Olabilir tabii, ama ben de bunu diyen adam kimdir, nasıl bir erkektir diye merak ederim, gider sorarım.    Â
Issız Adam Cemal Hünal’la, Cinemania çekimi için, sahibi olduÄŸu Zazie adlı restoranda buluÅŸtuk.   Â
Okul, oyunculuk, yurtdışı eğitimi derken "Atları kadınlara tercih ediyormuşsun, nasıl yani?" diye doğrudan girdim konuya.
"Sence böyle bir şey demiş olabilir miyim?" der gibi bakmakla kalmadı, aynen öyle dedi ve ekledi: "Sadece atlarla olmayı tek gecelik ilişkilere tercih ettiğimi söyledim."
Ä°ÅŸte ideal erkek...
Yakışıklı, akıllı, duygusal, ilişki kavramına değer veriyor ve hayvanları seviyor.
Çağan Irmak da onu seçerken hayvan sevgisinden etkilenmiş.
Cemal, Ulak’ın setine Yetkin Dikinciler’in dublörlüğünü yapmak üzere gitmiş.
Sakatlanan atın başında sabahlayınca hayvanları çok seven ve kollayan Çağan’ı da kalbinden vurmuş tabii.
Cemal Hünal, aynı Issız Adam’daki Alper gibi restoran sahibi.
Nişantaşı’ndaki Zazie’de arada sırada mutfağa da giriyor.
Oraya kadar gidip filmdeki meşhur havuçlu tarçınlı kekin tarifini istemezsem olmazdı tabii.
Ama boşuna umutlanmayın, öyle bir kek yok.
Henüz yok diyelim.
Bence mönüye en kısa zamanda bir "Issız Adam keki" eklenmeli.
Kek gelene kadar Zazie’de Cemal’in babasının yarattığı yepyeni lezzetlerden tadabilirsiniz.
Cemal o gün bana baba icadı Zazie in Tokyo’yu tavsiye etti.
Ben bayıldım.
Uğrarsanız mutlaka tadına bakın derim.
ALPER DÜRÜST MÜ GÜVENİLMEZ Mİ
Merak edenler için şu Issız Adam’dan biraz daha bahsedelim.
Cemal Hünal öyle hareketli ki, bir an olsun yerinde duramıyor.
Zaten bu haliyle hiçbir şey yapmasa günde 3 bin kalori yakıyormuş.
Hiperaktifliği ve atlarla fazla haşır neşir olması göğsünden bir parçanın kopmasına neden olmuş.
Ama onun hálá atla Anadolu’yu geçmek gibi bir hayali var.
Başından bir evlilik geçmiş, şimdi bekar.
Issız Adam’da ise bir kadına bağlanmaktan korkan Alper’i canlandırıyor.
Durum böyle olunca, onun evliliğe bakışını sormak şart oldu. Anne ve babasının mutlu birliktelikleri, kendi başarısız tecrübesine rağmen onun bu kuruma karşı tepkili olmasını engelliyormuş.
Peki ya Alper?
Onun Ada’ya yaptıklarına nasıl bakıyor Cemal Hünal?
O, Alper’in kafasının karışık olduğunu ve çekip giderek Ada’ya aslında dürüst davrandığını düşünüyor.
İşte size bir başka Issız Adam tartışma konusu.
Alper dürüst mü yoksa yaramaz adamın teki mi?
Onu tebrik mi etmeliyiz yoksa ona kızmalı mıyız?
Hıncal Uluç, pazar günkü yazısında haklı mıydı acaba?
Buyurun Issız Adam’a bir de buradan bakın...
Pozisyon golmüş
Pazar akşamı, İnönü Stadı’nda Beşiktaş-Eskişehirspor maçını izliyorum.
Bizimkilerin tezahüratı yeri göğü inletiyor.
Maça birlikte gittiğim iki Fenerli, bir Galatasaraylıya "Ölçüm yapmışlar, tezahüratta en yüksek desibele çıkan Beşiktaşlı taraftarlarmış" diye hava atmaktan alamıyorum kendimi.
Ve iki dakika sonra hava atacak baÅŸka bir ÅŸey daha oluyor.
Pozisyonun televizyondaki tekrarında olay net, haber tribünlere tez elden ulaşıyor: Gol verilmemiş.
Ve stadı dolduran Beşiktaşlılar bu bilgiyi sahada olan bitenden habersiz koşan hakeme iletme yolunu hemen buluyorlar.
İnönü "Posizyon golmüş" diye inliyor.
Pratik zeka ve anında tepki diye buna denir herhalde, öyle değil mi?
Neden seviliyoruz
Geçen gece Kısa Devre programına konuk olan Cem Yılmaz’ı izledim.
Hem de ekrana kilitlenerek.
Cem’in abisi, Cem anında ilgi odağı olduğundan, onu yanında dolaştırmak istemezmiş.
Ve ona sürekli olarak "Aslında seni sen olduğun için sevmiyorlar, seni onları güldürdüğün için seviyorlar" dermiş.
Bu noktada Cem Mumcu araya girdi, konuya başka bir bakış açısıyla yaklaştı ve "Ama zaten herkesi farklı bir şey için, kimini akıllı olduğu, kimini sesi güzel olduğu, kimini ise güzel olduğu için severler, öyle değil mi?" dedi.
Gerçekten de öyle.
Düşünün bakalım, sizi neden seviyorlar acaba?