Konserler nasıl başlar?

Canlı müzik mekanlarına ve müzisyenlere rehber olacak çalışma da yayınlandı.
Ses Konuşma ve Yutma Bozuklukları Derneği ile Profesyonel Ses Derneği Çalışma Grubu tarafından hazırlanan pandemi sürecinde sahneye dönüş standartları raporundan bölümleri zaman zaman paylaşacağım.
Bugün konuşma, telefonla konuşma, bağırma, şarkı söyleme arasındaki farklardan ve sosyal mesafenin öneminden bahsedeyim.
Rapora göre konuşma sırasında üretilen küçük damlacık miktarı, sesin şiddetiyle doğrudan ilişkili.
Konuşmanın düşük veya yüksek ses şiddetinde yapılmasına göre saniyede yaklaşık 1 ila 50 arasında değişen sayıda partikül (0,06 ila 3 parçacık/ cm3) üretilmekte, ses şiddeti arttıkça damlacık oluşum hızı da artmakta. 
Aynı ortamda aynı kişi tarafından yapılan konuşmanın, yüksek ses şiddetinde yapılması durumunda, yaklaşık 10 kat daha fazla damlacık üretimine neden olduğu rapor edilmiş.
Dolayısıyla telefonda konuşulması, yüksek sesle veya bağırarak konuşulması gibi faaliyetlerin yapılması, daha fazla damlacık ve bulaşa neden oluyor.
Yani telefonla konuşurken maskelerini çıkaranlar aslında en tehlikelileri.
Şarkı söyleme sırasındaki artan ses şiddeti de aynı etkiyi yapıyor.
İster konuşma ister şarkı söyleme sırasında olsun, ses şiddeti artışına paralel olarak, damlacık konsantrasyonu da artıyor.
Yüksek ses seviyesinde (90-100 dB) şarkı söyleme durumunda 36 kat, konuşmada ise 24 kat daha fazla damlacık konsantrasyonu oluştuğu rapor edilmiş.
Buna göre sahnedeki solist ve müzisyenler ile seyirciler arasında en az 4 metre mesafe olması ve sahnedeki müzisyenlerin de yüzleri birbirlerine dönük olmayacak şekilde en az 2 metre mesafede olmaları öneriliyor.
Raporda, pandemi devam ederken kabul edilebilir görünen; açık hava konserleri.
Açık havada sorun teşkil etmeyen damlacık yayılımı kapalı alanlarda risk oluşturmakta.
Burada ise havalandırmanın önemi devreye giriyor.
Pek çok kapalı mekanın mevcut havalandırma sistemini değiştirmesi gerekecek.
Güvenli ve doğru havalandırma nasıl olmalı konusunu haftaya bırakıyorum.
Tüm bu konuların detaylarının yazdığı raporun tamamını ise, ulaşmak isteyenler için POPSAV internet sitesine yükledik.

Dirsek temasında kalalım

Aşılanmanın hızlanmasıyla birlikte pandemide tünelin ucu iyice göründü.
Pandemiden çıkarken eski normalden bahsedenler oluyor. Yeniden sarılmaktan, tokalaşmaktan...
Ama pandemi normallerinden kalıcı olması gerekenler var.
G7’ye damga vuran dirsek teması kalıcı olacak mesela.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın eşi Carrie, Angela Merkel, Biden ailesi, Justin Trudeau ve Mariko Suga ile dirsek temasıyla tanıştı.
Ben yumruk selamına bile sıcak bakmayanlardanım, bu dirsek temasını tercih ediyorum.
Eller birbirine değmesin, dirsek selamı kalıcı olsun.

Dünya annemiz kadınlara emanet

105 annenin ve ‘Benjamin Button Kadınları’nın destekleriyle hazırlanan şahane bir projeden bahsetmek istiyorum. Dünya annemizi kurtarmak için el ele veren muhteşem kadınlar, çevre sorunlarına ve küresel ısınmaya dikkat çekiyorlar.
Zeliha Sunal ve Yücel Karakuş, ÇEVKO (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı) yararına “Kaynaklar sonsuz sandık, ne yazık ki yanıldık, üzgünüm çocuk üzgünüm, küresel ısınmayı biz yarattık” dedikleri bir şarkı hazırladı.
Şarkının video klibinde daha az su kullanmalı, daha az yakıt yakmalı, canlılar korunmalı mesajlarının altı çiziliyor.
Dinlemek lazım.

Eski eşler yeniden

Ex’ten next olmaz derler ama olduğu da oluyor işte.
Jennifer Lopez ve Ben Affleck 17 yıl aradan sonra yeniden beraberler ve neredeyse ilk günkü gibi âşık görünüyorlar.
Ve bir eski eş dedikodusu da Angelina Jolie cephesinden geldi. Jolie eski eşi Jonny Lee Miller’ın evinden çıkarken görüntülendi.
Üstelik elinde şarap şişesiyle...
Miller, Michele Hicks’den 2018 yılında boşanmıştı. Jolie ise Brad Pitt’ten 2016 yılında ayrıldı. Eski eşlerin 12 yaşında olan oğullarının arkadaş olduğu ve bu görüşmede çocukların da evde olduğu söylense de bu yakınlaşma, dedikoduları alevlendirmeye yetti bile.
Bir JLO ve Ben Affleck (Bennifer) örneği daha yaşanır mı bilinmez tabii.