Paylaş
Oradaki kafadan çatlak ama bir o kadar da sevimli Labrador Marley beni benden almıştı çünkü.
“Evde iki West Highland White Terrier’imiz var, üçüncü köpek fazla” diyerek bu düşünceleri kendimden ancak beş ay uzak tutabildim.
Ev halkı da destekçi, hatta benden daha da istekli olunca geçen gün soluğu Green Dog köpek çiftliğinde aldık.
Bizimki, yanında 7 kardeşiyle birlikte aynı odadaydı. Kendini bize öyle bir sevdirdi ki, tereddüt bile etmeden ilk onu aldık kucağımıza.
‘Oğlum’ koyduk adını, oğlumuz oldu diyoruz herkese.
“Hangi akla hizmet üçüncü köpeği aldınız!” diyenlere de gülümsüyoruz önce. Onlar Oğlum’u görünce söylediklerini geri alıyorlar zaten.
şekilde de görüldüğü gibi, ‘Marley ve Ben’den sonra Labrador satışları patladı.
Aynı ‘101 Dalmaçyalı’dan sonra Dalmaçyalı satışlarının patladığı gibi.
O zamanlar sokaklar alınıp, terk edilmiş Dalmaçyalılar ile doluydu.
Bir heves alınıp sonra sokağa bırakılıyorlardı.
Labrador, Dalmaçyalı kadar zor bir hayvan değil. Ama ona bakmanın, daha doğrusu bir canlının sorumluluğunu almanın da
zorlukları var.
Filme ve bana heveslenip hemen harekete geçeceklere bazı uyarılarım olacak.
Bir de Green Dog’dan bahsedeceğim biraz ve de petshop’lardan.
Ama bugün değil, haftaya...
Mr. Darcy, Oscar yolunda
Colin Firth deyince akla hemen ‘Bridget Jones’ filmlerinde oynadığı Bay Darcy, daha bilinen adıyla Mr. Darcy karakteri geliyor.
Colin Firth için Mr. Dracy’den ötesini göremeyenler şimdi sıkı dursunlar.
Firth artık Mr. Darcy şapkasını geride bırakıyor ve yeni rolüyle Oscar’a doğru ilerliyor.
Ünlü oyuncu, ‘A Single Man’ adlı filmde canlandırdığı eşcinsel profesör rolüyle Venedik’te En ıyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı. Üstelik filmin Amerika dağıtımı da geçen yıl Kate Winslet’i Oscar’a götüren Harvey Weinstein’a verildi.
Bu iki gelişme Oscar yolunda önemli, ama işaretler bunlarla kalmıyor.
Akademi üyelerinin ıngilizler’i sevdiğini (bkz. Peter O’Toole, Helen Mirren, Kate Winslet) biliyoruz, eşcinsel karakterleri de (bkz. Truman Capote, Harvey Milk).
Bu da Firth’ün ‘A Single Man’ filminde Oscar şansını artırıyor.
Onun, Oscar adayı olacak gibi görünen Morgan Freeman (Nelson Mandela rolüyle), George Clooney, Matt Damon, Daniel Day-Lewis karşısında en büyük dezavantajı ise bugüne dek “ağırlığı olan” bir rolle kendini gösterememiş olması ve ödüllerden uzak kalması.
Ama Venedik’te açtığı yolda ilerler ve okyanusun ötesindeki bu önemli heykelciğe uzanırsa, kuşkusuz bu klişeyi de yıkmış olacak.
Ana haberlerden bir rica
Yaya geçidinden geçen bir teyzeye yol verdiğimde başıma gelenleri yazınca, anladım ki tek değilim.
Kurallara uyan sürücülerin çoğu trafik magandaları karşısında ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Mesela sevgili Meral Müminoğlu, “Yazınızı keyifle ve umut ile okudum, çok haklısınız, ama ben yayaya yol vermek için yavaşladığımda, benimle birlikte durmayıp, sollayan arabalar yayalar için daha büyük bir tehlike oluşturuyor” diyor.
Bu da gösteriyor ki, bu işin çözümü poliste ve eğitimde bitiyor. Yaya geçitleri öncesinde, yakında geçit olduğunu belirten işaretler olmalı.
Geçide, yaya ayak basmışken durmayan ya da duranın yanından geçen her sürücüye ceza kesilmeli.
Bu kadar kazanın olduğu bir ülkede bence ana haber bültenlerine de çok iş düşüyor.
Haftada bir gün bir-iki dakika-
larını bu tip kuralların duyurulma-
sına harcasalar olmaz mı acaba?
Ya da ajitasyon yapmak için uzattıkça uzattıkları kaza haberlerini verirken, kazanın hangi trafik kuralı ihlali nedeniyle olduğunu daha detaylı verseler?
Tribün şarkısı Kenan Doğulu’dan
Geçen cumartesi gecesi karnımız acıktı, hamburger yemek için Taksim’e, Kızılkayalar’a gittik.
Taksim meydanı tıklım tıklımdı. Beşiktaş Çarşı grubundan gençlerle karşılaştık, ayak üstü sohbet ettik. Tribüne uyarlayacakları şarkı arıyorlarmış.
“Sanatçının ille de Beşiktaşlı olması gerekmez, Kayahan abi Beşiktaşlı değil ama ‘Bizimkisi bir aşk hikayesi, siyah beyaz film gibi biraz’ diyen şarkısını bağrımıza bastık” dediler.
Benim de aklıma bu yılki favori parçam geldi hemen.
Kenan Doğulu hangi takımı tutuyor bilmiyorum ama “Rütbeni Bileceksin” bence mükemmel bir tribün şarkısı.
Rakibe söylerken bir düşünsenize “Sen bu yollara yeni girmek isterken, biz geri dönüyorduk... Bu alemde kendini bilicen, geçme sınırını çizicen, önce rütbeni bilicen”...
Paylaş