Kadın Benjamin Button

1.

Kim ölümsüz olmak, hep genç kalmak, hiç yaşlanmamak istemez?
İlk söyleyişte ne kadar da cazip, öyle değil mi?
Hepimiz özenmiyor muyuz Benjamin Button’lığa?
Şimdi bir de Adaline çıktı.
Kimyasal bir olay sonrasında aynı yaşa demir atıyor Adaline.
Ama biz onun hayatını izledikçe hep genç kalma fikrinin cazibesinden giderek uzaklaşıyoruz.
Adaline Bowman, geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla ‘ödüllendirilmiş’.
29 yaşında yaşlanmamaya başlıyor ve 80 yıl boyunca insanlardan mümkün olduğunca uzak, izole bir hayat sürmek zorunda kalıyor.
Erkeklerden ve aşktan uzak durmasının nedenini filmin ilerleyen dakikalarında çok daha iyi anlıyoruz; birlikte yaşlanamamak zor!
O arada yeni aşka karşı koyamıyor Adaline.
Ellis Jones adlı yakışıklı ve duygusal adam aşka tövbe diyen genç kadının kalbini çalıyor.
Sonrası ise biraz karışık.
Benjamin Button’ın bir anlamda kadın versiyonunun filmi Ölümsüz Aşk.
Romantik yönü ağır basıyor, bir aşk filmi aslında.
Aynı zamanda anne kız arasındaki yan hikâyeyle de besleniyor.
Annesi genç kalırken yaş alan bir çocuğun annesiyle olan ilginç ilişkisi de dikkat çekici.
Usta oyuncu Ellen Burstyn’i, fiziksel anlamda yaşlanmayan bir anne ya da baba karakterinin çocuğu rolünde izlediğimiz ikinci film bu. Burstyn, ‘Interstellar (Yıldızlararası)’ filminde de benzer deneyimi yaşayan bir karakteri canlandırmıştı.
Yönetmenliğini Lee Toland Krieger’in üstlendiği filmin başrollerinde Blake Lively, Ellen Burstyn ve Harrison Ford var.
Natalie Portman’dan sekip kendisine gelen rolde oldukça başarılı bulduğum Lively ve Hollandalı yakışıklı Burstyn arasındaki kimya da gayet yerli yerinde.
Romantiklere uygun, duygu yüklü bir film ‘Ölümsüz Aşk’.
İzleyin, tavsiye ederim.

2.
Ünlü modacı beyazperdede

Yıl 1967... Fransız modacı Yves Saint Laurent, kariyerinin zirvesinde. İsmini bir markaya dönüştürmüş ve dünyanın dört bir tarafına ihraç eder hale gelmiş. Bu yoldaki en önemli yoldaşı Pierre Berge ile ilişkisi de inişli çıkışlı halde devam ediyor. Yıllar su gibi akıp giderken, hem ‘68 devrimiyle sarsılan Fransa hem de kendi devrimiyle yüzleşen Saint Laurent, kendini fırtınalı bir sürecin içerisinde bulacak... Fransız yönetmen Bertrand Bonello’nun yönettiği ‘Saint Laurent’, prömiyerini geçen sene Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında yapmıştı. Filmin oyuncu kadrosunda Léa Seydoux, Gaspard Ulliel ve Brady Corbet gibi isimler var.

3.
90 filmlik belgesel günleri

Dünyanın farklı ülkelerinden 90’a yakın filmi sanatseverlerle buluşturacak ‘Documentarist 8. İstanbul Belgesel Günleri’ önümüzdeki cumartesi başlayacak. Belgesel filmlerden oluşan bir seçkinin sunulacağı festivalde, müzik ve dans filmleri, Nikolaus Geyrhalter belgeselleri, ‘100 Yıllık Sessizlik’ gibi bölümler yer alacak. Bu yıl Anadolu Yakası’na da taşınan festivalin gösterim ve etkinlik mekânları; Ses Tiyatrosu, SALT Beyoğlu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Fransız Kültür Merkezi, Şişli Kent Kültür Merkezi ve TAK Tasarım Atölyesi. Festivalin bu yılki onur konuğu olan İsveçli belgesel yönetmeni Stefan Jarl’ın filmografisinde bulunan 8 film de ilk kez Türk seyirciyle buluşacak. Çekimleri süren yeni belgeseli nedeniyle Türkiye’ye gelemeyen Jarl, festival katılımcılarına internet üzerinden ‘Karanlık Dehlizlere Işık Tutmak’ başlıklı bir sinema dersi verecek. Festival, 18 Haziran’da Robert Flaherty’nin 1926 yılına ait ‘Moana’ filminin seslendirilmiş versiyonunun gösterimiyle sona erecek.

4.
Studio Ghibli’nin son animasyonu

‘Marnie Oradayken’, Ghibli Stüdyosu’nun son filmi. Terk edilmiş bir ev ve bu gizemli evin penceresinde görünen esrarengiz bir kızın hikâyesini anlatıyor. Klasik Ghibli konseptinin hakim olduğu filmde bütün öykü Anna’nın gözünden aktarılıyor. Yazın şehirdeki bir yetimhaneden Hokkaido’da deniz kenarındaki ıssız bir köye gönderilen Anna, kendisini olduğu gibi kabul edecek iyi bir arkadaşla karşılaşamayacağını düşünür. Bir gün evinin yakınlarında bulunan kum tepelerinin orada karşılaşacağı Marnie, onu haksız çıkartır. İkisi kısa sürede kaynaşıp çok iyi arkadaş olsalar da Marnie ansızın ortadan kaybolur. Anna sahip olduğu bu tek arkadaşın peşine düşmekte gecikmez... Popüler bir çocuk romanından perdeye uyarlanan, arkadaşlık ve yalnızlık hakkındaki bu dokunaklı film, bu zamana kadar birçok Ghibli filminde çalışmış olan yönetmen Hiromasa Yonebayashi’nin yönettiği ikinci uzun metrajlı animasyon filmi.

5.
Akdeniz komedisi

Başrollerinde Çetin Altay, Arzu Yanardağ ve Mesut Yar’ın oynadığı bir Akdeniz komedisi, ‘Olur İnşallah’. Yönetmen koltuğunda Tolga Baş oturuyor. Yerel bir televizyon projesi için Antalya’nın Göbelek Köyü’ne giden belediye başkanının, köylülerin isteksizliğini görünce kanalı kuracak başka bir köy bulmaya kalkışmasını... Köylülerden Kıllı Mustafa traktörüyle makam aracına çarpınca, başkanın hem kanalı Göbelek Köyü’ne kurmaya hem de makam aracının tamir masrafları ile proje giderlerini köylülerden toplamaya karar verişi üzerine gelişen olayları anlatıyor...

6.
Sıradışı bir peri masalı

Bu hafta çocuğunuzla birlikte sinema keyfi yapmak istiyorsanız, doğru seçim ‘Hayat Kitabı’ olacaktır. Jorge R. Gutierrez’in yönettiği bu animasyon komedi filmi, hayalperest Manolo’nun tek aşkına kavuşmak ve kasabasını korumak için büyülü ve mucizevi dünyalara yaptığı destansı yolculuğu anlatıyor. Manolo ve onun kadar cesur olan en iyi arkadaşı Joaquin, sıradan prenslerden olmadıkları için, peşine düştükleri prenses de sıra dışı! ‘Hayat Kitabı’, kitaba göre ilerlemeyen bir peri masalıdır.