Paylaş
Montreal Havaalanı’na indiğimde kutulardaki çoğu büyük ırk köpek yeni aileleriyle tanışmaya hazır bekliyordu.
Kanada, Türkiye’den sahipsiz köpek sahiplenen yabancı ülkelerinin başında geliyordu.
Burada yuva bulamayan köpekler, Kanada’daki yeni ve güzel yaşamlarına uçuyorlardı.
Cümlelerde geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü 28 Ey-
lül’den sonra maalesef bu gerçekleşmeyecek.
Kanada, aralarında Türkiye’nin de olduğu 100 ülkeden köpek kabul etmeyeceğini duyurdu.
Yani, uzun lafın kısası, çok az vaktimiz kaldı.
Bu kısa zamanda ne kadar çok canı güzel yuvasına kavuşturabilirsek o kadar iyi.
Bunun için de uçuş gönüllülerine ihtiyacımız var.
Hiç öyle zahmetli bir iş değil.
Ama sevabı ve mutluluğu büyük.
Önümüzdeki 3 ay içinde Kanada’ya gidecekseniz ya da gidecek birilerini tanıyorsanız ve bir köpeğin uçuş gönüllüsü olmak isterseniz
dernek@haciko.org.tr adresine mail atar mısınız?
Şimdiden çok teşekkürler.
Tom Cruise’a bu yapılır mı?
Doğruya doğru, biz kadınlar filtresiz fotoğraf çektiremez olduk.
Filtre seçenekleri çoğaldıkça daha da giriyoruz bu girdaba.
Çıkacağımız ya da çıkmak istediğimiz de yok zaten.
Ama bu durum erkekleri yakıyor.
Filtreler bizi mutlu ederken selfie çektiğimiz adamları da hayli komik hallere düşürüyor.
Bakınız Tom Cruise.
“Top Gun” mı desem, “Yağmur Adam” mı, “Doğum Günü 4 Temmuz” mu bilemedim, ama kendisi Aslıhan Turan’ın filtresinden öyle bir nasibini almış ki gençlik filmlerindeki haline ışınlanmış.
Aslıhan, Wimbledon’da karşılaşmış Tom Cruise ile.
Selfie çektirirken de basmış filtreyi.
Bu işin çözümü var aslında.
Fotoğrafı çekip, özel uygulamalarla sadece istenen kişiye filtre uygulamak.
Evet biraz uzun, biraz zahmetli ama erkeklere yazık etmemek adına şart bence.
Kem gözler uzak olsun
Bu aralar size de oluyor mu bilmiyorum.
Instagram’a ne zaman kendimle ilgili güzel, iyi bir şey koysam, başıma bir iş geliyor.
Nazara çok inanmam aslında ama galiba var öyle bir şey.
Allah hepimizi kem gözlerden korusun diyelim.
Vejetaryen menünün zamanı geldi
American Airlines yolcularının yüzde 23’ü vejetaryen menü tercih ediyor.
Vegan ve vejetaryen sayısı dörtte bire kadar çıkmış durumda yani.
Hadi bizde biraz daha az olsun ama Türkiye’de de sayımız küçümsenecek gibi değil.
Ve yok sayılmak istemiyoruz.
Türk Hava Yolları’na bayılırım.
Hizmette en üst seviyede olduğunun altına imzamı da atarım.
Ama vejetaryen, vegan menü konusunda neden hâlâ bir aksiyon alınmadığını anlayamıyorum.
Geçen gün İstanbul-Antalya uçağına bindim. Köfte vardı. Tek seçenek!
Biz et yemeyenler dış hatlarda menü seçebiliyoruz.
Bu seçenek iç hatlara da gelemez mi artık acaba?
Paylaş