Paylaş
Kariyer.net’te yayınlanan bu ilana sosyal medyadan hayli tepki geldi gerçi.
Çoğu “köle mi arıyorsunuz, çalışan mı” şeklindeydi.
Burnu büyük şirketlerin manifestosu diye değerlendirenler de oldu.
Ama ülkedeki onca işsize rağmen girdiği işi sahiplenmeyen, ucundan tutan, hatta tutmayan o kadar çok insan var ki, bu iş ilanına hak vermemek elde değil.
Buyurun, siz de okuyun: “İş görüşmesine hafta sonu tatili, öğlen arası, mesai, ulaşım, yemek sorularıyla başlamak yerine yapabilecekleri için duyduğu heyecanı paylaşarak başlamak. ‘Ben aslında Google’da çalışıp, salıncakta sallanmak istiyordum’ modundan uzakta olmak... (Not: İlla sallanacaksan, Google olamadı diye bizde sallanmasan, bizim de vaktimizi almasan?) Byte – bit farkından haberdar olmak, Apache’yi kızılderili kabilesi, Raid’i böceksavar markası sanmamak. Bilgi teknolojilerinin hızına ayak uydurabilmek; ‘Bildiklerim bana yeter’ yerine ‘Başka ne öğrenebilirim’ diyecek merakta olmak. İnternet’i sosyal iletişim ve oyun platformu olarak algılamak yerine, bu endüstrinin ciddi bir iş ve sektör olduğunun bilincinde olmak. Problemin değil çözümün parçası olmayı seçmek, iş süreçlerine pozitif katkıda bulunmak. Sorumluluk alabilmek, ‘bana söylediler, ben de yaptım’la yetinmek yerine ‘başka ne yapabilirim’ diye düşünmenin kişisel gelişime de katkısının farkında olmak.”
Makyaj yapmadan tatil
Çok sevdiğim bir söz var: “Bir yerde sokak köpekleri insanlardan korkmuyorsa, orada iyi insanlar yaşıyor demektir.”
Artık bize hayal gibi gelen bu sözün aslında gerçek olduğunu Bodrum-Gümüşlük’te yaşayarak gördüm.
Özak Pansiyon’daki konserlerde toplanan insanlar, gece yarısından sonra bahçenin ortasında yanan ateş etrafındaki minderlere yayılıyor.
Birbirlerine sarılan insanlar, oynaşan köpekler, köpeklerle dans edenler.
Burada huzur ve farklı bir enerji var gerçekten de.
Değişik bir kafaya sokuyor insanı.
Bodrum’a gidip de salaş kıyafetlerle, makyaj bile yapmadan günü geceyi geçirebileceğim, kimsenin kimseyi süzmediği, rahatsız etmediği tek yer Gümüşlük sanırım.
İlle de lüks, kem gözler, gösteriş diyorsanız uzak durun tabii, ama doğallık, güzellik, içtenlik, doğa, insan ve hayvanlarla bütünleşme diyorsanız mutlaka uğrayın, kalın.
Dorsay anlatacak
Görme Özürlüler Derneği (GÖZDER), yarın Ataköy’deki binasında 19.30’da özel bir etkinlik düzenliyor.
Çağan Irmak’ın bol ödüllü Babam ve Oğlum filmi gözleri görmeyenler için özel betimleme tekniği ile sunulacak.
Filmin ardından da Atilla Dorsay bir söyleşi yapacak.
Etkinlik ücretsiz ve katılmak isteyen herkese açık.
Tarkan’ın taktiği
Tarkan’ın üç günlük Açıkhava konser biletleri tükenince yeni konserler eklendi ve biletler yine tükendi.
Türkiye’de bunu başarabilen bir başka sanatçı daha yok.
Tarkan’ın şarkıları, imajı, kariyeri bir yana, görünmezliğinin de etkisi var tabii bu durumda.
Tarkan’ı Monte Carlo’dan aşağısı kurtarmıyor.
Tarkan diğer sanatçılar gibi Kıbrıs’a gitmiyor, İstanbul’da düzenli olarak sahne aldığı bir yer yok, televizyonlarda yok, röportajlarda yok.
Yok yok yok.
Sadece büyük konserlerde var Tarkan.
Büyük oynuyor yani.
Ve karşılığını da alıyor.
Paylaş