Romanya’ya ‘nu’

Romanya’da bir kız çocuğu sokak köpekleri tarafından öldürüldü diye tüm sokak köpeklerinin öldürülmesi gündemde.

Haberin Devamı

7 Ekim’de referandum yapılacak.
Terbiyesizler bir de referandumda “ötenazi” kelimesini kullanıyorlar.
Köpeklere ötenazi uygulanacakmış.
Ötenazi, yaşam dayanılmaz hale geldiğinde acıların dindirilmesi için ölüm hakkını kullanmaktır.
Romanya’da sağlıklı köpeklerin itlafının planlanması ise ötenazi değil düpedüz cinayettir.
Şöyle düşünelim; insanlar arasında katiller var, ölümcül bulaşıcı hastalık taşıyanlar var.
O zaman insanların hepsini öldürelim.
7 milyar insanın öldürülmesi için referandum yapalım!
Aynı bu mantıkla onaylanmak üzere Romanya’daki sokak köpekleri katliamı.
Ne kadar da önemli bu insanoğlu, bir şeyin ona zarar verme ihtimali bile toplu katliamı onaylamasına neden olabiliyor.
Konuşulan tek bir vaka üstelik.
O küçük çocuk hepimizin çocuğu olabilirdi, bunun farkında olmadığımı, olayı küçümsediğimi düşünmeyin.
Ama tek bir talihsiz vaka, genele örnek teşkil edebilir mi!
Tam tersine önlemlere vesile olmalı.
Üstelik çok iyi biliyoruz ki bir köpeğin saldırgan olmasının nedeni sahipleri, yani insanlar olabilir.
Saldırgan hayvanları rehabilite etmeyen de insanlar değil mi?
Ya da kısırlaştırıp, uygun yaşam alanlarına almayanlar?
Alternatif çözüm aramayıp kolayca ölüm fermanı çıkarmak için referanduma gidenler?
Böyle bir referandumun yapılması bile utanç vericiyken sonuç bir de ‘evet’ çıkarsa, boğa güreşlerine son vermeyen İspanya’dan sonra Romanya da adım atılmayacak ülkeler listeme girecek.
‘Nu’ Romence ‘hayır’ demek.
Siz de http://referendumcaini.stirileprotv.ro/ adresine girin ve referandumda oyunuzu ‘nu’ya tıklayarak verin.

Haberin Devamı

Çoraplar neden alt çekmecede durur!

Pazar Kelebek’teki Birol Güven röportajının bence en keyifli kısımları bugüne kaldı. Birol Güven senaryolarındaki sır ne, Çocuklar Duymasın’ın efsane bölümü nasıl ortaya çıkmış, Yalçın Menteş olayında neler hissetmiş ve neden utanmış, Beşiktaş’la ilgili düşünceleri ne, Mandıra Filozofu ölümü nasıl anlatıyor, hepsi aşağıda...
“Ben gündelik hayatı yazmayı ve bu küçük hikayeleri büyük hayata döndürmeyi iyi biliyorum. Küçücük bir tespit bende çok büyük bir şeye dönüşebilir. Bir gün evdeyim, çoraplar her gün değiştirilen şeyler olduğu halde en alt çekmecede, nevresimler ise en üstte ve ben çorap almak için eğiliyorum. Her gün değiştirilen bir şey neden en altta? Sadece bundan Çocuklar Duymasın’ın bir bölümü çıktı. 29 reyting aldı mesela bu bölüm.”
“Yalçın Ağabey ile Yalancı Romantik diye bir dizide çalıştık, dostluğumuz devam etti ve o ameliyat oldu. Biz dizi yapıyorduk, birlikte olmaya karar verdik. Basın çok fazla ilgi gösterdi, beklemiyordum bunu. Birol Güven’in vefası olarak algılandı, rahatsız oldum. Reklam gibi algılanmasın diye setteki basın toplantısına bile gitmedim. Sağlam bir oyuncuydu, hatta ‘nasıl oynayacağım bu halde’ dedi, ben de ‘ağabey, gözünle oynarsın’ dedim.”
“Mandıra Filozofu bu senenin en iyi filmi olacak, büyük konuşabilirim. Her şeyden önce bir derdi var; ‘Ölüm’. Mandıra Filozofu onunla karşılaşan işadamına ‘Kaç iPhone görebilirsin ki? Steve Jobs bile 4 tane gördü!’ diyor. Gel biraz da sen oyalan bu dünyada, hepimiz geçiciyiz.”
“Benim babam öyle koyu bir Beşiktaşlı ki isimlerimizi futbolculardan almış. Ben Birol, ağabeyim Şenol. Biz doğduğumuzda Şenol-Birol çok ünlüymüş çünkü. Birinin adı Metin ise bellidir, 90’lı yıllarda doğmuştur.”
“Gezi olaylarında herkes istediği yerde durabilir ama Beşiktaş’ın kulüp olarak politize olmasına karşıyım. Beşiktaş bu ülkenin ortak paydasıdır, bir tarafın değil, her tarafındır. Ona zarar gelmesini istemiyorum.”

Yazarın Tüm Yazıları