Rüyalarda buluşalım

Ben de rüya uzmanı Ryan Hurd’ün “Rüyalar insan hayatında önemli, beynimizi ne meşgul ederse rüyamızda onları görürüz” diyen yazısını okudum ya...
Aylardır rüya görmem, o gün yatar yatmaz ilk rüya geldi.
Pek mutlu oldum tabii... Rüyalarla hayat uzuyor, rüya hayata yön verir, rüyanı kontrol edebilirsen uzun zamandır görmediklerinle rüyalarda kavuşursun, yaşayamadıklarını yaşarsın, iyidir rüya görmek, zenginliktir diye başladım yine...
Başlangıç filmiyle bağlantılı olarak verdiği röportajda ilginç bilgiler veriyor Ryan Hurd...
Rüyalarımızı incelemeye alsalar bizim hakkımızda tahmin ettiğimizden ve istediğimizden çok daha fazlasını öğrenebilirlermiş. Çünkü biz kendimiz için önemli olan şeylerin rüyasını görüyoruz. Beynimizi meşgul eden neyse rüyamızda da o oluyor.
Yani Başlangıç’ın “biri bizden önemli bilgiler almak istiyorsa rüyaları kullanmalı” fikri çok da ütopik değil.
Tarihte pek çok bilimsel buluş ve sanatsal atılımın ilk ortaya çıktığı yer de rüyalarmış. Rüya gören insanın aklı, gözü daha açık oluyor ve yaratıcı fikirler, çözümler rüya görürken geliyormuş.
Keşke Okan Bayülgen Muhabbet Kralı’na ara vermemiş olsaydı (bu arada müjdeli haberi vereyim, program yeni yayın döneminde aynen devam edecek), Başlangıç filmi bu kadar gündemdeyken bu hafta uzmanlarla masaya yatıracağı konu belliydi; rüyalar.

Başlangıç’ta korsan tuzağına düşmeyin

Şimdiden söylüyorum; Allah aşkına bu yazıdan sonra, “Ömür, Başlangıç’ı ayrı tutup diğer filmlerin korsanını izleyebilirsiniz” diyor gibi bir yorumla gelmeyin karşıma.
Diyeceğim şu; korsan film izlemeyin, ama Başlangıç’ın korsanını hiç izlemeyin. Hem vaktinize hem de verdiğiniz paraya yazık olur.
Neden mi? Bir kere Başlangıç’taki aksiyon sahneleri kesinlikle bir sinemada izlenmeli. 180 milyon dolar bütçeli filmdeki Bond’vari aksiyon sahnelerinin hakkını vermek adına. Christopher Nolan, CGI seçeneği varken üşenmemiş, Kanada’ya gitmiş ve dağlarda bir rüya laboratuvarı bile kurmuş. Sonra da onu bir düğmeyle havaya uçurarak filmin aksiyonuna aksiyon katmış.
5 ayrı ülkede gerçekleşen çekimlerde öyle uzaktan kumanda yönetmenlik de yapmamış.
Bizzat kamera arkasına geçmiş ve aksiyonu çıplak gözle kaydetmiş. Film, müthiş görselliğinin bir kısmını da işte Nolan’ın bu el bebek gül bebek tavrına borçlu.
Ve ikincisi, belki de en önemlisi, diyaloglarla bezenmiş Başlangıç’ı yalan yanlışlarla dolu korsan altyazıyla izlerseniz, hiçbir şey anlamadan filmi ilk yarım saatinde bırakır gidersiniz. Siz en iyisi sinemaya, diyalogları Türkçe’ye profesyoneller tarafından çevrilmiş asıl filme gidin.
Başlangıç’ın korsanı kadar yanlış bir şey yok bu dünyada, hadi uzaklaşın o korsan tezgahından.

Özel formüllü boğaz rahatlatan

Bu çok hoşuma gitti. Bir lokumun hediyesi, hanutu olmaz diye de rahatlıkla yazabiliyorum.
Geçenlerde yanında lokum hediyesiyle Cemilzade lokumlarının Nişantaşı mağazasının açılış daveti geldi.
Bu lokum öyle her lokuma benzemiyor.
Amerika’nın sırrını ve formülünü vermediği Coca Cola’sı varsa, bizim de gizli formüllü Cemilzade lokumumuz var dedirten cinsten.
Özel bir kazanda pişen Cemilzade lokumunun 126 yıllık sırrını sadece aile üyeleri biliyor.
Bu lokum fabrika üretimi değil, her kazanı o özel formüle uygun olarak dikkatle pişiriliyor. Katkı maddesi yok içinde, saf şekerle yapılıyor.
Tavsiyem önce www.cemilzade.com’u ziyaret edip, internet sitesi nasıl olur bir görmeniz. Udi Cemil Bey’in enfes Türk sanat müziği parçası eşliğinde lokumla ilgili ilginç detayları öğreneceksiniz.
Örneğin, lokum,
“rahat ul-hulküm” yani “boğaz rahatlatan” ifadesinden türemiş!
İlk bilgiyi ben vermiş oldum, gerisi sizde artık.