Paylaş
Hemen ekran başına geçtik tabii.
Pek çoğumuz için Formula demek Schumacher demekti çünkü.
Müthiş bir kariyer, art arda gelen şampiyonluklar...
Ve sonra Fransız Alpleri’nde Maribel kayak merkezinde yaşanan o korkunç kayak kazası.
Haberi aldığım günü dün gibi hatırlıyorum.
Sonrasını biliyorsunuz zaten.
Kazada başından yaralanan usta pilot 8 yıldır komada ve yaşam mücadelesine devam ediyor.
Hem sevenleri hem de ailesi umudu kesmemiş olsa da tamamen geri dönmesine artık mucize olarak bakılıyor.
Diğer yanda ise arada sırada “Schumacher uyandı” haberleri çıkmıyor değil.
Kök hücre naklinin ardından bir hemşire “Bakımını ben yapıyorum, bilincinin yerinde olduğuna dair sizi temin edebilirim” açıklamasını yapmıştı.
Bu dedikodular ve koma hali devam eden pilotun şu andaki durumuyla ilgili bilgileri belgeselde eşinin ağzından dinliyoruz.
Özel hayatlarının mahremiyetine değer verdiklerini söyleyen Corinna, “Michael burada, farklı ama burada. Evde birlikte yaşıyoruz. Terapi yapıyoruz. Ailemizi, aramızdaki bağı hissetmesi için çabalıyoruz” diyor.
Kısacası Schumacher’in son durumu sis perdesinin ardında kalmaya devam ediyor.
Adrenalin tutkusu mu?
Corinna Schumacher, eşi Michael Schumacher’in kazadan hemen önce “Burada kar çok iyi değil, Dubai’ye gidip paraşütle mi atlasak acaba?” dediğini söylüyor “Schumacher” adlı belgeselde.
Adrenalin tutkusunun bir sonucuydu belki de Michael Schumacher’in kayak pistindeki kazasının nedeni.
Güzel bir aile hayatı, dünya şampiyonlukları, şöhret, para hepsi, her şey bir anda altüst olabiliyor işte.
Adrenalin bağımlılığı, kendine fazla güven ya da tamamen kötü şans, nedeni ne olursa olsun Schumacher’in ve ailesinin yaşadıkları şu acı gerçeği bir kez daha vuruyor yüzümüze:
“Hayat sen planlar yaparken başına gelen şeylerdir.”
Aile hayatına hayran oldum
Belgeselde Schumacher’in Ferrari sonrası döneminin üstün körü geçildiğinden yakınanlar var tabii.
Ben başka bir açıdan yaklaşmayı tercih ediyorum bu merakla beklenen yapıma.
Belgeselin 7 kez dünya şampiyonu olan Alman Formula 1 pilotunun aile yaşamına, eşi ve çocuklarıyla geçirdiği zamanlara odaklandığı anlar benim için çok daha değerli ve keyifliydi.
Ailesine bu kadar bağlı olduğunu bilmiyordum mesela.
Daha da çok sevdim kendisini.
İzlerken duygulandığım anlar hep aile yaşamını ekrana getiren anlardı.
Özellikle de oğlunun konuşması hayli duygu yüklüydü. Belgeselin en büyük kusuru kısa olmasıydı galiba.
Bilmiyorum bir gün o güzel haberi alır mıyız ama eğer gün gelir de Schumacher’in bilinci yerine gelir ve ailesine geri dönerse, bu belgeseli izlemiş herkes onlar adına çok çok mutlu olacaktır.
Paylaş