Paylaş
Amerika’da ne oluyorsa, bir süre sonra bizde de aynısı oluyor.
“Açlık Oyunları”, Kuzey Amerika’da 29 milyon dolar kazanarak zirvedeki yerini korurken, toplam hasılatını 98 milyon dolara çıkardı.
Bizde geçen hafta vizyona giren “Napolyon” ise gişenin ikinci sırasına yerleşti.
Filmin başrolü şahane bir oyuncu olmasının yanı sıra vegan, çevreci ve hayvan hakları savunucusu olmasıyla da benim en favorilerimden olan, izlemeye doyamadığım Joaquin Phoenix.
“Dünyada tek bir devlet olsaydı başkenti İstanbul olurdu” cümlesini hiç unutmadığımız Napolyon’un sıradan bir askerden Fransa’nın başına geçmesini anlatan Ridley Scott imzalı filmin 200 milyon dolarlık dev bütçesi malumunuz.
Scott, bu bütçeye yakışan bir filme imza atmış, her dakikası Oscar için “Ben buradayım” diye bağırıyor.
Zamanı gelince bolca bahsedeceğiz.
İyilerden söz ettim, bir de hayal kırıklığı bırakayım buraya...
Marvel Evreni’nin en kötü gişe performansına imza atan “The Marvels”.
İnsanlar, özellikle de yeni nesil artık bu evrenden sıkıldı sanırım, cazibesine dayanılmaz bir film gelmedikçe bu düşüş devam edecek gibi duruyor.
Asya kıtasına hoş geldiniz
Küresel Seyahat Raporu bize önümüzdeki yıl ile ilgili müjdeler verdi.
Rapora göre; Türkiye’nin 2024 yılında turizmde rekor kırarak ziyaretçi sayısında Fransa’yı geçeceği ve Avrupa’da İspanya’nın ardından ikinci sıraya yerleşeceği öngörülüyor.
Önemli gelir kaynaklarından biri de turizm olan bir ülke için son derece sevindirici bir haber bu.
Bu haberi okuduktan birkaç saat sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden Anadolu yakasına geçiyordum.
Sağda ufacık bir yazıyla “Asya kıtasına hoş geldiniz” yazıyordu.
İki kıtayı birleştiren bu coğrafyada bu ayrıcalıklı durumu keşke daha büyük harflerle, ışıklı, ta uzaklardan görünen kocaman tabelalara yazsak dedim içimden.
Madem turizmde daha da büyüyoruz, çok turist hedefliyoruz, büyük değişikliklerle gelmeliyiz.
İstanbul’da bize sıradan ama turiste muazzam görünecek kıta değişimini öne çıkarmak bunlardan biri olabilir.
Kaputa vur
Havalar delirdi, hem soğuk hem aşırı yağış hem fırtına, hepsi bir anda gelebiliyor artık.
Ve işte bu zorlu kış aylarında dışarıda yaşamak ve yiyecek bulmakta zorlanan sokak kedileri için yapabileceğiniz şeyler var.
Kışın bulduğunuz yaralı bir kediyi en azından iyileşene kadar evinizde misafir edebilirsiniz.
Sokaktakilere mama verebilirsiniz, minik kulübeler yapıp sokağınıza bırakabilirsiniz.
Apartmanınızın kapısını açık bırakarak soğuk havalarda içeride uyumalarına izin verebilirsiniz.
Bunlar yapabilecekleriniz...
Mutlaka yapmanız gereken şey ise arabaya binmeden önce kaputa vurmak.
Araba motorlarında ya da tekerlek üstlerinde ısınmaya çalışan kediler için hayat kurtaracak olan o birkaç dakikayı lütfen
es geçmeyin.
Paylaş