Paylaş
Elçin Sangu’yu mu kastetti diye yazıldı, çizildi.
Yahu sormaya gerek var mı?
Tabii ki onu kastetti.
Aynı gün “Kiralık Aşk”ın fenomeni Elçin’in kürk yakalı montuyla boy boy fotoğrafı çıkmış sonuçta...
Başka kim olabilir ki?
Görünen köy kılavuz ister mi?
Keşke Özge açık açık yazsaydı, “Genç kızların idolü Elçin Sangu’nun özendirici bir şekilde kürk giymesi ne kadar düşüncesizce, değil mi?” diye.
Gerçi Elçin’in üzerindeki gerçek kürk mü, değil mi bilemiyoruz.
İki durumda da kendisinin yapması gerekenler şunlar.
Gerçekse çıkacak, “Sadece kürkü için işkenceyle öldürülen o masum hayvanlardan özür dilerim, bir daha da giymem” diyecek.
Eğer gerçek değilse, “Kürke karşıyım, çok daha ucuza alınan ve aynı güzellikte olan suni kürk giyiyorum, üzerimdeki de gerçek değil, hayranlarımdan gerçek kürk giymemelerini rica ediyorum” diyecek.
Hadi Elçin, sana bu yakışır.
İşte benim yılan dilim!
Biz bu muyuz yahu?
Bu kadar kavgacı mıyız, kavga izlemeyi bu kadar mı seviyoruz.
Kaza olduğunda seyretmek için trafiği tıkamamızdan belli aslında.
Aynı tavır hayatın her alanına yansıyor.
Reytingi yüksek programlara bakıyorum, gençlerin durumu içler acısı.
Survivor’da genç erkekler, “Sen çadıra şu kadar yardım ettin, odun taşımadın, yemeği bile hak etmiyorsun” kavgası yapıp birbirlerinin üzerine yürüyor.
Hakaretler havada uçuşuyor.
İşte Benim Stilim’de gerçekten anlamadığım bir dil konuşuluyor.
Tam bir kenar mahalle ağzı, kelimeler ağzın içinde yuvarlanıyor ve sonra hooop nefret söylemleri kusuluveriyor.
Twitter’a yazdım, “İşte Benim Stilim’de konuşulan dil, hangi dil acaba?” diye.
İlk cevap Necmiye Genç’ten geldi; “yılan dili”...
Neslihan Öztürk “varoş dili” cevabı verdi.
Tersdenadam, “pabuç dili” dedi.
Hepsi ve daha fazlası bence...
Jüri ve yapımcılar en acilinden reyting kaygısını bir kenara koyup bu konuda önlem almalı, gerekli yerlerde araya girip müdahale etmeliler.
Yeni nesillerin sağlığı adına...
Osman Pazarlama’daki Demet Akalın
“Osman Pazarlama”nın galasında kameralar mikrofon uzattı, “Önyargınız var mı?” diye sordular.
“Var” dedim.
“Güleceğime eminim!”
Gerçekten de Şahan Gökbakar filmi denince aklıma ilk gelen kahkaha oluyor.
Şahan Gökbakar, Recep İvedik’leri dörtledikten sonra bir nefes arası vermek istemiş belli ki.
“Osman Pazarlama” karakteri ile hem komediden uzaklaşmamış hem de farklı bir kapı aralamış.
Osman’ın birbirinden komik efsane buluşları unutulur gibi değil!
Ama benim favorim hâlâ her hareketine, her mimiğine güldüğüm, kıro da olsa samimi, sıcak bulduğum Recep İvedik.
Osman Pazarlama da mutlaka çok izlenecektir ve spoiler vermeden yazarsam en çok Demet Akalın’ın sosyal medya gücünün altını çizen film olarak popüler kültürde yer edinecektir.
Senaryoyu Demet yazsa ancak bu kadar olurdu.
Not: Hazır yukarıda Özge Özpirinçci ve Elçin Sangu üzerinden kürk muhabbeti yapmışken, Osman Pazarlama’nın bir sahnesinde “kürke hayır” protestosuna yer vermesini de alkışlamak gerekiyor. Bu hassas konuyu bu filmle birlikte milyonlara taşıdığın için teşekkürler Şahan...
Paylaş