Paylaş
Geceye katılması, sahneye çıkması, yaptığı konuşma...
Bence güzeldi ama bunların hepsini dert edenler de olmadı değil.
Nasıl olur da Meltem Cumbul ‘uluslararası film yıldızı’ olarak lanse edilirmiş!
Niye “Yurtta sulh, cihanda sulh” demiş!
O küçükken Altın Küre canlı yayını mı varmış, nasıl olur da hep takip ettiğini söylemiş!
Unutanlara hatırlatayım: Meltem Cumbul geçen yıl da Altın Küre’ye davet edilmişti.
Davet eden kişi Altın Küre Yabancı Basın Başkanı Aida Takla’ydı. Kendisi, Meltem’in Amerika’da birlikte iş yaptığı bir isim.
Bu yılki davet de ondan geldi.
Meltem Cumbul takdimi, Altın Küre’nin her yıl yeni bir oyuncu takdim etme (cameo guest appearance) kararının ilk uygulaması.
Gelecek yıl da başka bir ismi takdim edecek Altın Küre.
Meltem’in ‘uluslararası film yıldızı’ diye tanıtılmasında en önemli etkenlerden biri Raj Kapoor’un oğlu Rishi Kapoor ile birlikte rol aldığı “Tell Me O Kkhuda” adlı Hint filmi.
Fatih Akın imzalı “Duvara Karşı”yı da uluslararası filmleri arasına koyabiliriz rahatlıkla.
Meltem, Amerikan filmlerinde de küçük rollerle yer aldı yıllar boyunca.
“Gönül Yarası” ile aldığı Palm Springs En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü de unutmamak gerekiyor.
‘Uluslararası film yıldızı’ takdimini dert edenler için bunlar yeterli herhalde.
Bunu atlattığımıza göre şimdi konuşmasına geçebiliriz sanırım.
Meltem Cumbul’un Altın Küre’nin Türkiye’de de izleniyor olduğu mesajını vermesi ve bir sinema oyuncusu olarak küçüklüğünden beri bu töreni takip ettiğini söylemesi bizim için güzel değil mi?
“Bu tören bizde pek konuşulmaz, bizim sinema oyuncuları dünyaya kapalıdır” mı deseydi!
Ve gelelim “Yurtta sulh cihanda sulh”a...
Anayasada da yer alan, aynı zamanda dış politikamızın da temel ilkesi olan bu sözün sahibi Atatürk.
Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli liderlerinden olan Atatürk’ten alıntı yaptığı, onu unutmadığı, unutturmadığı için mi eleştiriyoruz Meltem Cumbul’u?
Meltem’i Altın Küre’ye katıldığı ve tüm dünyada izlenen bu önemli törende Atatürk’ten bir alıntı yaptığı için kutluyor ve alkışlıyorum.
Ödül almazsak rezil oluruz
Ödül alan, almayan, aday olsa da alamayacağını çok iyi bilen herkes orada. İşte Altın Küre’nin özeti.
Bu kadar saygılı olunmaz ki ama!
Biz ödül gecesi öncesinde birilerini arayıp, ödül alıp alamayacağımızı sorarız.
Almayacağımızdan emin olduğumuzda, eli boş döndüğü-müzde “rezil” olacağımızı düşünür, törene katılmayız.
Oldu ya sonuçları önceden öğrenemedik, tören gecesi kapıya kadar gelir, arabada bekler, alan biz değilsek hiç inmeden, usulca oradan uzaklaşırız.
Törene katılmak, ödül almadan alanı alkışlamak ağır gelir çünkü.
Yüzümüz kızarır, utancımızdan, kahrımızdan ölürüz.
Onun için Altın Küre, Oscar başkadır, bizdeki ödül törenleri başka.
Gediz’in adı Ömür olsun
Sevgili Gediz halkı, gerilmeyin, germeyin.
Neymiş, Samsun’da görevli polis köpeğinin adının Gediz olması Kütahya-Gediz’de krize yol açmış.
Halk “rencide oluyoruz, köpeğin adını değiştirin” diye ayağa kalkmış.
Gediz Belediye Başkanı Dr. Mehmet Sarıoğlu da Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği resmi yazıyla köpeğin adının değiştirilmesini talep etmiş.
Sevgili Gedizliler, sayın Mehmet Sarıoğlu, köpek aşağılık bir canlı mı ki ilçenizin adınızı paylaşamıyorsunuz?
Bakın size ne diyeceğim, bizim evdeki köpeğimizin adı Oğlum.
Oğlumuzdan farksız çünkü.
Kızımın adı Tayga, arkadaşımın köpeğinin de adı aynı zamanda.
Biz bu paylaşımlardan öyle mutluyuz ki.
Keşke benim adımı da bir köpekte duysam.
Siz rahat edin... Gediz halkını rahatsız eden Gediz adlı polis köpeğinin adının Ömür olmasına talibim.
Ömür diye, önyargılı, komplekslerle dolu bir insandansa, masumiyetine, kalbinin temizliğine emin olduğum bir köpek tercihimdir.
Paylaş