sonra da Beşiktaş Belediyesi bakım evine...
Şimdi yerine bırakıldı, mutlu mesut arkadaşlarıyla oynuyor.
HAÇİKO arabaları ormanlara terk edilmiş hayvanlara ve barınaklara düzenli olarak mama, battaniye, tıbbi yardım götürüyor.
Bolluca ormanlarına gidilip gelinmesi ve yiyecek taşınması için bir araba aldık ve Burhan Bey’e teslim ettik.
Bolluca ormanlarında bakılan köpeklerin etrafı için gereken korunağın masrafı ve yapımı da HAÇİKO tarafından karşılandı.
Hayvanların bulunduğu ortam artık çok daha korunaklı.
Kaza geçirmiş, sakat sokak hayvanlarının tedavilerini bütçemiz yettiğince karşılamaya devam ediyoruz.
Şimdi sırada ormanlardaki sefalete yeni yavruların eklenmesini engelleyecek kısırlaştırma projesi var.
İlaçları ve teknik ekipmanı biz sağlayacağız.
Sahipsiz canlara yardım etmek isteyen gönüllü veterinerler, şahıslar veya kuruluşlar lütfen www.haciko.org sitesinden ya da NART’taki ofisimizden bizimle irtibata geçsin.
Hep birlikte onlar için çok daha güçlü olabiliriz, desteğinizi bekliyoruz.
Konuşmalarınız kaydedilmektedir
Birileri bir yerden sizi arıyor ya da siz bir call center’ı arıyorsunuz ve şu cümleyi duyuyorsunuz: “Konuşmalarınız hizmet kalitesi için kaydedilmektedir.”
Resmen dikte ediyorlar, seçenek bile sunmadan.
Peki ya ben kaydedilmesini istemiyorsam?
O zaman kusura bakmayacağım, işlemimi yapamayacaklar.
Çok önemli bir kurumun yurtdışındaki telefonunu aradım, aynen şunu söylüyordu telefondaki ses: “Konuşmalarınız hizmet kalitemiz için kaydedilmektedir! Kaydedilmesini istemiyorsanız lütfen 1’e basınız.”
Aynı kurumun Türkiye’deki telefon numarasında böyle bir seçeneği yok!
Türkiye’de hiçbir kurumda böyle bir seçenek yok.
Neden yok?
Paylaş