Paylaş
Paris’i, New York’u anlatan filmler var da İstanbul’u anlatan bir film neden yok?
“Paris, Seni Seviyorum” ve “New York, Seni Seviyorum”un ardından “ıstanbul, Seni Seviyorum” gelsin diye çok istemiş, fırsat buldukça da bu isteğimi dile getirmiştim.
40 kere söyleyince olurmuş ya, bu da oldu sonunda.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından onaylanan “Unutma Beni ıstanbul” projesi start aldı.
Aynı Paris ve New York örneklerinde olduğu gibi farklı ülkelerden gelen yönetmenler ıstanbul’u anlatan kısa filmler çekecek. Ve bunlar, ıstanbul Film Fonu’na destek verecek tek bir film çatısı altında izleyiciyle buluşacak.
Projenin başındaki Hüseyin Karabey, Cannes Film Festivali Proje Atölyesi’nde yapımcı ve dağıtımcılara bir sunum yapıyor bile. Filmin yurtdışı dağıtımı da garantiye alınmış oluyor böylece.
4-7 Haziran günlerinde Avrupa’dan gelecek yönetmenlerle Türkiye’deki oyuncu ve teknik ekipler tanıştırılacak. Senarist Petros Markaris ile senaryo çalışmaları yapılacak. Çekimler ise temmuz, ağustos ve eylül aylarında.
Kısa filmleri çekecek yönetmenler şimdiden belli. Yönetmen Hüseyin Karabey ve yapımcı Sevil Demirci, uluslararası platformda başarılar kazanmış ve ıstanbul’u tanıyan altı yönetmen [Aida Begic (Saraybosna), Hany Abu-Assad (ısrail), Omar Shargawi (Danimarka), Stergios Niziris (Yunanistan), Stefan Arsenijevic (Sırbıstan), Eric Nazarian (USA)] ile bir araya gelerek ıstanbul’un hikayelerini sinema filmine aktarmaya hazırlanıyor.
Ama Twitter üzerinden yaptığım ufak bir yoklama, halkımızın projede Fatih Akın, Ferzan Özpetek ve Çağan Irmak’ı da istediğini gösterdi. Bir son dakika sürprizi, eklemesi olur mu bilmem. (Olsa güzel olur da bunu 40 kere söyleyecek ve yazacak vakit kalmadı...)
Ben yine de elçiye zeval olmaz diyerek, sinemasever sade vatandaşın Akın, Irmak ve Özpetek meramını buradan iletmiş olayım.
SİZİN İSTANBUL'UNUZ HANGİSİ?
“Unutma Beni ıstanbul” film projesinin onaylanması üzerine başlattığım ıstanbul konulu kısa film senaryoları araştırması sonuçlandı. Twitter’dan gelen güzel fikirler var. “Unutma Beni ıstanbul” filmi için pekala kullanılabilir. Yalnız Twitter takipçilerimin haklarını kimseye yedirmem. ıçlerini açıp bana yazanların haklarını korumak adına her görüş bildireni ismiyle yazıyorum, ki fikirleri çalınmasın...
İşte “İstanbul konulu bir kısa film çekseydiniz, konusu ne olurdu, nerede geçerdi” soruma gelen cevaplar...
“Modern şehir ve varoşlar arasındaki çelişkiyi anlatırdım. ıstanbul’a özel olduğunu düşünüyorum.” (Frazer)
“Beyoğlu’nda aşk ve tarihle örülü bir film olurdu” (hüseyingündoğdu)
“Kesinlikle Sulukule’de çekerdim.” (ankasmug)
“Takside geçerdi. Hikayeyi bütün şehri dolaşan bir ıstanbullu’nun gözünden anlatırdım.” (ozdenbora)
“Modern elit ıstanbullu olmak ile ıstanbul’da Anadolulu olmanın ortasındaki duvarda geçerdi hikayem.” (ferhat)
“Trafikte olurdu. Yan yana trafikte bekleyen kadın ve erkeğin aşkını konu alırdı. Trafik açılınca aşk da film de biterdi.” (canozkaya)
“Tren garı ve durakları, ıstiklal Caddesi, vapurlar, Sarayburnu, Salacak’ta hayaller kuran memur dünya sıkıntılarından uzaklaşarak ıstanbul’la dertleşir.” (salihsırmaçekiç)
“Nişantaşı. Genç bir çiftin ıstanbul’un moda, yemek, kültür, sanat açısından ne kadar zengin olduğunu anlatan cadde temalı bir film.” (jasonQneill)
“Pera Palas otelinde kapıdan girip çıkan insanlar üzerine olurdu.” (edargeçit)
Veeee, bu da benden; “Bir sokak köpeğinin gözünden şehrin acımasızlığını anlatırdım.” (omurgedik)
TRT’den belgesel filmlere destek
TRT’nin Kültür Bakanlığı ve Ziraat Bankası’nın desteğiyle düzenlediği Uluslararası Belgesel Yarışması yarın sonuçlanıyor.
Finale kalan 40 film arasından ödül alacaklar, yıl boyu TRT ekranlarında izleyiciyle buluşacak. Yarınki ödül töreni öncesinde jüri üyeleri ve konukların bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları ‘Belgeselde Belirsizleşen Sınırlar Paneli’ izlenebilir.
Paylaş