Şampiyon Beşiktaş

Şampiyonluk son maça kalınca, son dakikalarda nefesler tutulup, sinirler iyice gerilince öyle bir boşalma olur ki herkes ağladı, hepimiz ağladık.

Benimki sinir boşalması ve sevinçle karışık gözyaşlarıydı.

E kolay gelmedi bu şampiyonluk.

Sezon başında ‘bu kadro ilk 5’e zor girer’ dediler.

Aboubakar sakatlanıp, ligden düşünce, ‘takımın yarısı gitti, bundan sonra Beşiktaş’tan hayır gelmez’ dediler.

Rakiplerin ikinci takımı çıkaracak yedekleri varken, bizim yedek kulübemiz sakatlıklardan sonra iyice zayıfladı.

Ve bu kısıtlı imkanlara rağmen sahadaki müthiş 11’le, Rosier ile güç bulan ve ligin en değerli oyuncusu olduğunu düşündüğüm Ghezzal ve Sergen Hoca’nın büyük katkılarıyla, inanarak, savaşarak, mücadele ederek geldi bu şampiyonluk.

Mayıs başında Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın şampiyonluğu ile sevinmiştik.

Çifte zafer yaşıyoruz şu anda.

Sergen Hoca’ya, tüm futbolculara, başkan Ahmet Nur Çebi’ye, yönetim kuruluna, profesyonel ekibe binlerce teşekkür.

Ve tabii büyük Beşiktaş taraftarına hayırlı olsun bu şampiyonluk.

Bu geceki maçla birlikte Ziraat Türkiye Kupası’nı da alırsak ne mutlu bize.

20.45’e kurduk saatleri.

Kutlama derseniz, onu da kurallara uyarak, tedbirleri alarak yaparız bir şekilde.

Sağlıkla oynanır mı?

Oynanıyor işte, üçkağıtçılık dünyanın her yerini sarmış durumda.

İngiltere hükümetinin ülkeye girişlerde test sormaya başlamasıyla dolandırıcılar da devreye girdi.

Seyahate çıkmadan önce ve ülkeye girişte iki kez istenen Covid testlerinin sahtesini yapan dolandırıcılar İngiltere’nin kabusu olmuş durumda.

Her gün sahte test sonucuyla en az 100 kişi ülkeye giriş yapmaya çalışıyormuş.

Sahte aşıları el altından yüksek fiyatlarla insanlara satan sahtekârların haberlerini zaten biliyoruz.

İleride bu durum olası aşı sertifikalarında da yaşanacak gibi duruyor.

Aşı olmak istemeyenler, aşı olamayanlar sahte belgelerle istedikleri yere gitmeye çalışacaklar.

Bunun adı sahtekârlık, bunun adı sağlık terörü.

Ve ne yazık ki tüm dünyayı sarmış durumda.

Penceredeki Kadın

Bu aralar herkes dijital platformda yayınlanan “Penceredeki Kadın”ı (The Woman in the Window) konuşuyor.

Joe Wright’ın yönettiği Amy Adams, Gary Oldman ve Julianne Moore’un oynadığı dram, gerilim türündeki bu filmi vakit kaybetmeden izledim tabii. Yaşadığı bir travma sonucu agorafobisi ortaya çıkan bir kadının karşı apartmanına taşınan bir aileyi göz hapsine almasıyla gelişen olayları anlatıyor film.

Hitchcock’un “Rear Window”una zaman zaman selam çakıyor.

Ancak sürükleyici bir seyirlik olmasına rağmen beklentilerin altında kalıyor.

Çıtayı çok yukarıda tutmadan, başrollerin de hatrına izlenebilir tabii.