Hz. Musa önce Türkiye’de

Filmin dünya vizyon tarihi 12 Aralık, yani bu cuma.
Basın gösterimi bile yarın yapılacak.
Ama Türk sinemaseverler 5 Aralık, yani geçen cumadan itibaren izlemeye başladılar filmi.
Ben cumartesi gecesi İstinye Park Imax’teydim, sinemada boş koltuk yoktu.
Exodus üç günlük bu özel gösteriminden sonra yerini Interstellar’a bıraktı.
Cuma günü ise geri geliyor.
Geri geldiğinde Imax’lerde sadece bir haftalığına gösterimde kalacak Hz. Musa’nın hayatı.
Sonrasında Imax’lerde tahta Hobbitler oturacak.
İstinye Park Cinemaximum, 17 Aralık’ta vizyona girecek olan “Hobbit: Beş Ordunun Savaşı”nı ön satışa açmış.
Ve şimdiden biletlerin yüzde 40’ı bitmiş bile.
Geç kalınca üzüleceklere duyurulur.

10 numara Alex De Souza

Sadece kendi takımının değil, tüm takımların taraftarının sevgisini kazanmak zordur.
Bu zoru başaran bir oyuncuydu Fenerbahçeli Alex De Souza.
Duruşu, efendiliği, karakteri ile herkesin gönlünde taht kuran, 10 numaraya hakkını veren bir 10 numaraydı.
Bir Beşiktaşlı olarak ona sevgilerimi iletiyor, aktif futbol sonrası hayatında hep mutlu olmasını diliyorum.

Kış Uykusu adım adım Oscar’a

Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği’nin Yabancı Film kategorisinde En İyi 2. Film ödülü, Oscar adayımız Kış Uykusu’na gitti.
Nuri Bilge Ceylan ülkemiz adına dördüncü kez girdiği Oscar yarışında bu kez çok daha şanslı görünüyor.
Bunun nedenleri çeşitli.
Kış Uykusu’nun Cannes gibi önemli bir festivalde büyük ödülü alarak tüm dünya tarafından bilinmesi zaten büyük bir avantaj.
Zira akademi üyeleri pek çok yabancı film adayını izlemiyor ve hakkında bir fikir bile edinmiyor.
Nuri Bilge Ceylan’ın adının ve filmin akademiye yabancı olmamasının avantajına bir de Kış Uykusu’nun insanın karanlıklarına ve delhizlerine inen evrensel bir konuya sahip olmasını ekleyebiliriz.
Filmin Cannes’a gelen tüm önemli sinema eleştirmenleri tarafından övgüye boğulmuş olmasının ilk etkisi yazının başında bahsettiğim ödül oldu.
Kış Uykusu iyi gidiyor.
Domino taşlarının bu yıl ilk kez bir Türk filmini Oscar’a götüreceğini tahmin ediyorum.

Acil şifalar

Müzik dünyasında iki hastalık haberi dolaşıyor şu sıralar.
İkisi de çok değerli ve benim hayatımda önemli rolleri olan isimler.
Benzemez Kimse Sana programının müzik direktörlüğünü yaptığı dönemde hepimize hem hocalık hem de ağabeylik yapan değerli müzik adamı Atilla Özdemiroğlu’nun yoğun bakımda olduğu ve durumunun ağırlaştığı haberlerini ben de üzülerek okudum.
Hemen aradım tabii.
Atilla abinin sağlık durumu yazıldığı gibi değil.
Kendisinin bir süredir kanser tedavisi gördüğünü biliyoruz. Hastanede olma nedeni kemoterapiyle bağlantılı.
“Git”, “Üzüm”, “Emanet”, “Saygımdan”, “Yaralı” gibi birçok hit şarkının ve benim önümüzdeki günlerde çıkacak “Dünya” adlı yeni şarkımın bestecisi, söz yazarı, aynı zamanda yorumcu Zeki Güner böbrek taşı ameliyatı oldu.
Böbrek taşının ne demek olduğunu babamın halıları tırmaladığı dönemden bilirim.
Zeki şimdi iyi neyse ki... Bir ameliyatı daha var, o zamana kadar evinde dinleniyor.
Her iki değerli müzik adamına da acil şifalar diliyorum.

Katil kim?

Bir araştırma okudum.
Dünyanın en çok insan öldüren canlılarını bulmaya çalışmışlar.
Fil, aslan, kurt, timsah hep gerilerde kalmış. O katil dediğimiz köpekbalıkları en sonda yer alıyor.
İlk sırada taşıdığı hastalıkların getirdiği ölümlerle sinekler, üçüncü sırada ise zehirli yılanlar var. Peki ikinci sırada kim var biliyor musunuz? İnsan!
İnsan başka canlıları öldürdüğüyle kalmıyor, eline silahı alıp yılda 750 bin kadar da insan öldürüyor. Kendimizden ne kadar nefret etsek azdır.