Paylaş
Yıllardır veryansın ediyoruz, doğaya ve canlara kıymayın, satmayın bu hayvanları diyoruz ama her yıl o ihaleler açılıyor.
Masumun
canı, kanı,
zenginin eğlencesi oluyor.
Bu yıl Türkiye genelinde 798 yaban hayvanı için av izni çıktı.
Doğada, güvende hissettikleri evlerinde aileleri ile yaşayan dağ keçileri, yaban domuzları, yaban koyunları, ceylanlar, kızıl geyikler ve karacalar öldürme izni için para veren zenginlerin silahlarından çıkan kurşunlarla yere yığılacak, can çekişecek, o güzel gözlerinden yaş akacak ve son nefeslerini verecekler.
HAÇİKO Şanlıurfa temsilcimiz Mehmet Özçelik yazdı, illerinde ceylan avlamak için 14 kota belirlenirken, bedel fiyat 21 bin 500 TL olarak açıklanmış.
Bizler hayvanları kurtarmak, tedavi ettirmek, yaşatmak için para harcıyoruz, bazıları ise ceylan öldürmek için para veriyor.
Vicdansızlıkta son nokta bu herhalde.
HAÇİKO Derneği olarak söylemlerimizi destekleyen bir cümle de sağ olsun Demet Akalın’dan geldi geçen gün.
“Avcılık gereksiz ve vahşi bir eğlencedir. Yaşamsal bir mecburiyet dışında hiçbir şey avcılığı meşru kılamaz” dedi.
1000 kişiye sorsanız 999’u aynı şeyi söyler zaten.
Peki soruyorum, neden hâlâ av ihaleleri açılıyor?
HAÇİKO Derneği olarak davalarımızı açtık, av ihalelerinin çok geç olmadan, derhal iptal edilmesini istiyoruz.
Unutmayalım, hayvanların
ahını aldığımız sürece bu dünyada huzurla yaşayamayacağız.
Tiyatrolara destek zamanı
Behzat Uygur, pandemide olumsuz etkilenen tiyatrolara şöyle destek istedi: “3’te 1 oranında doldurulabilen salonlardan neden tam kira alınıyor?”
Gerçekten de sanatçılar ücretlerinde indirim yapmışken, pandemi bilet fiyatlarına da yansımış, izleyenin cebini de yakmışken, salon kiraları neden aynı kalıyor?
Bu işin içinde hep birlikte var olmaya, zor günlerin üstesinden hep birlikte gelmeye çalışmıyor muyuz?
Sektördeki masanın ayaklarından
biri uyum sağlamazsa denge sağlanabilir mi?
Aşk bu değil
Serdar Ortaç aşk üzerine güzel bir cümle kurdu.
Şirket mantığıyla yaklaşılan ilişki ve evliliklere de güzel
bir gönderme
yaparak “Şimdiki evlilikler evlen, doğur, boşan üzerine kuruluyor.
Böyle evlilik olacaksa olmasın, beraber öleceksen olsun” dedi.
Serdar’ın göndermesi daha çok “yaşım geçiyor, bir koca bulup, evlenip çocuk yapayım” diyenlere sanırım.
Onlar için aşk detay, evlilik bahane, çocuk şahane...
Murathan Mungan şarkıları Vadi Açıkhava’da
“Maskeli Balo”, “Telli Telli”, “Çember”, “Nilüfer”, “Olmasa Mektubun”, “Aşk Yeniden” gibi şahane şarkıların ortak yanı, Murathan Mungan imzası taşıyor olmaları.
Ve bu ortak payda 19 Eylül Cumartesi gecesi Vadi Açıkhava’da şarkıların senfonik düzenlemelerinin yer alacağı bir konserle izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.
Derya Köroğlu ve Kalben’in sahne alacağı konserde ikiliye 30 kişilik Anadolu Senfoni Orkestrası eşlik edecek.
Gülden Karaböcek ve Ceylan Ertem de konuk sanatçı olarak bu güzel geceye renk katacaklar.
Konserin yarı seyirci kapasitesi ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılacağını söylemeye gerek yok sanırım.
Paylaş